Hukuk Genel Kurulu 2014/1162 E. , 2016/1004 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki “ sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 01.04.2013 gün ve 2013/40 E., 2013/197 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 26.11.2013 gün ve 2013/5445 E. 2013/7467 K. sayılı ilamıyla;
(…Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 01.03.1995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiği halde davalı tarafça sözleşme gereğince ferağı gereken taşınmazların devredilmediğini, tapu iptali ve tazminat talebi ile açtıkları davaların da aleyhlerine sonuçlandığını ileri sürerek, sözleşme gereğince müvekkili tarafından yapılan inşaat masrafları için sebepsiz zenginleşme kapsamında şimdilik 12.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacı tarafın iş bu davadaki taleplerinin Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/417 E, 2010/539 K. sayılı dosyasında da talep edildiği, davanın reddi üzerine davacı tarafça davalı tarafa yapılan kazandırmaların nedensiz zenginleşme olarak iadesinin istenebileceği belirtilerek ve vurgulanarak temyiz edilmiş olmasına rağmen Yargıtay denetiminden ve tashihi karar aşamasından geçerek mahkemece verilen red kararının onanması suretiyle kesinleştiğinin sabit olduğu, taraflar arasında kesinleşen aynı konu ve sebebe dayalı mahkeme kararı olduğu, aynı dava hakkında kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle, HMK"nın 138. maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın dosya üzerinde yapılan inceleme sonrasında dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak tazminatın tahsili istemine ilişkindir. HMK.nun 303/1 maddesinde "Bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, taraflar arasındaki Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/417 E., 2010/539 K. sayılı kararında taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı olarak tapu iptali ve tescil, mümkün olmaz ise, tapu iptali ve tescil talep edilen dairelerin bilirkişi tarafından belirlenecek değerine göre tazminatın tahsili talep edilmiş olup, iş bu davada ise davacının arsa, işçilik ile inşaatın yapımında kullandığı malzemeler için ve SGK, Belediye ve Vergi Daireleri nezdinde harcadığı paraların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talep edilmiştir. Bu durumda mahkemece her iki dava sebebi (maddi vakıa) farklı olduğundan, uyuşmazlığın esası incelenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı gerekçeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamıştır….)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda;
mahkemece önceki kararda direnilmi
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu açık olmak üzere , 02.11.2016 gününde oy birliği ile karar verildi.