16. Hukuk Dairesi 2016/7191 E. , 2019/1668 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ....Mahallesi çalışma alanında bulunan 184 ada 2 ve 185 ada 4 parsel sayılı 1.415,37 ve 7.026,71 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, sırasıyla arsa ve ham toprak vasfıyla kimsenin mülkiyet iddiasında bulunmaması nedeniyle davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne ve 184 ada 2 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişilerinin 24.08.2015 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 286,54 metrekarelik kısmının ve 185 ada 4 parsel sayılı taşınmazın (C) harfi ile gösterilen 230,99 metrekarelik kısmının davalı adına olan tapularının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacının çekişmeli taşınmazları 1970’li yıllarda satın aldığı ve 2000 yılına kadar çekişmesiz ve aralıksız olarak kullandığı, davacının 2000 yılında terör nedeniyle taşınmazları terk etmesinin aralıksız zilyetlik koşulunun sağlanmadığı anlamına gelmeyeceği, davacı lehine zilyetlik yoluyla iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin niteliğinin belirlenmesinde en etkili yöntem hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, mahkemece yaptırılan hava fotoğrafı incelemesi yetersiz ve çekişmeli taşınmazda davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda kanaat vermekten uzaktır. Ayrıca dosyaya sunulan ziraat ve inşaat bilirkişilerin raporlarında da taşınmazlar üzerinde ekonomik amaçlarına uygun herhangi bir kullanımdan söz edilmemiş, sadece taşınmazların üzerinde ekonomik değeri bulunmayan taş duvar kalıntılarının bulunduğu belirtilerek taşınmazların değerlerinin hesaplanması ile yetinilmiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahkemece öncelikle dava konusu taşınmazların tespit tarihi olan 2005 yılından önce çekilmiş ve sonuncusu tespit gününe en yakın tarihli olacak şekilde temin edilebilecek yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları ile tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait farklı dönemlerde çekilmiş en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı getirtilip dosyaya konulmalı; bundan sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile ziraat mühendisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinden oluşacak bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulundukları, kime ait oldukları, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldıkları, üzerlerinde ekonomik amaca uygun zilyetliğin ne zaman başladığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; ziraat mühendisi bilirkişisinden, komşu taşınmazlarla mukayese edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz bölümlerin toprak yapısını ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş, sınırlarını gösterecek şekilde renkli fotoğrafların rapora eklenmesi istenilmeli ve bu fotoğraflar üzerinde fen bilirkişisinin raporuna uygun olarak taşınmaz bölümlerinin sınırları gösterilmeli; hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye stereoskop aletiyle inceleme yaptırılması ve bilirkişi tarafından çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kadastro paftasındaki konumlarının bilgisayar programı aracılığıyla temin edilecek en eski tarihli uydu fotoğrafı ile hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, bu yerlerin tespit tarihinden önceki ve şimdiki niteliklerinin ve üzerlerindeki bitki örtüsünün ne olduğu, taşınmazlar üzerinde tespit gününe kadar her hangi bir kullanımın olup olmadığı, kullanım mevcut ise bu kullanımın ne zaman başlayıp ne kadar süre devam ettiği belirlenmeli; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; bu şekilde davacı yararına 3402 sayılı Kanun"un 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği duraksamasız olarak belirlenmelidir. Uzun süre taşınmazla ilgilenmemenin terk anlamına gelebileceği göz önüne alınmak suretiyle çekişmeli taşınmazlara komşu taşınmazlardan kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak belgesizden kişiler adına tespit ve tescil edilen taşınmazların bulunması karşısında, çekişmeli taşınmazların zorunlu olarak terk edildiği iddiasının samimi olup olmadığı mahkemece değerlendirilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
12.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.