Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3720
Karar No: 2016/4283
Karar Tarihi: 17.10.2016

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/3720 Esas 2016/4283 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir eser sözleşmesinden kaynaklanan davada görevsizlik kararı vermiş ve davalı tarafından bu kararın temyizi istenmiştir. Türk Ticaret Kanunu'na göre, bir davayı ticari dava sayabilmek için tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması gerekmektedir. Ancak, davacılar ticari işletmeleriyle ilgili olan konut, cami ve okul gibi inşaat işlerinin davasını açarken, davalı TOKİ kamu kuruluşu olduğu için bir ticari işletme değildir. Bu sebeple, davada asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Kanunlar ise, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisi olduğunu belirtmektedir. Göreve ilişkin düzenlemeler, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay tarafından re'sen incelenmelidir. Kanuna göre, Türk Ticaret Kanunu'nda belirtildiği gibi ödünç para verme işlemleri gibi uyuşmazlıklar ticari dava sayılabilir. Davada karar verilebilmesi için mahkemenin esas hakkında değerlendirme yapması gerekmektedir. Kanun numaraları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. ve 5. maddelerini içermektedir.
15. Hukuk Dairesi         2016/3720 E.  ,  2016/4283 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar : 1-
2-
Asli müdahil :

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, BK"nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Mahkemece davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği görüşüyle görevsizlik kararı verilmiştir. Karar davalı tarafından temyiz olunmuştur.
Eldeki dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra, 31.10.2012 tarihinde açılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu"nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu"nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 19/2"nci maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun"un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu"nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re"sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun"un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4 üncü maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir.
Somut olayda; uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve asliye ticaret mahkemesinin görevli olması için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur.
Davacı şirketlerce yapıldığı iddia olunan uyuşmazlık konusu 368 adet konut, bir adet cami, ticaret merkezi, 40 derslik ilköğretim okulu inşaatı ile ada içi ve genel altyapı ve çevre düzenlemesi işinin, davacıların ticarî işletmeleriyle ilgili olduğu konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Buna karşılık davalı TOKİ ise 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu"nun Ek 1. maddesinde ""Başbakanlığa bağlı ve kamu tüzel kişiliğine sahip Toplu Konut İdaresi Başkanlığı kurulmuştur..."" şeklinde tanımlanmış olup tacir veya ticari işletme olmadığı gibi, dava konusu ihtilâf da TTK"da yer alan mutlak ticari davalardan değildir.
Yapılan açıklamalara göre, eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu"nun 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesine aittir. Bu durumda, mahkemece, davanın esası hakkında değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş olması doğru olmamış, açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 17.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi