Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2055
Karar No: 2020/6414

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/2055 Esas 2020/6414 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, mirasbırakanın davalılara satış suretiyle devrettiği tapu işleminin muvazaalı olduğunu iddia ederek miras payının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar ise, temlik işleminin mirasçılar arasında paylaştırma kastıyla yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkeme, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Temyiz sonucunda, davalılara yapılan temlikin gerçek yönünün tespiti gerektiği ve tazminatın pay oranında karar verilmesi gerektiği belirtilerek mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 706. maddesi, Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve 213. maddeleri, Tapu Kanunu'nun 26. maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190/1 ve 373/1. maddeleri.
1. Hukuk Dairesi         2019/2055 E.  ,  2020/6414 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tazminat davası sonunda ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen kararın davalılardan ... ve ... vekilince istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davalılardan ... ve ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tazminat isteğine ilişkindir.Davacı, mirasbırakanı ..."ın 16 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki paylarını davalı oğullarına satış suretiyle devrettiğini, yapılan işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras pay karşılığı 100.000,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalılar ... ve ..., temlikin paydaşı oldukları 7 parsel sayılı taşınmazdaki paylarının karşılığı olarak yapıldığını, mirasbırakanın mirasçıları arasında paylaştırma kastıyla hareket ettiğini, mirastan mal kaçırma amacının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlar, diğer davalı ... ise, temlikin bedelsiz olduğunu belirtip davayı kabul etmiştir.Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalılar ... ve ... vekilince istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk dairesince; temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1926 doğumlu mirasbırakan ...’ın 26.03.2014 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak çocukları davacı ... ile davalılar ..., ... ve ...’i bıraktığı, mirasbırakanın paydaşı olduğu 16 ada 2 parsel sayılı tsaşınmazdaki payının tamamını oğlulları davalılara eşit oranda 02.02.1993 tarih ve 142 yevmiye nolu akitle satış suretiyle devrettiği, aynı gün yapılan 139 yevmiye nolu akit ile de, davalıların 30/1 ada 7 parsel sayılı taşınmazdaki paylarını davacı eşi ...’e satış yoluyla devrettikleri, ayrıca mirasbırakanın geride paydaşı olduğu beş parça daha taşınmazının kaldığı anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun 706., Türk Borçlar Kanunun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.Öte yandan, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 6.maddesinde düzenlendiği üzere "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olayların varlığını ispatla yükümlüdür." Yine 6100 sayılı HMK"nun 190/1.maddesi gereğince "ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.Somut olayda, davacı çekişme konusu temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürmüş, davalılardan ... ve ... ise, çekişme konusu temlikin dava dışı 30/1 ada 7 parsel sayılı taşınmazdaki paylarının davacının eşi ...’e devredilmesi karşılığında yapıldığını, daha değerli olan 7 parseldeki paylarını mirasbırakanın isteği üzerine devrettiklerini, mirasbırakanın da aynı gün yapılan devirler ile mirasçıları arasında paylaştırma kastıyla hareket ettiğini savunmuşlardır. Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın gerçek irade ve amacının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerekmektedir. 6100 sayılı HMK’nin 190. ve 4721 sayılı TMK’nin 6. maddeleri uyarınca mirasbırakanın mal kaçırma iradesi ile hareket ettiği iddiasını ispat yükü davacı tarafa aittir.
    Ne var ki, davacı iddiasını ispat için tanık deliline dayanmasına karşın tanık isimlerini bildirmemiş, davalı tarafın gösterdiği tanıklar ise, davalılardan ... ve ...’nın savunmalarını doğrular mahiyette beyanlarda bulunmuşlardır. Nitekim dosya içeriğindeki kayıtlardan, çekişme konusu temlik ile aynı gün yapılan temlik ile davalıların paydaşı oldukları 30/1 ada 7 parsel sayılı taşınmazdaki paylarını satış yoluyla davacının eşi ...’e devrettikleri, temlik tarihinde 7 nolu parselin çekişmeli 2 nolu parselden yaklaşık 1/3 oranında daha değerli olduğunun mahkemece keşfen belirlendiği anlaşılmaktadır. Dinlenen tanıklar da, mirasbırakanın aynı gün yapılan temliklerdeki dengeyi sağlayabilmek kastıyla çekişmeli taşınmazdaki payını ortaya koyduğunu, çocukları arasında çıkan ihtilafı gidermek kastıyla çekişmeli temliki gerçekleştirdiğini, o tarihte davacının da bu şekilde yapılacak takasa razı olduğunu bildirmişlerdir. Tüm bu olgu ve deliller, yukarıda değinilen ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde, mirasbırakanın yaptığı temlikler ile mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla hareket etmediği, davacı tarafın iddiasını, 6100 sayılı HMK’nun 190. ve 4721 sayılı TMK’nun 6. maddeleri uyarınca ispat edemediği sonucuna varılmaktadır.Hal böyle olunca, davayı kabul eden ... dışındaki davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre de, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan davalılara temlik edilen dava konusu taşınmazdaki belirli oranda pay olduğuna göre, hükmedilecek tazminata da pay oranında karar verilmesi gerekirken yasal olmayan şekilde temlik edilen payların karşılığı tazminatın tamamının müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesi de hatalıdır. Davalılardan ... ve ...’nın yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 Sayılı HMK’nin 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi