Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/2087
Karar No: 2021/2627
Karar Tarihi: 24.11.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2087 Esas 2021/2627 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/2087
Karar No : 2021/2627

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...Telekomünikasyon Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- ...
VEKİLİ: Hukuk Müşaviri ...

2- ...Bakanlığı
VEKİLİ: Av. ...

3- ...Kurumu
VEKİLİ: Av. ...

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 15/10/2020 tarih ve E:2016/5522, K:2020/3838 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 09/07/2015 tarih ve 29411 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 2015/7757 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın eki "3093 Sayılı Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanunu Uyarınca Radyo, Televizyon, Video ve Birleşik Cihazlar ile Bunların Dışında Kalan Radyo ve Televizyon Yayınlarının Almaya Yarayan Her Türlü Cihazdan Alınacak Bandrol Ücretlerine İlişkin Karar"ın 5. maddesiyle atıfta bulunulan "Bandrole Tabi Cihazlar ve Bandrol Oranları" başlıklı ekli listesinin 5. maddesinde "...sayılı GTİP koduna tabi cep telefonlarından % 6 oranında bandrol ücreti alınacağını" düzenleyen ibarenin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 15/10/2020 tarih ve E:2016/5522, K:2020/3838 sayılı kararıyla;
Usul Yönünden:
Davalı idarelerin usule ilişkin itirazlarının yerinde görülmediği,
Esas Yönünden:
3093 sayılı Kanunun 4. maddesinde, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu'nun gelirleri arasında yer alan radyo, televizyon, video ve bunlardan oluşan birleşik cihazların tek tek sayıldığı ve bu cihazlar üzerinden alınacak bandrol ücretlerinin açık bir şekilde belirtildiği; bununla birlikte, teknolojik gelişmelere bağlı olarak yeni ürünlerin ortaya çıkması ve çıkmaya da devam etmesi nedeniyle, söz konusu maddede, yeni ortaya çıkan ürünlerin ve ürünlerden alınacak bandrol ücretlerinin belirlenmesine ilişkin olarak yeni düzenlemelerin yapıldığı; bu kapsamda, maddede öngörülen sınırlar çerçevesinde düzenleme yapmak konusunda da Bakanlar Kuruluna yetki verildiği,
Dosyanın incelenmesinden, davalılardan Cumhurbaşkanlığı tarafından 23/06/2017 tarihli dilekçe ekinde sunulan Marmara Üniversitesi Rektörlüğü Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü tarafından hazırlanan 17/12/2010 tarihli teknik raporda, radyo ve/veya tv yayınlarını alabilen cep telefonlarının radyo ve tv işlevlerini yerine getiren parçaların cep telefonunun telefon işlevini yerine getiren parçalardan ayrıştırılarak bedellerinin tespit edilmesinin fiilen mümkün olmadığı, sayılan parçaların hem telefon hem de radyo ve/veya tv işlevlerinin yerine getirilmesinde kullanıldığı hususlarının belirtildiği; bunun yanında, Yeni Yüzyıl Üniversitesi tarafından hazırlanan 20/12/2010 tarihli teknik raporda ise piyasada tümdevre teknolojisi kullanılmadan üretilmiş hiç bir elektronik cihaz bulunmadığı, tüm cep telefonu modellerinde de bu teknolojinin kullanıldığı, tümdevre teknolojisi ile üretilmiş bir cihazda fonksiyonlara ait donanımları birbirinden ayırmanın fiziksel olarak imkansız olduğu, tümdevre teknolojisi kullanılarak üretilmiş cihazdaki her bir ögenin birden fazla fonksiyonu ifa ettiğinden sadece radyo ve/veya televizyon alıcı fonksiyonunu yerine getiren kısmının ayrıklaştırılarak maliyetlendirilmesinin mümkün olmadığı hususlarında tespitlere yer verildiğinin anlaşıldığı,
Benzer bir uyuşmazlıkta, Dairelerinin E:2016/12690 sayılı dosyasında yer alan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Hukuk Müşavirliğinin 05/05/2016 günlü Teknik ve Mesleki Görüş yazısında cep telefonu, tablet ve bilgisayarların mimarisinin temelini tümleşik (entegre) devre tasarımlarının oluşturduğu, bu tasarımlarda birçok işlevin yerine getirilmesini sağlayan özel yazılımların gömülü olduğu, mikroişlemcilerin kullanıldığı, bu mikroişlemcilerin yürüteceği işlevler ile ilgili üzerinde son üretim teknolojileri ile birlikte sayısız giriş-çıkış terminalinin yer aldığı ve bu terminallerin birbirinden ayrılmasının mümkün görülmediği yönünde değerlendirmelere yer verildiği,
Ayrıca, dava konusu uyuşmazlıkta, konuya ilişkin olarak, 26/04/2016 tarihli yazı ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Teknik Düzenlemeler Dairesi Başkanlığı tarafından mevcut radyo-tv yayınlarının alınabilmesi için bilgisayar, tablet veya iletişim cihazı gibi cihazların donanımsal tuner ve/veya radyo-tv yazılımına sahip olmasının gerektiği, anılan cihazlarda radyo-tv işlevlerini yerine getiren devre, entegre ve parçaların iletişim fonksiyonunu yerine getiren parçalardan ayrıştırılması hususunda, mezkur cihazlarda tümleşik devre yapısının kullanılması ve donanımsal tuner olmayan cihazlarda bu işlevi yerine getirecek bir yazılım yüklü olması halinde radyo-tv yayınları alınabileceğinden, ekonomik değer ya da maliyet ayrıştırılması anlamında oransal olarak değerlendirme yapılamayacağı yolunda görüş bildirildiği,
Söz konusu teknik raporlar ile görüş yazılarında yer verilen değerlendirmeler dikkate alındığında; cep telefonlarında radyo-tv alıcısının ayrı bir eklenti olmadığı, bu nedenle, cihazın bünyesindeki radyo alıcısı işlevini görebilecek olan parçanın, tek başına, cihazdan ayrı olarak anlam ifade etmediği, birçok fonksiyona sahip bu cihazlarda yer alan parçaları ortak olarak kullanan radyo alıcısı ve diğer kısımlarının değer tespitinin, objektif kriterlere dayalı olarak yapılmasının mümkün olmadığı sonucuna ulaşıldığı,
Yapılan inceleme sonucunda dava konusu Bakanlar Kurulu kararı ile yapılan düzenlemede mevzuata ve hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle,
Davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu Bakanlar Kurulu kararında, dayanak 3093 sayılı Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Gelirleri Kanunu'nun idareye tanıdığı yetkinin aşıldığı; anılan Kanun'da asıl işlevi radyo ve televizyon yayını almak olan cihazların bandrol ücretine tabi tutulmasının amaçlandığı; oysa dava konusu düzenleme ile asıl işlevi radyo ve televizyon yayını almak olmayan telefonların tüm bedeli üzerinden bandrol ücretine tabi tutulmasının 3093 sayılı Kanun'un amacı, kapsamı ve ruhuyla bağdaşmadığı; cep telefonlarının tüm bedeli üzerinden bandrol ücretine tabi tutulmasının eşitlik, hakkaniyet ve ölçülülük ilkelerine da aykırılık teşkil ettiği; temyize konu Daire kararında yer alan radyo alıcısının değer tespitinin objektif kriterlere göre yapılamaması yönündeki tespitin somut delil ve argümana dayanmadığı; cep telefonlarının radyo yayını almaya yarayan kısmının bulunduğu çipsetin ayrı bir değerinin bulunduğu; sunulan Raporda radyo ve televizyon yayını için gereken parçaların cep telefonunun diğer radyo işlevlerini gerçekleştiren bölümlerle birlikte ayrı tümdevre içinde olduğu, bu devrelerin satın alınıp ithal edilebildiği, maliyetinin tüm malzeme maliyetine oranının 1/50 oranının altında kaldığı tespitlerine yer verildiği; 3093 sayılı Kanun'da 2017 yılında yapılan değişiklik ile "cihaz" kavramının tanımlandığı; bu değişiklik ile, 2017 tarihinden önce cihaz kavramının belirsiz olduğu hususunun kanun koyucu tarafından da kabul edildiği; dava konusu Bakanlar Kurulu kararının tesis edildiği dönemde "cihaz" kavramının belirsiz olduğu gözetildiğinde, cep telefonlarının tüm bedeli üzerinden bandrol ücreti alınacağını öngören düzenlemenin hukuka aykırı olduğu belirtilerek, temyize konu Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idareler tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 15/10/2020 tarih ve E:2016/5522, K:2020/3838 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 24/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi