19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9110 Karar No: 2017/3161 Karar Tarihi: 19.04.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9110 Esas 2017/3161 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı bankanın müvekkili şirkete karşı yürüttüğü icra takibi sonrasında, davacının borçlu olmadığının tespitini talep ettiği menfi tespit davası görülmüştür. Davacı vekili, şirket yetkilisinin icra dosyasına ödeme taahhüdünde bulunduğunu ve davalı bankaya ödemeler yapıldığını söylemiştir. Davalı vekili ise yapılan her ödemenin icra dosyasına bildirilmesinin gerekmediğini savunarak davayı reddetmiştir. Mahkeme, davacının davalı bankaya tüm borcunu ödediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, dava tarihine göre tarafların alacak borç durumlarının tespit edilmesi gerektiği belirtilerek yeni bir bilirkişi raporu alınması gerektiği ifade edilmiş ve yetersiz bilirkişi raporu nedeniyle kararın bozulması gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri açıkça belirtilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi 2016/9110 E. , 2017/3161 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -
Davacı vekili, davalı banka tarafından müvekkili şirket aleyhine takip başlatıldığını, şirket yetkilisinin icra dosyasında ödeme taahhüdünde bulunduğunu, ayrıca davalı bankaya ödemeler yapıldığını, ödemelerin takip borcundan düşülmediğini ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yapılan her tahsilatın icra dosyasına bildirilmesi gerekmediğini, ödeme makbuzlarının borçluya verilerek borçtan düşüldüğünü davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalı bankaya tüm borcunun 18.840 TL"lik kısmını ödediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava icra takibinden dolayı borçlu bulunmadığının tespitine ilişkindir. Bu durumda mahkemece dava tarihi esas alınarak tarafların alacak borç durumunun tespiti gerekir. Mahkemece alınan bilirkişi raporuna itiraz edildiği dikkate alınarak yeni bir bilirkişiden itirazları kapsayacak şekilde dava tarihi itibariyle davalının toplam alacak miktarı ve davacının yapmış olduğu ödemeler tespit edilerek alınacak raporun sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yanılgılı hukuki değerlendirme ve gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.