MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık hakkında;
TCK"nın 157/1, 62, 52 ve 51 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 4.000,00 TL adli para cezası, hapis cezasının ertelenmesi
Suça sürüklenen çocuk hakkında;
TCK"nın 157/1, 31/3, 62, 52 ve 51 maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay hapis ve 2.660,00 TL adli para cezası, hapis cezasının ertelenmesi


Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Temyiz dışı sanık ..."ın, birlikte askerlik yaptığı katılanı arayarak, gömü altın bulduklarını, satmak istediklerini, isterse alabileceğini söylemesi söylediği, katılanın ..."ya geldiği, temyiz dışı sanıkla görüştüğü, temyiz dışı sanığın telefonla arayarak altınları getirmelerini istemesi üzerine sanık ... ile suça sürüklenen çocuğun geldikleri, kendilerini altınları bulan kişinin çocukları olarak tanıtıp suça sürüklenen çocukta bulunan altınlardan katılana numune olarak bir tane verdikleri, katılanın numune altını araştırmak için ..."a döndüğü, yaptığı araştırmadan sonra yeniden..."ya gelip sanık ... ve temyiz dışı sanıkla buluştuğu, katılana altınların sahibinin parayı almadan altınları vermek istemediğini söyledikleri, birlikte bir evin önüne gittikleri, altınların hazır olduğunu söyleyip katılandan 20.000 TL aldıkları, altınları getirmek üzere evin içine girdikleri ve izlerini kaybettirdikleri iddia

1-Suça sürüklenen ... çocuk yönünden yapılan incelemede;
Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuğun, üzerine atılı dolandırıcılık suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, TCK"nın 66/1-e ve 66/2. maddelerine göre hesaplanan 5 yıl 4 aylık dava zamanaşımının, suç tarihi ile iddianame tarihi arasında gerçekleştiği anlaşıldığından açılmış olan kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devam olunarak hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
2-Sanık ... yönünden yapılan incelemede;
Katılanın beyanı, teşhis tutanağı, sanık savunması ve diğer deliller nazara alındığında dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 04/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.