Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/17671
Karar No: 2016/15150
Karar Tarihi: 09.12.2016

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/17671 Esas 2016/15150 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2016/17671 E.  ,  2016/15150 K.

    "İçtihat Metni"

    Tehdit suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1, 43/1 ve 62. maddeleri uyarınca 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın aynı Kanun"un 51. maddesi gereğince ertelenmesine dair, Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/06/2015 tarihli ve 2015/61 esas, 2015/327 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.11.2016 gün ve 385951 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:

    1-İddianamede sanığın birden fazla tehdit eyleminden bahsedilmeyip sadece suç tarihindeki tehdit eyleminden dolayı dava açıldığı ve katılanın da mahkeme huzurundaki ifadesinde sanığın kendisini suç tarihinde “evden çıkmazsan seni öldüreceğim” diyerek tehdit ettiğini beyan ettiği anlaşılmakla, sanığın eyleminin tek bir tehdit suçu olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde zincirleme tehdit suçundan ceza verilmesinde,

    2-Sanığın suç tarihinde 65 yaşını doldurduğu cihetle, adli sicil arşiv kaydında yer alan Mersin 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 1994/1228 sayılı kararına ilişkin 1 yıl 6 ay hapis cezasının 04/01/1999 tarihinde infaz edilmiş olması karşısında, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun geçici 2/1 ve 3682 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 8/1-c maddeleri uyarınca silinme koşulları oluştuğundan, sanık hakkındaki kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesi uyarınca anılan maddenin 1. fıkrasındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:

    Tehdit suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/06/2015 tarihli kararıyla, 6 ay 7 gün erteli hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, yoklukta verilen kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, infaz aşamasında TCK’nın 50/3. maddesindeki seçenek yaptırımların uygulanması zorunluluğuna uyulmaması ve aynı Kanunun "un 43/1. maddesinin uygulanması nedeniyle, kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.

    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    1-Suç tarihinde 65 yaşından büyük olan ve daha önce verilen hapis cezasının adli sicilden silinme koşulları gerçekleşen sanık hakkında, hükmolunan kısa süreli hapis cezasının TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, aynı Kanun"un 50/1. maddesinde belirtilen seçenek yaptırımlara çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesine,
    2-İddianamedeki anlatıma göre, tek bir tehdit eyleminden dava açılan sanık hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza belirlenmesine dair hukuka aykırılıklara ilişkindir.

    III- Hukuksal Değerlendirme:
    1-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesinin 1. fıkrasında, kısa süreli hapis cezasının suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre, maddede sayılan seçenek yaptırımlara çevrilebileceği düzenlenmiş, aynı Kanun"un 3. fıkrasında ise, "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." hükümlerine yer verilmiştir.

    İncelenen somut olayda; anılan Kanun hükümleri dikkate alınarak yapılacak değerlendirmeye göre, 10.07.2014 olan suç tarihininden önce, mahkum edildiği hapis cezasına ilişkin sabıkasının silinme koşulları oluşan ve suç tarihinde 65 yaşından büyük olan sanığa tehdit suçundan verilen 6 ay 7 gün hapis cezasının, TCK"nın 50/3. maddesindeki amir hüküm gereğince, anılan maddenin 1. fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesi zorunluluğu gözetilmeden, hapis cezasına mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır.

    2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2012 gün ve 3/270-88 sayılı kararında belirtildiği üzere; ceza muhakemesi hukukumuzda mahkemelerce bir yargılama faaliyetinin yapılabilmesi ve hüküm kurulabilmesi için, yargılamaya konu edilecek eylemle ilgili, usulüne uygun olarak açılmış bir ceza davası bulunması gerekmektedir. 5271 sayılı CMK’nın 170/1. maddesi uyarınca ceza davası, kural olarak Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenecek bir iddianame ile açılır. Anılan Kanunun 170. maddesinin 4. fıkrasında da; “iddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır” düzenlemesine yer verilmiştir.
    CMK"nın 225. maddesinde yer alan; “hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir” şeklindeki düzenleme gereğince de hangi fail ve fiili hakkında dava açılmış ise ancak o fail ve fiili hakkında yargılama yapılarak hüküm verilebilecektir.
    Anılan yasal düzenlemelere göre, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen eylemin dışına çıkılması, dolayısıyla davaya konu edilmeyen fiil veya olaydan dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması yasaya açıkça aykırılık oluşturacaktır.
    Öğretide “davasız yargılama olmaz” ve “yargılamanın sınırlılığı” olarak da ifade edilen bu ilke uyarınca, hâkim ancak hakkında dava açılmış bir fiil ve kişi ile ilgili yargılama yapabilecek ve önüne getirilen somut uyuşmazlığı hukuksal çözüme kavuşturacaktır.
    İnceleme konusu somut olayda; Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının 15.01.2015 tarihli iddianamesiyle, sanık hakkında 10.07.2014 tarihinde müşteki Ali Özdemir"e yönelik tek bir tehdit suçunu işlediği iddiasıyla dava açılmasına karşın, hükümde sanığın müştekiyi aynı suç işleme kararı ile değişik tarihlerde birden fazla kez tehdit ettiği kabul edilerek iddianamede yer verilmeyen eylemden dolayı zincirleme suç hükümlerinin uygulanması hukuka aykırıdır.
    01.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkrayı göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesindeki kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı TCK"nın 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun mahallinde değerlendirilebileceği kabul edilmiştir.

    IV- Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    1-Tehdit suçundan sanık ... hakkında, Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/06/2015 tarihli ve 2015/61 esas, 2015/327 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA,
    2-Karardaki hukuka aykırılık sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrası uyarınca, dosyadaki belge ve bilgiler ile sanığın kişisel, sosyal ve ekonomik durumu da gözetilerek,
    - TCK’nın 106/1-1. cümlesi uyarınca, mahkemece cezanın alt sınırdan takdir edilmiş olması da değerlendirilerek, 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
    - TCK’nın 62/1. maddesi uyarınca cezanın takdiren 1/6 oranında indirilerek, 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
    - Hapis cezasının TCK"nın 50/3. maddesi yoluyla 50/1. maddesinin (d) bendi uyarınca seçenek yaptırımlardan “kahvehanelere gitmekten yasaklanma”tetbirine çevrilmesi uygun görüldüğünden,”sanığın 2 ay 15 gün süreyle kahvehanelere gitmekten yasaklanmasına”
    - Sonuç cezanın niteliğine göre, TCK"nın 51. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün karardan çıkarılmasına, kararın diğer yönlerinin olduğu gibi bırakılmasına, infazın buna göre yapılmasına, 09/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi