13. Ceza Dairesi 2019/1283 E. , 2019/4346 K.
"İçtihat Metni"Hırsızlık suçundan sanık ..."in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141 ve 62. maddeleri gereğince iki kez 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Gerede Asliye Ceza Mahkemesinin 24/01/2008 tarihli ve 2005/178 esas, 2008/7 sayılı kararının Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 05/11/2013 tarihli ve 2011/3480 esas, 2013/21654 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, 02/12/2016 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilâmdaki suçun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle hükümlünün hukukî durumunun yeniden değerlendirilerek, infazın durdurulması yönündeki talebin kabulü ile infazın durdurulmasına ve uzlaştırma işlemleri için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine ilişkin Gerede Asliye Ceza Mahkemesinin 30/12/2016 tarihli ve 2005/178 esas, 2008/7 ek kararını müteakip, uzlaşma sağlanamaması sebebiyle infazın devamına dair Gerede Asliye Ceza Mahkemesinin 14/08/2017 tarihli ve 2005/178 esas, 2008/7 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine yönelik mercii Bolu Ağır Ceza Mahkemesinin 11/05/2018 tarihli ve 2018/750 değişik iş sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 13/02/2019 gün ve 94660652-105-14-14963-2018-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 25/02/2019 gün ve 2019/19694 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Dosya kapsamına göre, her ne kadar hükümlüye 18/04/2017 tarihinde yapılan tebligata cevap verilmediğinden bahisle 03/05/2017 tarihli raporda uzlaşma sağlanamadığı belirtilmiş ise de, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır." şeklindeki düzenleme karşısında kısıtlı olduğu anlaşılan hükümlünün vasisine uzlaştırma teklifi yapılmaması usule aykırı olduğundan bu eksikliğin giderilmesi için dosyanın yeniden uzlaştırma bürosuna gönderilmesi gerektiği cihetle, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık ..."in mahkûmiyetine dair Gerede Asliye Ceza Mahkemesinin 24.01.2008 tarihli kararının, Yüksek 6. Ceza Dairesi tarafından 05.11.2013 tarih, 2011/3480 Esas ve 20173221654 Karar sayılı ilamı Düzeltilerek onanmasına müteakip 02/12/2016 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilâmdaki suçun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle hükümlünün hukukî durumunun yeniden değerlendirilerek, infazın durdurulması yönündeki talebin kabulü ile infazın durdurulmasına ve uzlaştırma işlemleri için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine ilişkin Gerede Asliye Ceza Mahkemesinin 30/12/2016 tarihli ve 2005/178 esas, 2008/7 ek kararını müteakip, uzlaşma sağlanamaması sebebiyle infazın devamına dair Gerede Asliye Ceza Mahkemesinin 14/08/2017 tarihli ve 2005/178 esas, 2008/7 sayılı ek kararına karşı Bolu Ağır Ceza Mahkemesinin 11/05/2018 tarihli ve 2018/750 değişik iş sayılı yapılan itirazın reddine karar verilmiş ise de;
Dosya arasında bulunan uzlaştırma tutanağına göre, bir kısım müştekilerin uzlaşmayı kabul ettiği, bir kısım müştekilere ise adreslerine iadeli taahhütlü mektup gönderildiği, müştekilerce mektubun alınmadığından iade döndüğü; hükümlü ..."in 19/04/2017 tarihinde cezaevine iadeli taahhütlü mektup gönderildiği ve teslim edildiği ancak dönmediği gerekçesiyle uzlaşma gerçekleşmediğinden bahisle hükümlü hakkında infazın devamına karar verilmiş ise de; hükümlünün yukarıda belirtilen tarihte ...Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olduğu, dolayısıyla tebligatın yapıldığı tarihte cezaevinde olduğu için uzlaşma teklifinin vasisine yapılması gerektiği, bununla birlikte Uzlaştırma yönetmeliğinin 29. madde 6. fıkrasına göre ""Uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır. Bu işlem uzlaştırmacının, büroya başvurarak teklif formunu vermesi üzerine gerçekleştirilir"" hükmü gereği tekrar uzlaştırma bürosunca taraflara uzlaşma teklifi ve usulüne uygun uzlaşma işleminin yapılmadığı anlaşıldığından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
Tüm bu açıklamalar ışığında;
Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbar yazısı incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmüş olduğundan KABULÜ ile hırsızlık suçundan hükümlü ... hakkında Gerede Asliye Ceza Mahkemesinin 14/08/2017 tarihli ve 2005/178 esas, 2008/7 sayılı ek kararına karşı Bolu Ağır Ceza Mahkemesinin 11/05/2018 tarihli ve 2018/750 değişik iş sayılı kararı ile verilen hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 19/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.