9. Hukuk Dairesi 2010/45 E. , 2012/8957 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 27.11.2005-27.12.2007 tarihleri arasında 700 TL ücretle çalıştığını iş sözleşmesinin haksız olarak feshedilmesine karşın ihbar ve kıdem tazminatının ödenmediğini, iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatını alacaklarının faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin, son olarak takım lideri görevinde çalışmakta iken müvekkili şirkete karşı sadakat borcuna aykırı davranarak kasa yönetimi ve nakit para hareketleri hakkında bilgi sahibi olması ve işleyişten sorumlu olmasına rağmen prosedürlere aykırı olarak üçüncü kişiler tarafından mağaza kasasından alınarak kişisel menfaatleri için kullanılan ve bu sebeple mağaza kasalarında fiziksel olarak bulunmayan tutarda parayı mağaza kasasında mevcut olarak gösterip şirketi zarara uğratması ve güveni kötüye kullanması nedeniyle haklı olarak feshedildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı işverenin iş sözleşmesini haklı bir neden yokken feshettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır.
Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir.
Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
İşçinin eleştiri sınırları içinde kalan söz ve davranışları ise işverene haklı fesih imkânı vermez (Yargıtay 9. HD. 1.12.2009 gün, 2008/11819 E, 2009/32509 K).
Somut olayda, davalı şirket tarafından şirket bünyesindeki mağazalarda bir takım usulsüzlükler yapıldığı iddiasıyla soruşturma yapıldığı anlaşılmaktadır.
Soruşturma sırasında davacının takım lideri olmadan önceki çalıştığı mağaza ile takım lideri olduktan sonra çalıştığı mağazada bir takım kasa usulsüzlükleri olduğu belirlenmiştir.
Buna göre, ilk mağazada 200-500 TL’nin mağaza müdürünün isteğiyle alınıp üçüncü bir kişiye verildiği, ikinci mağazada ise mağaza müdürünün kendisinin 190 TL’yi alarak kullandığı ve kasaya dönüş yapmadığı tespit edilmiştir.
Davacının ise her iki usulsüzlüğü de üstlerine bildirmediği ve fiili olarak kasada açık olmasına rağmen kasa hesabını tam olarak gösterdiği, ayrıca mağaza müdürlerinin daha sonra getirdiği fişlerle durumun gerçeğe uygun hale getirildiği anlaşılmıştır. Davacı bunları soruşturma sırasında kendisiyle yapılan görüşmede de kabul etmiştir.
Davacının eylemi 4857 sayılı İş Kanunun m. 25/II-e maddesi kapsamında sadakat borcuna aykırılık teşkil eden bir eylemdir.
Davacı bu borç kapsamında söz konusu usulsüzlüğü işverene bildirmek ve işverenin meşru menfaatini korumakla yükümlüdür. Davacının olayda maddi menfaat elde etmemesi haklı nedeni ortadan kaldırmaz.
Bu nedenle iş sözleşmesinin işverence haklı nedenle feshedildiğinin kabulü ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.