19. Hukuk Dairesi 2018/106 E. , 2019/3031 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Mahkemece davanın kabulüne yönelik olarak verilen 10/12/2013 tarihli ilk hüküm davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 2014/5204 E, 2014/8109 K. sayılı 29/04/2014 tarihli kararı ile, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunulması amacı ile davet hususu yerine getirilmeden karar verildiğinden bahisle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 04.05.2015 tarihli ve 2015/4599 Esas - 2015/6512 Karar sayılı ilamı ile; ‘’Davacılar, 01/01/2007 keşide, 15/03/2007 vade tarihli, keşidecisi davacı ..., kefili davacı ..., lehdarı davalı ... olan senetten dolayı borçlu olmadıklarının tespiti isteminde bulunmuşlardır. Dava konusu olan kambiyo senedinde ihdas nedeni yazılı değildir. Davalı savunmalarında bu senedi borç para vermesi nedeniyle aldığını bildirmiştir. Bu durumda senetteki ihdas nedeninin talilinden bahsedilemez. Mahkemece ispat yükünün davacıda olduğu gözetilerek davacının bu konudaki delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, ispat yükünün davalıda olduğu kabul edilip kendi içerisinde çelişkili gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.’’ şeklindeki gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalı-alacaklı tarafından davacı-borçlular aleyhine 15.03.2007 vade tarihli 6.400 TL bedelli senetten dolayı toplam 8.872,00 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, davacıların takibe dayanak senedi lehdar hanesi, tanzim ve vade tarihi, yazı ile miktar kısmı boş olarak ... Halı Mobilya yetkilisi dava dışı ..."ya satın aldıkları ev eşyasının bedeli olarak verdiklerini, davalı ..."ın davacı ...’in işvereni olduğu, aralarındaki hukuki ihtilaf nedeniyle işçilik alacaklarının tahsili için davalı ... aleyhine dava açıldığını, bunun üzerine ... tarafından davalıya verilen boş senedin bedelsiz kaldığı halde icra takibine konulduğundan bahisle eldeki menfi tespit davasının açıldığı, davalı ... hakkında bedelsiz senedi kullanma suçundan ... 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2011/163 Es. sayılı dosyasında alınan savunmasında "söz konusu senet bedelini kendisinin ..."ya ödediğini ve senedi aldığını, ... "in ..."ya 1.000 TL peşinat ödediğini, bedelsiz senedi kullanmadığını" beyan ettiği, 16/06/2009 tarihli duruşmadaki beyanında ise; "icraya koymuş olduğu senedin davacılarca düzenleyip kendisine verildiği, bononun verilme nedeninin yanında çalışan ..."e verdiği 6.400 TL borç para olduğunu" belirttiği, ... Halı Mobilya yetkilisi dava dışı ...’nın 19.09.2013 tarihli duruşmada verdiği beyanında; " bakiye borç kalmadığını, ödeme belgesini zamanaşımına uğradığı için saklamadığını" belirttiği, bu itibarla takibe konu senedin davacılarca ... Halı Mobilya yetkilisi ..."ya satın alınan ev eşyasının bedeli olarak verildiği ancak senedin davacılara iade edilmediğinin sabit olduğu, her ne kadar davalı tarafça senedin davacıya verilen borç nedeni ile alındığı beyan edilmişse de, dava dışı şirket temsilcisinin ve davalının beyanlarının örtüşmediği, taraflar arasında işçi- işveren ilişkisi dışında başkaca bir ilişkinin bulunmadığı, davacının iddialarının ispatı sonrasında davalının karşı delil sunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının kötü niyetli olarak takip yaptığı somut delillerle ispatlanamadığından davacıların tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ancak bozma ilamı uyarınca işlem yapılmamıştır. Dairemizin bozma ilamında açıkça ispat yükünün davacıda olduğu belirtilmiş olmasına rağmen, mahkemece yine ispat yükü davalıya yükletilerek ve dava dışı 3. kişinin beyanına itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Mahkemece davacıların davasını ispatlayamadıkları gözetilerek davanın reddi gerekirken, dosya içeriğine uygun düşmeyen ve bozma ilamına aykırı olarak karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 08/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.