11. Hukuk Dairesi 2018/4092 E. , 2019/5567 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 17/10/2017 tarih ve 2014/696 E. - 2017/294 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi"nce verilen 28/06/2018 tarih ve 2018/937 E. - 2018/945 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun"un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle
dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu nezdinde 344499-282081 sicil numarası ile 05.06.1995 tarih ve 3799 Ticaret Sicil Gazetesi"nde tescil ve ilan edilerek kurulduğunu, iştigal konusunu "Her çeşit ticari malların toptan ve perakende satıcılığı, büyük satış mağazalarının açılması ve işletilmesi” olduğunu, 2014/Eylül ayı tarihi itibariyle 4395 mağazada 20.000"in üzerinde çalışanla perakende satış hizmeti sunduğunu, KALDER (Kalite Derneği)"nin açıkladığı Müşteri Memnuniyeti Endeksi 2012 yılının 4"üncü çeyrek sonuçlarında zincir marketler arasında en yüksek puanı aldığını, bu durum zincir marketçilikte davacı şirketin öncü ve tanınmış bir marka haline geldiğini gösterdiğini, ürünlerinin tüketiciler tarafından çok iyi bilindiğini ve tanındığını, davacı şirketin “FİLE” ibareli çok sayıda tescilli markasının bulunduğunu, davalı şirketin, davacının "FİLE" ibareli markasına tecavüz oluşturacak şekilde "FİLE MAR" ibaresini aynı sınıfta yer alan hizmetler için (Mağazacılık hizmeti) kullandığını, davalı şirket kullanımında yer alan "MAR" hecesinin mağazanın kısaltması olarak sektörde yaygın olarak kullanıldığından markaya herhangi bir ayırt edicilik katmadığını, davalı markasının davacı markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet yaratan bu kullanımının durdurulması için Beyoğlu 1. Noterliği"nin 16.06.2014 tarih 10185 yevmiye numaralı ihtarname keşide ettiğini, herhangi bir cevap verilmediğini, davalı yanın “FİLE MAR” ibaresini mağazacılık sektöründe kullanmasının davacı şirketin 35. sınıfta tescilli “FİLE” ibareli markası üzerindeki haklarını ihlal ettiğini ileri sürerek asıl davada davalı eylemlerinin davacı marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, tecavüzün önlenmesine, sonuçların ortadan kaldırılmasına, davalının “FİLE”, “FİLE MAR” ibaresini içeren tabela, etiket, katalog, kartvizit ve sair emtia ve evraklarının toplatılmasına ve imhasına, hükmün gazetede ilanına, birleşen davada ise 556 sayılı KHK 42. maddesi kapsamında davalı markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davalı şirketin 2011 yılında kendi adına markalarını tescil ettiğini, davacı şirketin TPMK nezdinde yaptığı itirazın nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, iltibas yaratacak bir benzerliğin bulunmadığını, davacının bizzat kendisi tarafından farklı anlamlara gelecek şekilde “FİLE” kelimesini kullanmak suretiyle kendi adına tescil ettirdiğini, davacının iyi niyetli olmadığını, ibarenin davalı ticari faaliyetinin ismi ile benzeştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı adına 2012 28808 sayılı “FİLEMAR” markası ile davacı adına tescilli markalardan 2000/33474 “FİLE” ve 2008/64273 sayılı “FİLEM” markaları arasında seri marka biçiminde algılanma dahil karıştırılma ihtimaline yol açabilecek derecede benzerlik bulunduğunu, davalı markasının tescil edildiği tüm hizmetler bakımından hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, KHK 9/1-b anlamında tecavüz bulunduğu ve TTK 54/2 ve 55/1 kapsamında kulanımın haksız rekabet olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile davalının eylemlerinin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ve tecavüzün önlenmesine, davalının davacının markasına ve logosuna tecavüz teşkil eden "FİLE, FİLE MAR" ibaresini içeren tabela, etiket, katalog, kartvizit, ışıklı totem ve sair emtia ve evrakların toplatılmasına ve imhasına, birleşen davanın kabulü ile davalı şirket adına kayıtlı 27.03.2012 tarih ve 2012/28808 sayılı "FİLEMAR" marka tescil belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili istinaf etmiştir.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre, yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Asıl dava marka hakkına tecavüz ile haksız rekabetin tespiti, tecavüzün men’i ve ref’i, birleşen dava ise marka hükümsüzlük istemine ilişkindir.
Dairemiz’in yerleşik kararları uyarınca (23/01/2019 tarih 2017/3588 E. – 2019/642 K., 06/03/2018 tarih 2016/8877 - 2018/171) 35/6. sınıf hizmetler bakımından piyasaya sunulacak malları sayılmak suretiyle başvuru konusu yapılan mağazacılık hizmetinin, daha önceki tarihte 35/6. sınıfta mallar sayılmaksızın genel perakendecilik ve mağazacılık hizmetleri için tescil edilmiş bir marka ile aynı ya da benzer tür hizmetler olduğunun kabulü için yeterli olmayıp, tescilli önceki marka sahibinin, sonraki tarihi başvuru kapsamında sayılan malların kendisi tarafından da bu hizmet altında satışa sunulduğunu da kanıtlaması gerekir.
Somut olayda mahkemece, davalı adına tescilli “FİLEMAR” ibareli markanın 35. sınıf 01-05 alt gruptaki hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesi isabetli ise de, davacının kendi markalarındaki 35/06. sınıfta tescilli genel mağazacılık hizmetlerine dayanarak davalı adına tescilli tüm malların parekendecilik ve mağazacılık hizmetlerinde kullanılması ve tescil olunmasına karşı çıkamayacağı dikkate alındığında, davalı marka kapsamındaki 35/06 alt grupta yer alan parekendecilik ve mağazacılık hizmetlerine, davacının sadece adına tescilli markalar kapsamında yer alan mallar ile varsa davacının fiilen parekendecilik ve mağazacılığını yaptığı mallar ve bu mallarla sektörel ilişkilendirme yapılacak malların perakendeciliği ve mağazacılığı hizmetleri yönünden hükümsüzlük kararı verilmesi gerekirken, bu husus tartışılmaksızın doğrudan taraf markaların aynı ya da benzer tür hizmetlere ilişkin olduğunun kabulü ile tüm mallar yönünden markanın hükümsüzlüğüne, ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
3-Ayrıca, mahkemece davalının “FİLEMAR” ibaresini kullanmış olmasını, davacının marka hakkına tecavüz olarak değerlendirilmişse de, Dairemiz’in yerleşik uygulaması (05/02/2018 tarih 2016/6790 -2018/731) haline geldiği üzere, olaya uygulanacak mülga 556 sayılı KHK döneminde kötü niyetli tescil olmadığı sürece tescile uygun şekilde kullanım başkalarının marka hakkına tecavüz oluşturmayacağı halde, mahkemece aksi düşünce ile bu istem yönünden de davanın kabulüne ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu sebeple de davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) nolu benttle açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2 ve 3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 18/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.