Esas No: 2020/536
Karar No: 2021/1575
Karar Tarihi: 24.11.2021
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2020/536 Esas 2021/1575 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/536
Karar No : 2021/1575
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı
(...Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, muhasebe işlemlerini yürüttüğü ...'in 2010 ilâ 2013 yıllarına ilişkin hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen vergi tekniği raporuyla bu mükellefe ait faturaların, mükellef ile davacı tarafından gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmaksızın komisyon karşılığında düzenlendiğinin tespit edildiğinden bahisle takdir komisyonu kararlarına istinaden re'sen salınan 2010, 2012 ve 2013 yılllarına ait gelir vergisi, 2010, 2012 ve 2013 yıllarının Ekim-Aralık dönemlerine ait geçici vergi ile vergilerin bir katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
.... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı:
Takdir komisyonunca, mükellef dosyasının tetkiki ve haricen yapılan araştırmalar neticesinde yapılan işin türü, iş yeri mevkii, emsali mükelleflerin beyanları, durumu ve dönem hasılatları, ekonomik değişmeler ve benzeri faktörler dikkate alınarak belirlenen matrah üzerinden dava konusu vergi ziyaı cezalı tarhiyatlar yapılmıştır.
Takdir komisyonunca, takdirin müstenidatı ve izahatı konusunda inandırıcı ve ispat edici herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmaksızın, sadece genel ve soyut ifadelere dayanılarak matrah takdir edildiği sonucuna varılmıştır.
Diğer taraftan, davalı idarece, serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı ile aralarında adi ortaklık tesis edildiği belirtilen kişi arasındaki ilişkinin mahiyeti ortaya konulamadığı gibi davacının sorumluluğunu gerektiren defterlere yapılan kayıt ve dayanağı belgeler ile beyannamelerin birbirleriyle tutarsız olmasından kaynaklanan bir hususun olup olmadığının belirlenmediği anlaşıldığından dava konusu cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle cezalı tarhiyatı kaldırmıştır.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 04/02/2019 tarih ve E:2016/14682, K:2019/801 sayılı kararı:
Hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle vergi tekniği raporu bulunan mükellefin muhasebecisi olan davacı ile bu mükellef arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu tespit edilmiştir. Bu tespite istinaden takdire sevk edilen davacı adına, anılan vergi tekniği raporu esas alınarak tarhiyat yapılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü, anılan mükellef ile davacının düzenlediği faturaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığının tespit edilmesine bağlıdır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesine göre re'sen tarh nedeninin varlığı halinde matrahın takdir komisyonu tarafından takdir edilebileceği açık olup dava dosyasına ibraz olunmayan mükellef hakkındaki ilgili rapor ve eki bilgi ve belgeler davalı idareden temin edilerek, bu raporlarda yer verilen tespitlerin değerlendirilmesiyle karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, cezalı tarhiyatın dayanağı takdir komisyonu kararının soyut ve yasal dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle vergi ve cezaların kaldırılması yolundaki Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Daire, bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
.... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı ısrar kararı:
Mahkeme, ilk kararında yer alan aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: ... ile davacının birlikte gerçek bir emtia teslimi ve hizmet ifasına dayanmaksızın komisyon karşılığında fatura düzenlendiğinin vergi tekniği raporuyla tespit edildiği, bu durumda takdir komisyonu kararının dayanaksız olduğundan bahsedilemeyeceğinden davacı adına salınan vergi ve kesilen cezalarda hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek aksi yöndeki ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Temyizen incelenen ısrar kararının, Danıştay Dördüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay Dördüncü Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/11/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
X - KARŞI OY:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.