Abaküs Yazılım
Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/584
Karar No: 2021/1574
Karar Tarihi: 24.11.2021

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2020/584 Esas 2021/1574 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/584
Karar No : 2021/1574

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı
(...Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVACI) : ... İnşaat Temizlik Tekstil Turizm Gıda Gayrimenkul Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : ...Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2006 yılına ait kurumlar vergisi, vergi ziyaı cezası, gecikme faizi; 2006 yılının Ekim, Kasım, Aralık dönemleri ile 2007 yılının Ocak dönemine ilişkin katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası, gecikme faizi; 2006 yılının Ekim-Aralık dönemine ait geçici vergi, vergi ziyaı cezası, gecikme faizinin tahsili amacıyla düzenlenen ...tarih ve ...numaralı ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
.... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı:
25/02/2011 tarihli ve 27857 sayılı (mükerrer) Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un “Gelir ve kurumlar vergisinde matrah artırımı” başlıklı 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, "Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri vermiş oldukları yıllık beyannamelerinde vergiye esas alınan matrahlarını, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar, 2006 takvim yılı için % 30, 2007 takvim yılı için % 25, 2008 takvim yılı için % 20, 2009 takvim yılı için % 15 oranlarından az olmamak üzere artırdıkları takdirde, kendileri hakkında artırımda bulunulan yıllar için yıllık gelir ve kurumlar vergisi incelemesi ve bu yıllara ilişkin olarak bu vergi türleri için daha sonra başka bir tarhiyat yapılmaz." hükmüne, "Katma değer vergisinde artırım” başlıklı 7. maddesinin (1) nuramalı fıkrasında; "Katma değer vergisi mükelleflerinin, her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri (ihtirazi kayıtla verilenler dâhil) beyannamelerindeki hesaplanan katma değer vergisinin yıllık toplamı üzerinden 2006 yılı için % 3, 2007 yılı için % 2,5, 2008 yılı için % 2 ve 2009 yılı için % 1,5 oranına göre belirlenecek katma değer vergisini, vergi artırımı olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar beyan etmeleri halinde, bu mükellefler nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak katma değer vergisi incelemesi ve tarhiyatı yapılmaz." kuralına yer verilmiştir.
6111 sayılı Kanun'da belirlenen vergilendirme dönemleri için usulüne uygun olarak gelir ve kurumlar vergisine ilişkin olarak matrah artırımı yapılması durumunda artırımda bulunulan yıllar için yıllık gelir ve kurumlar vergisi incelemesi ve bu yıllara ilişkin olarak bu vergi türleri için daha sonra başka bir tarhiyat yapılması mümkün değildir. Aynı kural matrah artırımına konu edilen katma değer vergisi için de geçerlidir.
Davacı adına, 2006 yılına ait kurumlar vergisi, 2006 yılının Ekim-Aralık dönemine ilişkin geçici vergi, 2006 ve 2007 yıllarının muhtelif dönemlerine ait katma değer vergisi, gecikme faizi ve vergi ziyaı cezasının tahsili amacıyla düzenlenen 10/04/2013 tarih ve 60 numaralı ödeme emrinin; içeriği borçların usulüne uygun olarak kesinleştirilmediği, uyuşmazlık konusu dönem için 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılan matrah arttırımının dikkate alınmadığı ve böyle bir borçlarının olmadığı iddialarıyla hukuka aykırılığı ileri sürülerek iptali istemiyle işbu dava açılmıştır.
Ödeme emri içeriği alacakların ait olduğu yıllara ilişkin 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılan kurumlar vergisi ve katma değer vergisi matrah arttırımına ilişkin başvurunun ve tahakkuk fişlerinin incelenmesinden, olayda, davacı tarafından 6111 sayılı Kanun uyarınca usulüne uygun olarak matrah arttırımında bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, matrah artırımında bulunulan yıllar için kurumlar vergisi ve katma değer vergisi incelemesi ve tarhiyatı yapılmasının mümkün bulunmamasına karşın 2006 ve 2007 yıllarına ilişkin davacı adına tarh edilen vergi ve kesilen cezalarda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Dolayısıyla cezalı tarhiyatın dava konusu edilmeksizin kesinleştiği gözetildiğinde davacının bu iddiasının "borcum yoktur" kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden, kamu alacağının gecikme faiziyle tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle ödeme emrini iptal etmiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 25/04/2019 tarih ve E:2015/2934, K:2019/3121 sayılı kararı:
Dava konusu edilmeksizin kesinleşmiş idari işlemler sonrası kurulan yeni idari işlemlere karşı açılan davalarda sadece, bu yeni işlemin hukuka uygunluğu incelenebilecektir. Bu davalarda kesinleşmiş hukuksal durumların incelenmesine olanak bulunmamaktadır. Bundan dolayı, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58. maddesinde ödeme emrine itiraz nedenleri borcun bulunmadığı, kısmen ödendiği veya zamanaşımına uğradığı yönündeki iddiaları kapsamak üzere sınırlandırılmıştır.
Dava konusu edilmeksizin kesinleşen vergi ve cezaların tahsili amacıyla düzenlenen ve niteliği itibarıyla bir idari işlem olan ödeme emrine karşı açılan davalarda, ödeme emri içeriği vergi ve cezalara karşı süresinde açılmış davalarda ileri sürülebilecek türdeki iddiaların incelenmesine olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda, davacı adına düzenlenen ve 12/11/2012 tarihinde tebliğ edilen vergi/ceza ihbarnamelerine konu vergi ve cezalara karşı davacı tarafından süresinde dava açılmadığı görülmüş olup ancak vergi ve cezalara karşı süresinde açılacak davada incelenebilecek nitelikte olan davacı iddialarının ödeme emrine karşı açılan davada incelenmesine olanak bulunmadığı gibi davacının ileri sürdüğü iddialarının 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesi kapsamında değerlendirilmesi de mümkün değildir.
Bu nedenle vergi mahkemesince, bu husus gözetilmeksizin dava konusu ödeme emri içeriği vergi ve cezalara karşı süresinde açılmış olan davada yapılabilecek hukuka uygunluk denetiminin bu aşamada yapılarak davanın sonuçlandırılması hukuka uygun düşmemiştir.
Daire, bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
.... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı ısrar kararı:
Mahkeme, ilk kararında yer alan aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek aksi yöndeki ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin REDDİNE,
2- .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/11/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


X - KARŞI OY:
Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi