Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2003/50
Karar No: 2003/76

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2003/50 Esas 2003/76 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Bölümü 2003/50 E., 2003/76 K.

  • BELEDİYE ALEYHİNE AÇILAN TAM YARGI DAVASI
  • HİZMET KUSURU
  • SİGORTALI ARACIN UĞRADIĞI HASAR
  • TRAFİK KAZASI
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 15 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 2 ]
  • 2918 S. KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU [ Madde 10 ]
  • 2918 S. KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU [ Madde 15 ]
  • 3030 S. BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYELERİNİN YÖNETİMİ HAKKINDA K... [ Madde 6 ]
  • 6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 1301 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Yenimahalle, İstanbul Caddesinde seyreden kasko sigortalı aracın, yol şerit çizgisi olmayan mahalde bir başka araçla çarpışması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğinin ve "yolun yapım ve bakımından sorumlu kuruluşun, yol şerit çizgisi bulunmaması nedeniyle asli kusurlu" olduğunun trafik zabıtasınca düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında saptanması üzerine davacı Sigorta Şirketince, sigortalı 06 V 1302 plakalı aracın sahibine ekspertiz raporu ile tespit edilen hasar bedeli olarak 2,283,366,733.- TL. ödemede bulunulmuştur.

    Davacı Şirket vekilince, trafik kazası tespit tutanağında olayın meydana gelmesinde sorumlu kuruluş olarak 2/8 oranında kusurlu bulunduğu nedeniyle Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Yenimahalle Belediyesi Başkanlıklarına hitaben yazılan 7.11.2001 günlü yazı ile, sigortalıya ödenen kasko tazminatından kusur oranına isabet eden 570,750,000.- TL. tazminatın ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte toplam 956,358,082.- liranın, Türk Ticaret Kanunu"nun 1301. maddesine göre sigortalıya halef olan Şirketlerine ödenmesi istenilmiş; bu istek, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığınca cevap verilmeyerek ve Yenimahalle Belediye Başkanlığınca da, yetki ve sorumluluğun Büyükşehir Belediyesine ait olduğu belirtmek suretiyle reddedilmiştir.

    Davacı Şirket vekili, TTK ve KTK hükümlerine dayanarak, sigortalıya ödenen miktardan kusur oranına isabet eden 570,750,000.- TL. tazminatın, ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 21.1.2002 gününde idari yargı yerinde dava açmıştır.

    ANKARA 1. İDARE MAHKEMESİ TEK HAKİMLİĞİ"nce; 25.1.2002 gün ve E: 2002/82, K: 2002/17 sayı ile, Uyuşmazlık Mahkemesi kararına göre tam yargı davası niteliği taşımayan ve konusu bir kamu alacağı olmayan rücu davalarında adli yargının görevli olduğu; kusur oranına tekabül eden hissesinden fazla ödemede bulunan davacı Sigorta Şirketinin Borçlar Kanununa göre rücu hakkını kullanarak açtığı ve bu itibarla haksız iktisaptan doğan bir alacak niteliği taşıyan rücuen tazminat alacağından doğan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, itiraz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Davacı Şirket vekili, bu kez, aynı istekle, 6.5.2002 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır.

    ANKARA 16. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 24.9.2002 gün ve E: 2002/377, K: 2002/729 sayı ile, davacının davasını, davalı belediyelerce kendi mıntıkaları dahilindeki kaza yerinde yol şerit çizgisinin yapılmaması nedenine ve hizmet kusuruna dayandırdığı; Yargıtay"ın yerleşmiş kararlarında da belirtildiği üzere idarelerin hizmet kusurlarına dayanan bu tür davaların idari yargı yerlerinde görülmesi gerektiği; bu davanın, klasik rücu davası olmayıp TTK. 1301. maddesine ve kanundan doğan halefiyete dayalı bir rücu davası olduğu; burada, ödeme yapmakla davacının şahsında yeni bir hak doğmayıp, davacı sigortalısının haklarına halef olarak ve onun yerine geçerek dava açtığından olayda sebepsiz iktisaptan sözedilemeyeceği gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, kararın kesinleşmesine müteakip gerekirse olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın ilgili Yargıtay dairesine gönderilmesine karar vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Davacı Şirket vekilince, olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi"ne gönderilmesi yolundaki dilekçe verilmesine karşın, adıgeçen Hakimlikçe adli ve idari yargı dosyaları Yargıtay Başkanlığına gönderilmiş ise de, YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ"nce 7.3.2003 gün ve E: 2003/2198, K: 2003/2189 sayı ile verilen ve "Her ne kadar hukuk mahkemesince, uyuşmazlığın giderilmesi için dosyanın Yargıtay ilgili dairesine gönderilmesine karar verilmiş ise de, davacı vekilince, 15.11.2002 tarihli dilekçe ile, dosyanın olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesi"ne gönderilmesi talep edilmiş olmakla, 2247 sayılı yasanın 14. maddesinde düzenlenen olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi isteminin ancak davanın taraflarınca ileri sürülebileceği koşulunun gerçekleştiği kabul edilerek, dava ekonomisi amacına da uygun düşecek şekilde, dosyanın Yüksek Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı"na gönderilmesi" yolundaki karar ile dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesi"ne gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü"nün, Yalçın ACARGÜN"ün Başkanlığında, Üyeler: Dr. Atalay ÖZDEMİR, M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Serap AKSOYLU, Z. Nurhan YÜCEL, Turgut ARIBAL ve Abdullah ARSLAN"ın katılımlarıyla yapılan 17/11/2003 günlü toplantısında, Raportör- Hakim İsa YEĞENOĞLU"nun davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Tülin ÖZGENÇ"in davada idari yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    USULE İLİŞKİN İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa"nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasa"nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu ve dava dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak, davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece sehven Yargıtay"a gönderilmiş ise de, Yargıtay"ca hata düzeltilerek Uyuşmazlık Mahkemesi"ne gönderildiği anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmediğinden esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verildi.

    ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

    Dava, sigortalı aracın uğradığı hasarı ödeyen Sigorta Şirketinin, zararın kusur ve sorumluluk oranına göre idarece giderilmesi isteminden ibaret bulunan bir rücuen tazminat davasıdır.

    Olayda, belediye sınırları dahilinde bulunan caddede seyir halindeki kasko sigortalı aracın, bir başka araçla çarpışması sonucu hasara uğradığı; ekspertiz raporu ile saptanan hasar bedelinin, davacı Sigorta Şirketince sigorta ettirene ödendiği; trafik zabıtasınca düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında, kazanın meydana gelmesinde yolun yapım ve bakımından sorumlu kuruluşun "yol şerit çizgisinin bulunmaması" nedeniyle asli kusurlu olduğunun ( 2/8 oranında ) saptandığı; bu nedenle Sigorta Şirketince, uğranılan zararın tespit tutanağında saptanan kusur ve sorumluluk oranına göre giderilmesi istemiyle ilgili belediyeler aleyhine rücuen tazminat davası açıldığı anlaşılmaktadır.

    Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle "yolun yapım ve bakımından sorumlu kuruluş"un ve bu kuruluşun uğranılan zarardan dolayı hangi esasa göre sorumlu bulunduğunun saptanması gerekir.

    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun değişik 10. maddesinde, belediyelerin, yapım ve bakımından sorumlu olduğu yolları trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmakla görevli olduğuna işaret edilmiş; aynı Kanun"un 15. maddesinde, "Trafiği düzenlemede kullanılan işaret levhaları, ışıklı ve sesli işaretler, yer işaretlemeleri ile benzeri trafik işaretleri, karayolunun yapım ve bakımı ile görevli kuruluşlarca, temin ve tesis edilerek sürekliliği ve işlerliği sağlanır." denilmiştir.

    Öte yandan 3030 sayılı Büyük Şehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun"un 6. maddesinde, "Büyük şehir dahilindeki meydan, bulvar, cadde ve anayolları yapmak, yaptırmak, bakım ve onarımını sağlamak ve kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek" büyük şehir belediyelerinin görevleri arasında gösterilmiştir.

    Anayasanın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2/1-b. maddesinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.

    Bu duruma göre, belediye sınırları dahilindeki yolun yapım, bakım ve onarımı ile trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işler kapsamında olmak üzere, trafik düzenini sağlayan yer işaretlemesinin yapılmadığı nedeniyle doğan zararın giderilmesinin amaçlanmış olması karşısında, idarenin görevinde olan kamu hizmetini yürüttüğü sırada kişilere verdiği zararın tazminine yönelik bulunan uyuşmazlık konusu davanın, olayda kamu hizmetinin yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, hizmet kusuru veya idarenin sorumluluğunu gerektiren bir husus olup olmadığının saptanmasında esas alınan idare hukuku ilkelerine göre ve 2577 sayılı İYUK."nun 2/1-b. maddesinde sayılan tam yargı davası kapsamında görüm ve çözümünde idari yargı yerleri görevli bulunmaktadır.

    Diğer taraftan, davacı Sigorta Şirketi, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 1301. maddesinde yer alan, "Sigortacı sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren kimse yerine geçer. Sigorta ettiren kimsenin vakı zarardan dolayı üçüncü şahıslara karşı dava hakkı varsa, bu hak, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder." hükmü uyarınca zarar görenin kanuni halefi olduğundan, incelenen uyuşmazlığın konusunu oluşturan dava tipik bir tam yargı davasıdır.

    Bu nedenle, uyuşmazlığın, adli yargı yerinde aleyhine açılan tazminat davasını kaybedenler tarafından, hissesinden fazla ödediği miktardan sorumlu bulunan idare aleyhine açılan ve bir borçlar hukuku müessesesi olan "rücuen alacak" davası kapsamında olmadığı açıktır.

    Açıklanan nedenlerle, sigortalı aracın uğradığı hasarı ödeyen Sigorta Şirketi tarafından, hizmet kusuru esasına dayanılarak ve zararın kusur ve sorumluluk oranına göre idarece giderilmesi istemiyle açılan tam yargı davasının görüm ve çözümünde idari yargı yerleri görevli olduğundan, İdare Mahkemesi Tek Hakimliğince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 1. İdare Mahkemesi Tek Hakimi"nin 25.1.2002 gün ve E: 2002/82, K: 2002/17 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 17.11.2003 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi