13. Ceza Dairesi 2019/1282 E. , 2019/4354 K.
"İçtihat Metni"KANUN YARARINA BOZMA
Hırsızlığı suçundan sanık ..."in, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 491/3, 522 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun"un 4. maddeleri uyarınca 1.308.420.000 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 647 sayılı Kanun"un 6. maddesi gereğince ertelenmesine dair Kadıköy 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 12/10/2004 tarihli ve 2002/606 esas, 2004/1087 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanık müdafiinin adli sicil kaydının silinmesi talebi üzerine, sanık hakkındaki ilâmın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/10. maddesi gereğince ortadan kaldırılmasına ve kamu davasının düşürülmesine ilişkin İstanbul Anadolu (kapatılan) 17. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/09/2018 tarihli ve 2002/606 esas, 2004/1087 sayılı ek kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 13/02/2019 gün ve 94660652-105-34-17447-2018-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 25/02/2019 gün ve 2019/18893 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu"nun geçici 2. maddesinin, suç tarihi itibarıyla bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki kayıtlar hakkında, silmeye ilişkin koşulları düzenlediği, mülga 3682 sayılı Adlî Sicil Kanunu"na göre süre yönünden silinme koşulu oluşan ve silinmesi mümkün olan suçlara ilişkin adlî sicil kayıtlarının Adalet Bakanlığı Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce oluşturulan komisyonca adlî sicil kaydından çıkartıldığı, madde metinlerinde "affa uğramış olsalar bile" ibaresi bulunan başta Anayasanın 76 ncı maddesi ile özel kanunlarda (2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanunu"nun 11. maddesi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu"nun 48. maddesi, 6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkındaki Kanun"un 7. maddesi, 357 sayılı Askeri Hakimler Kanunu"nun 1. maddesi vb. gibi) sayılan suç ve cezaların ise 5352 sayılı Kanun"un 10. maddesine istinaden istenildiğinde verilmek üzere arşiv kaydına alındığı, aynı Kanun"un 6290 sayılı Kanunla değişik 12. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde sayılan şartların gerçekleşmesi halinde silinebildiği, bu bağlamda sanığın adlî sicil kaydına konu mahkûmiyetinin henüz bu kapsamda bulunmadığı, silme işlemine tâbi suçun 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu"nun 48. maddesinde sayılan suçlardan olduğu, söz konusu mahkumiyet kaydının henüz arşiv kaydından silinme koşulları oluşmadığı gibi 6290 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile eklenen 5352 sayılı Kanun"un geçici 2/3. maddesi gereğince 6290 sayılı Kanun"un yürürlüğe girdiği 11/04/2012 tarihinden itibaren şartları oluştuğu taktirde Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistikleri Genel Müdürlüğü tarafından arşiv kayıtlarının silinebileceği gözetilmeksizin, sanık müdafiinin talebinin reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne, erteleme kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/10. maddesi gereğince ortadan kaldırılmasına ve açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
11.04.2012 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Kanunla, 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu"nun geçici 2. maddesine eklenen 3.fıkra uyarınca, 11/04/2012 tarihinden itibaren arşiv kaydının silinmesi işlemlerinin, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yerine getirileceğinin gözetilmemesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Anadolu (kapatılan) 17. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/09/2018 tarihli ve 2002/606 esas, 2004/1087 sayılı ek sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca gereğinin yerel mahkemece yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 19/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.