Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/16464
Karar No: 2019/2521
Karar Tarihi: 25.03.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/16464 Esas 2019/2521 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/16464 E.  ,  2019/2521 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davacı şirketin, Kangal İlçesinde faaliyet gösteren Kangal Termik Santrali"ne ve bu termik santrale kömür sağlayan maden sahalarının işletme hakkına sahip olduğunu, belediye tarafından bahse konu termik santralde kaçak yapı bulunduğundan bahisle aleyhlerine idari para cezası kesildiğini, idari para cezalarının kesinleşmeden tahsil edilemeyeceği yasal düzenlemesine aykırı şekilde, para cezasının tahsili amacıyla haksız ve hukuka aykırı olarak davacı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, cebri icra yoluyla takibe konu alacağın tahsil edildiğini; idari para cezasının iptaline yönelik açılan dava neticesinde, Sivas İdare Mahkemesi"nin 2014/1567 E., 2014/1569 K. Sayılı ilamı ile idari işlemin iptaline karar verildiğini, davalının sebepsiz zenginleştiğini, haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edilen bedelin iadesi amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının takibe konu işlemiş ve işleyecek faize haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına, itiraz ettiği bedel üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece; takibe konu edilen idari para cezasının davacı tarafından davalıya ödendiği, ödemeye dair belgelerin dosyaya sunulduğu, davalı belediyenin işlemlerinin hukuka aykırı olduğundan bahisle idare ve vergi mahkemesi tarafından iptaline karar verildiği, bu nedenle davalı belediyece tahsil edilen para cezasının hukuki dayanağının kalmadığı, davalının haksız iktisap tarihinden itibaren sebepsiz zenginleştiği, davacının, sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği tarih olan ödeme tarihinden itibaren faize hak kazanacağı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının Kangal İcra Müdürlüğü"nün 2015/142 E. sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin devamına, 50.163,57 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    1-) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun sebepsiz zenginleşmeyi düzenleyen 77. maddesinde; "Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” hükmü yer almaktadır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir.
    Sebepsiz zenginleşme hangi yolla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır.
    Temerrüt (gecikme) faizi ise ; borçlunun, para borcunu zamanında ödememesi ve temerrüde düşmesi üzerine kanun gereği kendiliğinden işlemeye başlayan ve temerrüdün devamı müddetince varlığını sürdüren, alacaklının zararın varlığını, miktarını ve borçlunun kusurunu ispat zorunda kalmaksızın borçlunun ödemesi gereken, miktarı yasalarla belirlenmiş asgari bir tazminat türü olarak tanımlanabilir (Nami Barlas, Para Borçlarının İfasında Borçlunun Temerrüdü ve Temerrüt Açısından Düzenlenen Genel Sonuçlar, İst.1992, s.127 vd.).
    Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş (kesin vade bulunması) veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır. (TBK 117. madde) Kesin vade olmadığı gibi temerrüde düşüren ihtarname de çekilmeden icra takibi yapılmış ise takip tarihinde temerrüt gerçekleşir. (11.12.1957 tarih 17/29 sayılı İçihadı Birleştirme Kararı) Temerrüde esas icra takibi de bulunmuyorsa dava tarihinde temerrüt gerçekleşir.
    Somut olayda; davalı ... tarafından davacı aleyhine tahakkuk ettirilen idari para cezası ile birlikte emlak vergisinin, davacı şirket tarafından 31/10/2014 tarihinde icra tehdidi altında ödendiği, davacı tarafından, dava konusu idari işlemlerinin iptali talebiyle açılan davalarda, Sivas İdare Mahkemesi"nin 2014/1567 E. - 2015/1001 K, Sivas Vergi Mahkemesi"nin 2014/244 E. - 2015/61 K. ve 2014/505 E. - 2015/118 K. Sayılı ilamları ile idari işlemlerin iptaline karar verildiği, akabinde davacı tarafından ödenen bedellerin tahsili talebiyle davalı aleyhine Kangal İcra Müdürlüğü"nün2015/142 E. sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığı, takibe konu işlemiş ve işleyecek faize itiraz edildiği, dosya kapsamından dava konusu idari işlemlerin iptaline yönelik kararların kesinleşip kesinleşmediğine yönelik mahkemece herhangi bir araştırmaya gidilmediği anlaşılmıştır.
    O halde, mahkemece ; Sivas İdare Mahkemesi"nin 2014/1567 E. - 2015/1001 K, Sivas Vergi Mahkemesi"nin 2014/244 E. - 2015/61 K. ve 2014/505 E. - 2015/118 K. Sayılı ilamları doğrultusunda davalı belediyenin, kararların kesinleştiği tarihe kadar iyiniyetli olduğu, faiz başlangıç tarihinin, yine kararların kesinleşme tarihi olarak kabul edilmesi ve bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerektiği nazara alınarak, bahse konu kararların kesinleşip kesinleşmediği araştırıldıktan sonra, kesinleşmiş ise, kesinleşme tarihlerinden itibaren asıl alacağa faiz işletilmesi ve bu hususta bilirkişiden rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, ödeme tarihinden itibaren faize karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    2-) Davalı vekilinin icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    İcra ve İflas Kanunu"nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
    Öte yandan, alacağın likit ve belli olması gerekir. Başka bir ifade ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifade ile borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davadaki alacak talebi likit ve muayyın olmayıp, yargılamayı gerektirmektedir.
    Hal böyle olunca, mahkemece; davacının icra inkar tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken,yazılı şekilde işlemiş faiz üzerinden tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi