10. Hukuk Dairesi 2014/12673 E. , 2014/19385 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İstanbul 11. İş Mahkemesi
Tarihi : 11.03.2014
No : 2012/364-2014/224
Dava, davacının 2926 sayılı Yasaya tabi sigortalı olmadığının tespiti ile yaşlılık aylığı tahsisi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-18.07.1984-18.07.2011 tarihleri arasında kesintili 2925 ve 506 sayılı Yasalar ile 5510 sayılı Yasanın 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi kapsamında, 01.08.1995-28.02.2011 tarihleri arasında kesintili 2926 sayılı Yasa ve 5510 sayılı Yasanın 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılığı bulunan davacının, 01.08.1995-31.12.1996 tarihleri arasındaki 255 günlük 2925 sayılı Yasaya tabi sigortalılığı ile 01.07.2008-28.02.2011 tarihleri arasındaki 852 günlük 506 sayılı Yasaya tabi sigortalılığının Tarım Bağ-Kur sigortalılığı ile çakıştığı anlaşılmaktadır.
Davada çözülmesi gereken sorun, davacının çakışan dönemde hangi yasal düzenleme çerçevesinde sigortalı olduğu hususudur. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle davacı asil HMK’nın 31. Maddesi gereği isticvap edilerek talebi açıklattırılarak, hangi tarihlerde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tespitini talep ettiği belirlenmelidir. Sonrasında açıklanan talepte gözetilerek, 01.08.1995-31.12.1996 tarihleri arasındaki dönem yönünden, 2925 Sayılı Yasanın 2.maddesinde Sosyal Güvenlik Kanunları kapsamı dışında olanlardan süreksiz olarak tarım işlerinde hizmet akdiyle çalışanların istekte bulunmaları kaydıyla sigortalı sayılacakları öngörülmüş olup söz konusu kanun kapsamında sigortalı olmanın isteğe bağlı olduğu gözetilmelidir. 2926 sayılı Yasaya göre sigortalılık zorunlu olup 2925 ve 2926 sayılı Yasalara tabi sigortalılıkların çakışması halinde zorunlu sigortalılık olan 2926 sayılı Yasaya tabi sigortalılığa üstünlük tanınması gerekecektir.
Bu çerçevede, 2925 sayılı Yasa ile çakışan dönem ile 01.07.2008-28.02.2011 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasa ile çakışan dönemler yönünden davacının ürün satışlarından prim tevkifatının yapılıp yapılmadığı ve Kurum kayıtlarına intikali araştırılarak, uyuşmazlık konusu dönemde davacının kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyetinin varlığı ve süresi yönünden gerekli inceleme ve araştırma yapılarak; nerede oturduğu, kendi mülkü veya miras yolu ile elde ettiği mülkte mi? yoksa ortaklık ya da kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde mi? tarımsal faaliyette bulunduğu; varsa, ortaklık veya kiralamaya ve arazi miktarına ait delillerin neler olduğu, icar sözleşmesi bulunup bulunmadığı; ilçe tarım müdürlüğü, tarım kredi ile yağlı tohumlar veya ürettiği ürün çeşitlerine göre üyesi olma ihtimali bulunan diğer kooperatif kayıtlarının başlangıç ve bitiş tarihleri; hangi tür ürünler ektiği, ne kadar ürün elde ederek nerelere sattığı, ürün teslimlerinden Bağ-Kur prim tevkifatı yapılıp yapılmadığı, tarımsal faaliyete ara verip vermediği, zirai kurum kayıtlarının başlangıç ve bitiş tarihleri, kooperatif ve bankalardan tarımsal amaçlı kredi kullanıp kullanmadığı, ortalama gelirinin ne kadar olduğu ve geçimini sağlamaya yetip yetmediği, tohum veya gübre alımlarına ilişkin belgeleri bulunup bulunmadığı, ruhsatlı veya satın almaya ilişkin sözleşmesi ile malikinin beyanı da alınmak suretiyle zilyetliğinde olan traktörü bulunup bulunmadığı, hayvanı; dolayısıyla hayvan satış sözleşmeleri veya süt satımına ilişkin müstahsil makbuzları bulunup bulunmadığı hususları dava konusu dönem içerisinde görev yapan muhtar veya azalar ile, ilgili kişi ve kurumlardan sorularak ve zabıta marifetiyle araştırılıp somut verilere dayalı tespit yapılarak, açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde değerlendirme yapılıp, davacının ihtilaf konusu olan çakışan dönemde tarımsal faaliyetin varlığı kuşku ve duraksamaya neden olmayacak şekilde belirlenmeli, yapılacak araştırma sonucu, davacının ihtilaf konusu dönemde tarımsal faaliyetinin bulunmadığının tespiti halinde, 01.08.1995-31.12.1996 tarihleri arasındaki dönem yönünden 2925 sayılı Yasaya tabi sigortalılığının geçerli olduğu kabul edilmeli, 01.07.2008-28.02.2011 tarihleri arasındaki çakışan dönemde de davacının 506 sayılı Yasa ve 5510 sayılı Yasanın 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olduğu kabul edilerek, tahsiste esas alınacak olan 2926 sayılı Yasaya tabi sigortalılığa yönelik tahsis talep tarihi itibariyle prim borcunun varlığı araştırılarak, 506 sayılı Yasanın Geçici 81. maddesi çerçevesinde tahsis şartlarının varlığı irdelenmelidir.
Çakışan dönemde tarımsal faaliyetin varlığının tespiti halinde ise, 01.08.1995-31.12.1996 tarihleri arasındaki dönem yönünden, zorunlu sigortalılık olan 2926 Sayılı Yasaya tabi sigortalılığa üstünlük tanınması gerektiği gözetilmelidir.
01.07.2008-28.02.2011 tarihleri arasındaki dönem yönünden ise; 01.10.2008 tarihi öncesi dönemde sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığın söz konusu olmaması nedeniyle, öncelikle davacının 01.07.2008-01.10.2008 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasaya tabi sigortalılık iradesini ortaya koyacak herhangi bir başvurusu, prim ödemesi, ürün satışı veya bu satışlardan yapılan prim tevkifatı bulunup bulunmadığı hususları ayrıntılı olarak araştırılarak, 2926 sayılı Yasanın 4. maddesinin (c) bendinin “ (Mülga: 24/7/2003-4956/56 md.; Yeniden düzenleme: 22/2/2006-5458/15 md.) Yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, 16 yaşından büyükler için tespit edilen asgari ücret tutarından az olduğunu beyan eden veya belgeleyenler. Sigortalı Sayılmazlar” hükmü gözetilerek davacının tarımsal faaliyetinin kapsamına göre zorunlu sigortalı olup olamayacağı belirlenmeli, 01.10.2008-28.02.2011 tarihleri arasındaki dönem yönünden de, 5510 sayılı Yasanın “Sigortalı Sayılmayanlar” başlığını taşıyan 6. maddesinin (ı) bendinin “Kamu idarelerinde ve Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamında sayılanlar hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu (Değişik ibare:13.02.2011-6111 S.K./25.mad) belgeleyenler ile 65 yaşını dolduranlardan talepte bulunanlar, … 4 üncü ve 5 inci maddelere göre sigortalı sayılmaz.” hükmü gözetilerek, davacının tarımsal faaliyetten elde ettiği gelir belirlenerek, 5510 sayılı Yasanın 82 maddesi uyarınca Türkiye Ziraat Odalar Birliğinden davacının ihtilaflı dönemde sahip olduğu taşınmaz miktarı ve niteliğine göre 01.10.2008-28.02.2011 tarihleri arasında bu taşınmazlarda bulunulan tarımsal faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan gelirin aylık ortalamasının prime esas günlük kazanç alt sınırının 2009 yılı için 16, 2010 yılı için 17 ve 2011 yılı için 18 katından az olup olmadığı sorularak, davacının 5510 sayılı yasanın 6/1-ı bendi kapsamına girip girmediği belirlenerek, sonucuna göre çakışan dönemde anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde sigortalı sayılıp sayılmayacağı irdelenmeli, 5510 sayılı Yasanın 4. maddesinin 1. fıkrasının b bendi kapsamında sigortalı sayılamayacağının belirlenmesi halinde de, çakışan dönemde davacının 5510 sayılı Yasanın 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olduğu kabul edilerek, tahsiste esas alınacak olan 2926 sayılı Yasaya tabi sigortalılığa yönelik tahsis talep tarihi itibariyle prim borcunun varlığı araştırılarak, 506 sayılı Yasanın Geçici 81. maddesi çerçevesinde tahsis şartlarının varlığı irdelenmelidir.
Çakışan dönemde, 2926 sayılı Yasa ve 5510 sayılı Yasanın 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık şartlarının varlığı halinde ise, 5510 sayılı Yasanın sigortalılık hallerinin birleşmesini düzenleyen ve 13.02.2011 tarihli 6111 sayılı Yasanın 33. maddesi ile yapılan değişiklik öncesindeki 53. maddesinin birinci fıkrasının, sigortalının, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (c) bendi kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılacağına yönelik hükmü gözetilerek, önce başlayan sigortalılık belirlenerek varılacak sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
2-Kabule göre de, davanın yasal dayanağı 506 Sayılı Yasanın 60 ve devamı maddeleri ile geçici 81. maddesidir. 01.01.1956 doğumlu olan davacının, Geçici 81. Maddenin (C) bendinin (bc) alt bendi gereği 55 yaş şartını 01.01.2011 tarihinde yerine getirmesi nedeni ile yaşlılık aylığı tahsisi için 58 yaş şartına tabi olduğu ve anılan yaşı 01.01.2014 tarihinde ikmal edip davacı yönünden 01.02.2014 tarihi itibariyle tahsis şartlarının gerçekleştiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.