
Esas No: 2021/2194
Karar No: 2022/2402
Karar Tarihi: 25.04.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2194 Esas 2022/2402 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, sıra cetvelinin usulüne uygun olmadığını ve davalı bankanın alacağının 30.477,83 TL'yi geçmediğini iddia ederek sıra cetvelinin iptali ve yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, dava hakkında davalının lehine karar vermiştir. İstinaf başvurusu da reddedilince, davacı temyiz etmiştir. Yargıtay ise, ipoteğin sadece konut kredisi için verildiği ve bu kredinin de ödendiği iddialarına rağmen, ipoteğin konut kredisi dışındaki borçları da kapsayacak şekilde kurulduğuna hükmetmiştir. Bu nedenle ilgili borç miktarının belirlenip, sıra cetvelinde buna göre düzenleme yapılması gerektiği kararlaştırılmıştır.
Kanun maddeleri: HMK 373/1.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetvelinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir. Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, Bakırköy 13. İcra Müdürlüğünün 2013-15299 esas sayılı dosyasında 30.06.2016 tarihli sıra cetvelinin usulüne uygun olmadığını, tanzim edilen sıra cetveli uyarınca artan ihale bedelinin 1. sırada yer alan davalıya ödenmesine ilişkin vermiş olduğu kararın hukuka aykırı olduğunu, zira davalı bankanın bahse konu ipotekten dolayı ihale tarihi itibariyle borçludan olan alacak miktarının azami olarak 30.477,83-TL olduğunu, buna rağmen derece kararında davalı bankaca hiç tahsilat yapılmamış gibi ipotek üst sınırı olan 350.000-TL'nin belirtilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetveli kararının iptali ile 1. sırasında yer alan davalı alacaklının sıra cetvelinden çıkartılması ya da azami 30.477,83-TL miktar üzerinden sıraya kaydına, iptal durumuna göre müvekkilinin sıra cetvelindeki alacak miktarının yeniden tespiti ile kayıt altına alınmasına ve bakiye miktarın nemalarıyla birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı .... vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı alacaklı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatmış olduğu takibe dayanak genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmelerinde dava dışı ...'ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı, ayrıca dava dışı borçlu ...'ın 29/12/2010 tarihli konut kredi sözleşmesi imzaladığı, davalı bankaca konut kredinin ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek dava dışı borçlu ...'a ihtarname keşide edildiği, ihtarnamenin keşide edildiği 24/06/2014 tarihi itibariyle dava dışı borçlu ...'ın 29/12/2010 tarihli konut finansmanı kredi sözleşmesinden doğan yükümlülüğünün 39.550,30-TL olduğunun bildirildiği, ipotek konulan taşınmazın tapuda adına kayıtlı olduğu dava dışı borçlu ... ayrıca dava dışı .... San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. ile davalı banka arasında düzenlenen genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesine müşterek ve müteselsil kefil olarak imzaladığı gibi işbu kredi sözleşmelerinin teminatı olarak da ipotek akit tablosunda açıklandığı üzere davalı bankanın 350.000-TL'ye kadar olan borcunu ipotekle teminat altına alındığı, sıra cetvelinin düzenlendiği 30/06/2016 tarihi itibariyle davalı bankanın dava dışı borçlular ... San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. ve ...'la imzalanan kredi sözleşmeleri uyarınca dava dışı borçlu şirketten 506.189,28-TL, dava dışı ...'dan ise 21.570,87-TL tutarında alacaklı olduğu ve toplamda davalı banka alacağının 527.760,15-TL olduğu ipotek akit tablosunda davalı bankanın 350.000-TL'ye kadar olan alacağı ipotek altına alınmış olup, sadece ...'ın konut finansman kredisinden kaynaklı borcunun sıra cetvelindeki davacı alacaklının alacağı olduğunu ileri sürmek usulen mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesince, davacı vekili gerek dava dilekçesinde gerekse istinaf dilekçesinde ipoteğin sadece konut finansmanı kredisi için verildiğini, bu kredinin de bankanın bildirdiği 30.477,83 TL dışında tamamen ödendiğini iddia etmiş ise de, ipotek konulan taşınmazın tapuda adına kayıtlı olduğu dava dışı borçlu ...'ın ayrıca ipotekten önce veya sonra doğmuş her türlü kredilerin ve kefaletlerin teminatı olarak da ipotek tesis edildiği ve ...'ın dava dışı .... San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. ile davalı banka arasında düzenlenen genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesine müşterek ve müteselsil kefil olarak imzaladığının anlaşıldığı, ipotek sözleşmesinden önce veya sonra doğmuş borçların da teminat altına alındığı, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da tespit edilememiş olmasına göre davacı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde aleyhine davalı banka tarafından konut finansmanı kredisinden kaynaklı ipotek tesis edilmiş ve ödenmeyen konut kredisi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılarak satış gerçekleşmiştir.
Konut kredisi sözleşmeleri sırasında teminat olarak verilen ipotek akitlerinde, konut kredisi dışındaki doğmuş ve doğacak alacaklar yönünden ipoteğin teminat olması hususunda yazılan hükümler Dairemiz yerleşmiş içtihatlarına göre geçersiz şart niteliğinde olup, yazılmamış sayılırlar.
Bu nedenle, mahkemece konut kredisinden dolayı gerçek ipotek borcu belirlenip, sıra cetvelinin davalı banka açısından belirlenecek bu miktar kadar kabul edilmesi gerekmektedir. Bu itibarla, mahkemece bu husus araştırılmadan, konut kredisi dışındaki borçların da kapsama alınması doğru görülmemiş; istinaf mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 03.07.2020 tarih ve 2018/2225 Esas, 2020/1449 Karar sayılı kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HMK 373/1 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 25.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.