11. Hukuk Dairesi 2018/4106 E. , 2019/5560 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06/07/2017 tarih ve 2015/22 E- 2017/279 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 24/05/2018 tarih ve 2017/1654 E- 2018/600 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun"un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 2012/84167 numara ile "GO AKARYAKIT" ibaresinin marka olarak tescili için davalı Kuruma yaptığı başvurunun, diğer davalı şirketin 174119 ve 21178 sayılı markalarına dayalı itirazı üzerine Markalar Dairesi tarafından kısmen reddedildiğini, ret kararına müvekkilince yapılan itirazın ise YİDK tarafından kabul edilmediğini, müvekkili tarafından tescile hak kazanılmış “GO” ibareli birçok markasının bulunduğunu, başvurunun da bu markaların serisi niteliği taşıdığını, dolayısıyla davalı Kurum kararının yerinde bulunmadığını, davalı şirketin haksız ve kötüniyetli olarak müvekkili şirket marka başvurusuna itiraz ettiğini, markalar arasında iltibas tehlikesinin söz konusu olmadığını ileri sürerek, davalı YİDK"in 2014-M-15101 sayılı kararının iptaline ve marka başvurusunun müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı TPMK vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacının başvurusuna konu ibare ile müvekkilinin itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, zira taraf markalarının esas unsurunun "GO" ibaresinden oluştuğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, başvuru konusu ibare ile redde mesnet markalar arasında başvuru kapsamından çıkarılan mal ve hizmetler yönünden KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunduğu, iptali istenen YİDK kararının yerinde olduğu, taraf markalarının başvuru tarihi itibariyle tanınmış marka olup olmadığı konusunda dosya kapsamında yeterli delil bulunmadığı, davacının önceki tarihli markaları nedeniyle başvuru konusu ibare üzerinde kazanılmış hakkının olmadığı, yine davalı şirketin itirazının kötüniyetli olarak yapıldığına ilişkin delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir.
Bölge adliye mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.