3. Ceza Dairesi 2019/16377 E. , 2020/902 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Gerekçeli karar başlığında, ... ve ...’in sıfatlarının “mağdur sanık” yerine “müşteki sanık” olarak gösterilmeleri suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 232/2-b maddesine aykırı davranılması,
2)Mağdur hakkında ... Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 05.06.2014 tarihli ön raporunda "mağdur adına düzenlenmiş ..... ...Devlet Hastanesinin 04.06.2014 tarihli genel adli muayene raporunun incelendiği, yapılan muayenesinde genel durumunun iyi, bilincin açık, oryante koopere olduğu, sol kulakta işitme azlığı tariflendiğine göre şahsın KBB uzmanına sevkinin sağlanarak düzenlenecek raporun gönderilmesi gerektiğinin" belirtildiği, ..... ...Devlet Hastanesi KBB Polikliniğinin 05.06.2014 tarihli raporunda "kişinin yapılan muayenesinde sol kulak zarında yaklaşık 2x2 mm"lik perforasyon izlendiği, yapılan işitme testinde sol kulakta hafif dereceli işitme kaybı mevcut olduğu, sol kulak zarındaki deliğin kendiliğinden kapanmaması halinde hastaya miringoplasti operasyonu uygulanması gerektiği mevcut durumu ile hayati tehlikesi olmadığı, kesin raporunun hastanın iyileşmesi tamamlandıktan sonra verilmesi gerektiğinin" belirtildiği, ..... ...Devlet Hastanesinin 24.02.2015 tarihli yazısında mağdurun kati rapor almak için kurumlarına başvurmadığının belirtilmesi üzerine, mağdurun iyileşme süreci beklenip KBB uzmanına sevkinin sağlanarak kesin raporu alınmadan daha önceki raporlara istinaden düzenlenen adli tıp uzmanının 16.04.2015 tarihli raporunun hükme esas alınacak ölçüde yeterli olmaması nedeniyle, KBB uzmanından söz konusu rapor alındıktan sonra mağdurun tüm tedavi evrakları, raporları, varsa film ve grafileri ile birlikte en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevk edilerek yaralanmasının özellikle duyularından veya organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflamasına yada yitirilmesine neden olup olmadığı ve 5237 sayılı TCK’nin 86 ve 87. maddesindeki tüm unsurları da içerecek şekilde niteliği hususunda kesin raporu aldırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
3) Sanık hakkında TCK’nin 106/1. maddesi 1.cümlesi gereğince tehdit, 125/1. maddesi gereğince hakaret ve TCK’nin 86/1. maddesi gereğince kasten yaralama suçlarından kamu davaları açıldığı, suç tarihinde tehdit suçunun uzlaşma kapsamında bulunmaması ve 5271 sayılı CMK"nin 253/3. maddesi gereğince hakaret ve kasten yaralama suçunun da tehdit ile birlikte işlenmeleri nedeniyle, her üç suç yönünden de uzlaştırmanın mümkün olmadığı anlaşılmış ise de sanığın üzerine atılı TCK"nin 106/1. maddesi 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesine göre uzlaşma kapsamında kaldığı, ayrıca sanık hakkında tehdit suçundan beraat, hakaret suçundan düşme hükümleri verildiği ve kesinleştiği, bu nedenle CMK"nin 253/3. maddesinin uygulanma koşullarının ortadan kalktığı, sanığın mahkumiyetine karar verilen ve temyiz incelemesine konu edilen kasten yaralama suçunun uzlaşmaya tabi hale geldiği anlaşılmakla; sanık ile mağdur arasında 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması halinde yargılamaya devamla hüküm kurulması lüzumu,
4) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 15.01.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.