3. Hukuk Dairesi 2019/1482 E. , 2019/2506 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki (asıl ve birleşen dosyalarda) tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl dosya ve birleşen 2 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/455 Esas sayılı dosyası yönünden karar verilmesine yer olmadığına; birleşen 1 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/100 Esas sayılı dosyasında davalılar İçişleri Bakanlığı ve ... Belediyesi yönünden yargı yolu farklılığı nedeniyle usulden reddine, davalılar ... ve Türkiye Elektrik İletim A.Ş. yönünden kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde asıl ve birleşen dosya davacı vekili ile birleşen dosya davalısı Teiaş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, kiracı olarak yaşadığı taşınmazın çatısında bulunduğu sırada elektrik çarpması sonucu ağır yaralandığını ve uzun süre tedavi gördüğünü, bu olayın taşınmazın yüksek gerilim hattına çok yakın mesafede bulunması ve davalı ev sahibinin kaçak elektrik hattı çekmiş olması sebebi ile meydana geldiğini, bu durumdan davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, elektrik çarpması sonucu uğradığı iş, güç kaybı nedeni ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 10.000 TL maddi, 700.000 TL manevi olmak üzere toplam 710.000 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 26.06.2009 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 500.000 TL"ye yükseltmiştir.
Davacı, birleşen 2008/455 esas sayılı davada, meydana gelen olayda ... Belediyesi, İç İşleri Bakanlığı ve Tedaş"ın da sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek, her bir davalı için ayrı ayrı 1.500.000.000"er TL olmak üzere toplam 4.500.000.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, 25/07/2008 tarihli ıslah dilekçesi ile ayrıca maddi tazminat isteminde bulunarak her bir davalı aleyhine ayrı ayrı 100.000"er TL maddi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, asıl dava bakımından davanın kısmen kabulü ile ,10.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi olmak üzere toplam 20.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den tahsiline; birleşen davada ise, davalı ... Belediyesi ve İçişleri Bakanlığı"na yönelik davanın yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeni ile reddine, Tedaş"a (ünvan değişikliği ile Bedaş) yönelik davanın ise pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacı ve davalı Nusreddin tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi"nin 09/12/2010 tarih, 2010/3056 esas-2010/12673 karar sayılı ilamı ile ".. ilk şirket olan TEK"in yeniden yapılandırılması üzerine elektrik nakil hatlarının işletilmesi önce TEDAŞ Genel Müdürlüğü"ne, daha sonra TEİAŞ Genel Müdürlüğü"ne devredilmiştir. TEİAŞ Genel Müdürlüğü de hattı kendisinin işlettiğini kabul etmiştir.
Davalı ve bağlı kurumların arasındaki ilişkinin niteliği gözetilerek, davanın TEDAŞ Genel Müdürlüğü"ne yöneltilmesinin hasımda değil hasmın belirlenmesinde (temsilcide) yanılgı olduğu benimsenmelidir. Hasmın temsilcisinde yanılma durumunda, dava husumet yokluğu nedeniyle reddedilmez; davacıya doğru hasma husumet yöneltmesi için önel verilerek, dava dilekçesinde gerekli düzeltme yapıldıktan sonra dava dilekçesi ile duruşma günü doğru hasma tebliğ edilip taraf oluşumu sağlandıktan sonra yargılama yapılarak sonucuna göre bir karar verilir..." yönünde davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı, bozma sonrası açmış olduğu 23/01/2012 tarihli davada (birleşen 2012/100 esas), dava konusu olay sebebi ile uğranılan zararın tazmini için açmış olduğu ve halen görülmeye devam eden davada maluliyet oranının %66 olarak saptandığını, ancak bu davadan sonra da rahatsızlığının devam ettiğini, ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı"nın 31.10.2011 tarihli raporu ile maluliyet oranının %76 olarak belirlendiğini, aradaki maluliyet artışı nedeni ile uğradığı zararların da giderilmesi gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100.000 TL maddi ve 200.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; asıl ve birleşen 2008/455 esas sayılı dosyalar bakımından bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, davalılar ..., İçişleri Bakanlığı ve ... Belediye Başkanlığı yönünden daha önce verilen karar kesinleştiğinden bu davalılar yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacının Türkiye Elektrik İletim A.Ş"ye yönelik davasının kısmen kabulüne, 10.000,00 TL manevi ve 23.960,47 TL maddi tazminatın bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebinin reddine, Birleşen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/100 esas sayılı dosyası bakımından ise, iş bu davanın ilk kararda aldırılan rapordan sonra artan maluliyete ilişkin olmadığı, dolayısıyla yeni bir davanın konusunu teşkil etmeyeceği gerekçesiyle, davalı ..."e yönelik davasının kesin hüküm nedeniyle, davalılar ... Belediye Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı yönünden görev (yargı yolu) nedeniyle, davalı Türkiye Elektrik İletim Aş yönünden derdestlik dava şartı nedeniyle usulden reddine, karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı Teiaş tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 05.12.2016 tarih ve 2016/13283 E.- 2016/13818 K. sayılı ilamı ile’’... davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,...Eldeki davada davacının, dava konusu olay nedeni ile uğradığı iş gücü kaybı oranı önce %66 olarak saptanmış, ilerleyen aşamada ise bu oran %88" çıktığı tespit edilmiştir.
Şu durumda, haksız eylemden kaynaklanan zararlı sonuç bakımından gelişen durumun söz konusu olduğu açıktır. Öyle ki davacı da birleşen (2012/100 esas sayılı) davada, gelişen durum sonucunda oluşan kalıcı sakatlık nedeniyle yeniden maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davaların tarafları aynı olmakla birlikte, dayanılan maddi olgular (vakıalar) anlamında dava sebepleri bir olmadığı gibi; dava konusu (talep sonucu) da aynı değildir.
O halde mahkemece, yukarıdaki açıklamalar ışığında, davacının birleşen 2012/100 esas sayılı dosyasında talep etmiş olduğu artan maluliyetine ilişkin artan bir zararı bulunup bulunmadığı araştırılarak, maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirildikten sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir...’’ gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ise,
Asıl dosyada davalı ... yönünden verilen kararın daha önce kesinleştiği nazara alınarak asıl dosyada bu davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
... 2. AHM"nin birleşen 2008/455 Esas sayılı dosyasında mahkemelerince daha önce verilen karar kesinleştiğinden bu davanın esası yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
Birleşen 1. AHM"nin 2012/100 Esas sayılı dosyasında davalılar ... Belediye Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığına karşı açılan maddi ve manevi tazminat davalarının yargı yolu farklılığı nedeniyle usulden reddine,
Birleşen 1 AHM"nin 2012/100 Esas sayılı dosyasında davalılar ... ve Türkiye Elektrik İletim AŞ aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 64.669,51 TL maddi tazminatın maluliyet artış tarihi olan 28/05/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Birleşen 1 AHM"nin 2012/100 Esas sayılı dosyasında davalılar ... ve Türkiye Elektrik İletim AŞ aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın maluliyet artış tarihi olan 28/05/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş,hüküm süresi içinde asıl ve birleşen dosya davacı vekili ile birleşen dosya davalısı Teiaş vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre birleşen davalı Teiaş vekilinin tüm, asıl ve birleşen dosya davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Mahkemece hükme esas alınan 09.04.2018 tarihli aktüerya bilirkişi raporundaki hesaplama yönteminde herhangi bir usulsüzlük yok ise de, hesaplanan geçici iş göremezlik zararı ve işlemiş ve işleyecek dönem zararı yönünden sadece davacının %20’lik kusur oranının düşüldüğü miktarların toplamının hüküm altına alınması gerekirken, hakkında yargı yolu nedeniyle red kararı verilen ... Belediyesi’nin %15 kusurunun da düşülmesi suretiyle bulunan miktarların toplamına hükmedilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3-Bundan ayrı, dava haksız eyleme dayalı tazminat istemine ilişkin olduğu için, bu tür davalarda devam eden zarar yönünden de talep olması halinde olay tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerekmektedir.
Bu itibarla, mahkemece birleşen 1 AHM"nin 2012/100 Esas sayılı dosyasında hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat miktarlarına da olay tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile Adli Tıp Genel Kurulu rapor tarihi olan 28.05.2015 tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması da doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle birleşen davalı Teiaş vekilinin tüm, asıl ve birleşen davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince asıl ve birleşen davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.