![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2019/1879
Karar No: 2021/12960
Karar Tarihi: 24.11.2021
Danıştay 6. Daire 2019/1879 Esas 2021/12960 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/1879
Karar No : 2021/12960
DAVACI : … Odası (…Şubesi)
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … - …
2- … Bakanlığı … Başkanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Ankara ili, Çankaya ilçesi, … Mahallesi, …ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan ve 10/01/2019 tarih ve 590 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu imar planı değişikliğinin üst ölçekli imar planlarına aykırı olduğu, herhangi bilimsel, nesnel veya teknik bir gerekçeye dayanmadığı, kamu yararına uygun olmadığı, plan değişikliği ile kaldırılan donatı alanı kadar yer belirlenmediği, yeni kullanımla birlikte getirilen konut alanı için herhangi bir sosyal donatı alanı ayrılmadığı, taşınmazın en yoğun ulaşım aksında yer aldığı, yaşanacak trafik yoğunluğunun gözetilmediği, plan bütünlüğünün bozulduğu ileri sürülmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Davanın süresinde açılmadığı, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı, boş ve atıl durumda olan kamu arazisinin ekonomiye kazandırılmasının hedeflendiği, yapılan imar planı değişikliğinde, yapılaşma koşullarının yakın çevresi ile uyumlu şekilde düzenlendiği, üst ölçekli imar planlarına uygun olduğu, plan bütünlüğünün bozulmadığı, taşınmazın dar ve küçük bir yerinin olması ve üçgen formuna benzer bir şekilde olması nedeniyle teknik ve sosyal altyapı alanı ayrılmasının mümkün olmadığı, günümüz itibarıyla 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planının mahkemece iptaline karar verildiği, bu nedenle iptal edilen ve yürürlükte bulunmayan bir plana aykırı olmasının mümkün olmadığı, işlemin hukuka uygun olduğu davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Dosyadaki bigi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu plan değişikliğiyle yapı, nüfus ve araç yoğunluğunun artırıldığı, ancak artan bu yoğunluk için taşınmazda teknik ve sosyal altyapı alanına yer verilmediği, ayrıca dava konusu plan değişikliğinin alanda trafik sıkışıklığını büyük ölçüde arttırarak ulaşım sistemini olumsuz etkileyeceği sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ : Dava, Ankara İli, Çankaya İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan ve Cumhurbaşkanlığının 10/01/2019 tarih ve 590 sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı idarelerin usule yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu taşınmazın Ankara Büyük Şehir Belediye Meclisi tarafından … tarih ve … sayılı ile … tarih ve … sayı ile onaylanan 1/100.000 ölçekli 2038 Ankara Çevre Düzeni Planında, “kentsel servis alanı”, Ankara Büyük Şehir Belediye Meclisinin … tarih ve …sayılı kararıyla onaylanan 1/25.000 ölçekli Başkent Ankara 2023 Nazım İmar Planında, “merkezi iş alanı”, … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planında "eğitim tesis alanı" olarak belirlendiği, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararıyla özelleştirme programına alınması üzerine, Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan ve Cumhurbaşkanlığının 10/01/2019 tarihli, 590 sayılı kararıyla onaylanan dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planında, yapılaşma koşulları E:2.50, Yençok: Serbest olarak belirlenen taşınmazın kullanımının "ticaret-konut alanı" olarak değiştirildiği anlaşılmaktadır.
Danıştay Altıncı Dairesinice yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda özetle, alandaki en üst ölçekli plan olan 1/100.000 ölçekli 2038 Ankara Çevre Düzeni Planında, uyuşmazlık konusu taşınmazın “kentsel servis alanı” kullanımında kaldığı, bu kullanımın tanımında konut kullanımına yer verilmediği, bu açıdan dava konusu alan için önerilen konut kullanımının en üst ölçek plan kararlarıyla uyumlu olmadığı, planlama kademesinde 2. sırada yer alan 1/25.000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planında, uyuşmazlık konusu taşınmazın "merkezi iş alanı" kullanımında kaldığı, bu kullanım kararı ile üst ölçekli 1/100.000 ölçekli planın alana ilişkin kullanım kararları arasında uyumsuzluk bulunduğu, 1/25.000 ölçekli imar planında belirlenen farklı merkezi iş alanı bölgelerinin bir arada ele alındığı bir “merkezler ana planı” hazırlanması gerektiği, dava konusu alanın yer aldığı Söğütözü bölgesinin ise bu kapsamda öncelikle ele alınması gerektiğinin plan raporunda özellikle vurgulandığı, aynı planda “Çukurambar, Öveçler, Balgat ve Mustafa Kemal aksı ile bütünleşen bir çalışmanın onaylı planların revize edilerek yaşam ve donatı standartlarının arttırılması”nın öngörüldüğü, dava konusu plan hazırlanırken bu iki plan hükmünün yerine getirilmediği, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planında, mevzuatın (ilgili yönetmeliğin) zorunlu kıldığı alansal kullanımların mekânsal dağılımına yer verilmediği, alan kullanımlarının dağılımını ilişkin tasarım gereklerinin yerine getirilmediği, plan açıklama raporunda dava konusu plan değişikliğin gerekçesi belirtilmediği için, 'gerekçe’nin zorunlu olup olmadığının değerlendirmenin de söz konusu olamadığı, bu nedenle de yapılan işlemin kamu yararı taşımayan, keyfi ve nesnel temeli olmayan bir değişiklik niteliğinde olduğu, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin zorunlu kıldığı sosyal ve teknik donatı alanlarına yönelik olarak artan nüfusun ihtiyacı olan sosyal ve teknik altyapı alanları standartlara uygun olarak plan değişikliğine konu alana hizmet vermek üzere ayrılmadığı, alandaki yoğunluğu arttıran ve kentsel ulaşım sistemini etkileyen bu plan değişikliğinde kentsel teknik altyapıya yönelik etkilerin belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması amacıyla kentsel teknik altyapı etki değerlendirmesi raporu ve analizinin hazırlanmadığı, uygulama imar planının, nazım imar planı gösterimine salt emsal değer işlenerek yinelenmesi biçiminde hazırlandığı, bu nedenle yürürlükteki plan yapım yönetmeliğinin bu konudaki amir hükümlerine uyulmadığı, taşınmazın servis alacağı tek noktanın doğudaki 20 metrelik yol olduğu, bu bağlantının da taşınmazı teğet geçtiği, taşınmazı sadece teğet geçen bir noktadan 20 metrelik yol ile servis alması ve ulaşım talebinin karşılanabilmesinin düşünülemeyeceği, yonca kavşaktan dolayı erişilebilirliğinin düşük bir konumda yer aldığı, ticaret ve konut alanı kullanımının, toplam yaklaşık 6.000 kişi ile 1200 araçlık ilave yük ile var olan karayolu bağlantılarını yoğunlaştıracağı, dolayısıyla Ankara’nın hem şehirlerararası hem de kent içi ulaşımdaki en önemli 5 arterinden biri olan Eskişehir Yolu’nda ve Eskişehir Yolu’nun bağlantı kavşağında (Anadolu Bulvarı ve 1071 Malazgirt Bulvarı ile oluşan) trafik sıkışıklığını önemli ölçüde artıracağı belirtilmiştir.
Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerle bilirkişi raporunun birlikte irdelenmesinden, dava konusu imar planı değişikliklerinde mevzuata, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu plan değişikliklerinin iptaline karar verilmesi gerektiği, düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY: Uyuşmazlık konusu taşınmaz, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisince … tarih ve …sayı ve … tarih ve … sayılı kararları ile onaylanan 1/100.000 ölçekli 2038 Ankara Çevre Düzeni Planında, “kentsel servis alanı”, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/25.000 ölçekli Başkent Ankara 2023 Nazım İmar Planında, “merkezi iş alanı”, … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planında "eğitim tesis alanı" olarak belirlenmiştir.
Taşınmaz, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun … tarih ve …sayılı kararıyla özelleştirme programına alınmış, Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan ve Cumhurbaşkanlığının 10/01/2019 tarihli, 590 sayılı kararıyla onaylanan dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planında, taşınmazın kullanımı "ticaret-konut alanı" olarak değiştirilmiş, yapılaşma koşulları ise E:2.50, Yençok: Serbest olarak belirlenmiştir. Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde nazım imar planı; varsa bölge planlarının mekâna ilişkin genel ilkelerine ve varsa çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklüklerini, nüfus yoğunlukları ve eşiklerini, ulaşım sistemlerini göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, plan hükümleri ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, Uygulama İmar Planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
3194 sayılı Kanunun 6. maddesinde, mekânsal planların, kapsadıkları alan ve amaçları açısından mekânsal strateji planlarına uygun olarak; “çevre düzeni planları” ve “imar planları” kademelerinden oluşacağı, imar planlarının ise nazım imar planı ve uygulama imar planı olarak hazırlanacağı, her planın bir üst kademedeki plana uygun olarak hazırlanacağı hüküm altına alınmıştır.
3194 sayılı Kanunun 9. maddesinin 2. fıkrasında, "Belediye hudutları ve mücavir alanlar içerisinde bulunan ve özelleştirme programına alınmış kuruluşlara ait arsa ve arazilerin, ilgili kuruluşlardan gerekli görüş, (Belediye) alınarak çevre imar bütünlüğünü bozmayacak imar tadilatları ve mevzi imar planlarının ve buna uygun imar durumlarının Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak suretiyle yürürlüğe girer ve ilgili Belediyeler bu arsa ve arazilerin imar fonksiyonlarını 5 yıl değiştiremezler. İlgili belediyeler görüşlerini onbeş gün içinde bildirir." hükmüne, Ek 3. maddesinde, "Özelleştirme programındaki kuruluşlara ait veya kuruluş lehine irtifak ve/veya kullanım hakkı alınmış arsa ve araziler ile özel kanunları uyarınca özelleştirilmek üzere özelleştirme programına alınan arsa ve arazilerin, 3621 sayılı Kıyı Kanunu veya 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında kalan yerler dahil olmak üzere genel ve özel kanun hükümleri kapsamında yer alan tüm alanlarda imar planlarını yapmaya ve onaylamaya yetkili olan kurum veya kuruluşlardan görüş alınarak çevre imar bütünlüğünü bozmayacak her tür ve ölçekte plan, imar planı ile değişiklik ve revizyonları müellifi şehir plancısı olmak üzere Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yapılarak veya yaptırılarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak ve Resmi Gazetede yayımlanmak suretiyle kesinleşir (…)(1) yürürlüğe girer. İlgili kuruluşlar bu madde kapsamında yapılan planları devir tarihinden itibaren beş yıl süreyle değiştiremezler. Bu süre içerisinde imar planlarına ilişkin olarak, verilecek mahkeme kararlarının gereklerinin yerine getirilmesini teminen yapılacak imar planı değişikliğine ilişkin iş ve işlemler Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca bu maddede belirtilen usul ve esaslara göre gerçekleştirilir. İlgili kuruluşlar görüşlerini onbeş gün içinde bildirirler. Bu madde kapsamında yapılan her ölçekteki plan ve imar planlarında 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 17 nci maddesinin (a) bendinin ikinci ve sekizinci paragrafındaki hükümler uygulanmaz. Özelleştirme sürecinde ihtiyaç duyulması halinde, bu planlara göre yapılacak imar uygulamasına ilişkin parselasyon planları Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yapılır veya yaptırılır. Bu parselasyon planları Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca onaylanır (…) Bu planlara göre yapılacak yapılarda her türlü ruhsat ve diğer belgeler ile izinler, ilgili mevzuat çerçevesinde yetkili kurum ve kuruluşlarca verilir" hükmüne yer verilmiştir.
Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26.maddesinde, "İmar planı değişikliği; plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yaran amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılır." kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME
Usul yönünden;
Süre itirazına ilişkin olarak, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin Cumhurbaşkanlığının 10/01/2019 tarih ve 590 sayılı kararıyla onaylanlandığı, 24.01.2019-24.02.2019 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı, son askı tarihinden itibaren yasal dava açma süresi içinde 07.03.2019 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Ehliyet itirazına ilişkin olarak, idari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesinin ön koşullardan biri olan "dava açma ehliyeti", her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idare ile işlemlerinde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin buna bağlı olarak olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçütler içinde menfaat ilişkisinin varlığını ifade etmektedir.
Her olay ve davada, idari işlem ile dava açacak kişi arasında öngörülen subjektif ehliyet koşulu olarak menfaat ihlalinin kişisel, meşru ve güncel bir menfaat olması ölçütleri ekseninde yargı mercilerince değerlendirilerek takdir edilecektir.
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 08.03.1979 tarihli, E:1971/1, K:1979/1 sayılı kararında, Türk Mühendis ve Mimar Odalarının, tüzel kişiliği haiz birlikler gibi hak ve yetkilerinin bulunduğu gerekçesiyle davacı ve davalı olarak taraf ve dava ehliyetleri bulunduğuna karar verilmiş, 521 sayılı Danıştay Kanununun 69. ve 70. maddelerinde yer alan "ilgililer" ibaresinin gerçek ve tüzel kişilerden daha kapsamlı olduğu vurgulanmıştır. İmar planlarına karşı açılan davalarda "ilgililer" kavramından, ifa ettikleri meslek ve sanat açısından şehirleşme ve dolayısıyla imar faaliyetleriyle çok yakından ilgileri bulunan mimarların oluşturduğu oda ve şubelerde görevli bulunanlar ile bu kişiler tarafından kurulan ve yürütülen şubeler de doğrudan dava açabilecektir.
...Odası ... Şubesinin; imar planlarının mevzuata, planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına aykırı olduğu iddiasına dayalı olarak kendi kuruluş amacı doğrultusunda dava açma ehliyetine sahip olduğu açıktır.
Bu nedenle davalı tarafça, sadece Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliğinin tüzel kişiliği olduğundan birlik üyesi odaların tüzel kişilikleri bulunmadığı gerekçesiyle davacının dava açma ehliyeti olmadığı yönündeki iddiası yerinde görülmemiştir.
Esas yönünden;
Dava konusu taşınmaz açısından geçmişten itibaren belirlenen fonksiyonların değerlendirilmesi suretiyle, uyuşmazlık konusu edilen imar planı değişiklikleri ile getirilen kullanım kararlarının ve yapılaşma koşullarının çevre ve imar bütünlüğünü ve sosyal donatı dengesini bozucu nitelikte olup olmadığının, bozuyor ise sosyal donatı dengesini hangi yönlerden bozduğunun, üst ölçekli imar planları ile imar planlarının kademeli birlikteliği ilkesine uygun olup olmadığının, uyuşmazlığa konu taşınmazlara verilen fonksiyonların yer seçiminin uygunluğunun, taşınmazın konumu dikkate alındığında, taşınmaza verilen fonksiyonların ulaşım bütünlüğüne olumsuz etkisinin olup olmadığının, yapılan değişikliğin trafik yoğunluğuna ek yük getirip getirmeyeceğinin tespiti amacıyla Naip üye … tarafından resen seçilen bilirkişiler Prof. Dr. …, Prof. Dr. … ve Doç. Dr. …'ın katılımıyla yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda;
- Alandaki en üst ölçekli plan olan 1/100.000 ölçekli 2038 Ankara Çevre Düzeni Planında, uyuşmazlık konusu taşınmazın “kentsel servis alanı” kullanımında kaldığı, bu kullanımın tanımında konut kullanımına yer verilmediği, bu açıdan dava konusu alan için önerilen konut kullanımının en üst ölçek plan kararlarıyla uyumlu olmadığı, planlama kademesinde 2. sırada yer alan 1/25.000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planında, uyuşmazlık konusu taşınmazın "merkezi iş alanı" kullanımında kaldığı, bu kullanım kararı ile üst ölçekli 1/100.000 ölçekli planın alana ilişkin kullanım kararları arasında uyumsuzluk bulunduğu, 1/25.000 ölçekli imar planında belirlenen farklı merkezi iş alanı bölgelerinin bir arada ele alındığı bir “merkezler ana planı” hazırlanması gerektiği, dava konusu alanın yer aldığı Söğütözü bölgesinin ise bu kapsamda öncelikle ele alınması gerektiğinin plan raporunda özellikle vurgulandığı, aynı planda “Çukurambar, Öveçler, Balgat ve Mustafa Kemal aksı ile bütünleşen bir çalışmanın onaylı planların revize edilerek yaşam ve donatı standartlarının arttırılması”nın öngörüldüğü, dava konusu plan hazırlanırken bu iki plan hükmünün yerine getirilmediği,
- Dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planında, mevzuatın (ilgili yönetmeliğin) zorunlu kıldığı alansal kullanımların mekânsal dağılımına yer verilmediği, alan kullanımlarının dağılımını ilişkin tasarım gereklerinin yerine getirilmediği,
- Plan açıklama raporunda dava konusu plan değişikliğin gerekçesi belirtilmediği için, 'gerekçe’nin zorunlu olup olmadığının değerlendirmenin de söz konusu olamadığı,
- Bu nedenle de yapılan işlemin kamu yararı taşımayan, keyfi ve nesnel temeli olmayan bir değişiklik niteliğinde olduğu,
- 1/1000 ölçekli uygulama imar planında, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin zorunlu kıldığı sosyal ve teknik donatı alanlarına yönelik olarak artan nüfusun ihtiyacı olan sosyal ve teknik altyapı alanları standartlara uygun olarak plan değişikliğine konu alana hizmet vermek üzere ayrılmadığı,
- Alandaki yoğunluğu arttıran ve kentsel ulaşım sistemini etkileyen bu plan değişikliğinde kentsel teknik altyapıya yönelik etkilerin belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması amacıyla kentsel teknik altyapı etki değerlendirmesi raporu ve analizinin hazırlanmadığı, uygulama imar planının, nazım imar planı gösterimine salt emsal değer işlenerek yinelenmesi biçiminde hazırlandığı, bu nedenle yürürlükteki plan yapım yönetmeliğinin bu konudaki amir hükümlerine uyulmadığı,
- Uyuşmazlık konusu taşınmazın güneyi 50 metre genişliğindeki Eskişehir Yolu’na (Dumlupınar Bulvarı) cepheli ve batısının ise 60 metre genişliğindeki Anadolu Bulvarı’na cepheli olan kavşakta yer aldığı, taşınmazın servis alacağı tek noktanın doğudaki 20 metrelik yol olduğu, bu bağlantının da taşınmazı teğet geçtiği, taşınmazı sadece teğet geçen bir noktadan 20 metrelik yol ile servis alması ve ulaşım talebinin karşılanabilmesinin düşünülemeyeceği, yonca kavşaktan dolayı erişilebilirliğinin düşük bir konumda yer aldığı, ticaret ve konut alanı kullanımının, toplam yaklaşık 6.000 kişi ile 1200 araçlık ilave yük ile var olan karayolu bağlantılarını yoğunlaştıracağı, dolayısıyla Ankara’nın hem şehirlerararası hem de kent içi ulaşımdaki en önemli 5 arterinden biri olan Eskişehir Yolu’nda ve Eskişehir Yolu’nun bağlantı kavşağında (Anadolu Bulvarı ve 1071 Malazgirt Bulvarı ile oluşan) trafik sıkışıklığını önemli ölçüde artıracağı, tespit ve değerlendirmelere yer verilmiştir.
Bilirkişi raporunun tebliği üzerine davalı idarece bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ise de, davalı idarenin itirazları raporu kusurlandıracak nitelikte olmayıp, rapor karar vermeye esas alınabilir nitelikte ve yeterlilikte görülmüştür.
İmar planlarının, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular gözönüne alınarak hazırlanması gerekmektedir.
Yukarıda yer verilen düzenlemeler uyarınca, özelleştirme programındaki kuruluşlara ait veya özelleştirilmek üzere özelleştirme programına alınan arsa ve arazilerde ilgili kuruluşlardan gerekli görüş alınmak suretiyle her ölçekteki imar planı değişiklikleri yapmak Özelleştirme İdaresi Başkanlığının yetkisi dahilinde olmakla beraber, bu plan ve plan değişikliklerinin çevre ve imar bütünlüğünü bozmayacak şekilde yapılması gerektiği açıktır.
Dava konusu imar planı değişikliğinin fonksiyon ve emsal yönünden incelenmesinden;
Taşınmazın kullanımının ticaret-konut alanı, yapılaşma koşullarının ise E:2.50, Yençok: Serbest olarak belirlendiği, söz konusu emsalin, mevcut 1/1000 ölçekli uygulama imar planında yer alan benzer konumdaki taşınmazlardan daha yüksek olduğu, yaklaşık 6.000 kişi ilave nüfus getirildiği, buna karşın 34.753,00 m² büyüklüğündeki taşınmazda herhangi bir teknik ve sosyal altyapı alanına yer verilmediği gibi, artan yapı ve nüfus yoğunluğu için alanda sosyal ve teknik altyapı alanının ayrılmadığı, bu nedenle çevre imar bütünlüğünün bozulduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu imar planı değişikliğinin ulaşıma etkisinin incelenmesinden;
Yapılan değişikliğin ulaşıma etkilerine yönelik bilimsel ve teknik inceleme yapılmadığı, Güneyinde 50 metre genişliğindeki Eskişehir Yolu’na (Dumlupınar Bulvarı), batısında ise 60 metre genişliğindeki Anadolu Bulvarı’na cepheli olan kavşakta yer alan taşınmazın servis alacağı tek noktanın doğusundaki 20 metre genişliğindeki yol olduğu, yapılaşma yoğunluğu dikkate alındığında ulaşım ihtiyacının bu yoldan karşılanmasının mümkün olmadığı, ayrıca, toplam yaklaşık 6.000 kişi ile 1200 araçlık ilave yük ile var olan karayolu bağlantılarını yoğunlaştıracağı, bağlantı kavşağında trafik sıkışıklığını önemli ölçüde artıracağı, dolayısıyla kentsel ulaşım sistemini olumsuz etkileyeceği anlaşılmıştır.
Bu durumda, dava konusu imar planlarının yukarıda belirtilen hususlar bakımından kamu yararına, şehircilik ve planlama ilkelerine uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Dava konusu 10/01/2019 tarih ve 590 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararıyla onaylanan imar planı değişikliklerinin İPTALİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yatırılan avanstan karşılanan keşif ve bilirkişi incelemesi gideri olan … TL'nin ve davalı idareler tarafından yapılan yargılama giderinin davalı idareler üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
4. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yatırılan keşif avansından harcanan … TL'nin davalı idarelerden alınarak Maliye Hazinesine yatırılmasının ve davalı idarelerden tahsilinin sağlanabilmesi için kararın bir örneğinin Hazine ve Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ile Muhakemat Genel Müdürlüğüne tebliğine,
5.Keşif ve bilirkişi avansından artan … TL'nin Hazine adına Maliye Bakanlığı'na iadesine,
6.Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
7. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 24/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.