
Esas No: 2014/12365
Karar No: 2016/14914
Karar Tarihi: 05.12.2016
Tehdit - 6136 sayılı Yasaya muhalefet - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/12365 Esas 2016/14914 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, 6136 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede :
1-Sanık ...’e yükletilen 6136 sayılı Yasaya muhalefet eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-Sanık ...’ın tehdit eyleminden kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince,
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Sanığın, mağdur ...’yı 17.02.2011 tarihinde karakol çıkışında “seni öldüreceğim” diyerek, 18.02.2011 tarihinde de mağdurun işyerine gelip polarının sağ cebinde bulunan ancak soruşturma aşamasında ele geçirilemeyen silahı hissettirerek “gel yanıma, seninle işim var” biçiminde sözler söyleyerek tehdit ettiğinin iddia olunması, sanığın karakol çıkışında tehdit ettiğini kabul etmesine karşın işyerinde mağduru silahla tehdit etmediğini savunması, mağdurun ve annesi olan tanık Sevil’in soruşturma aşamasındaki beyanlarında, sanığın cebindeki silahı mağdura yönelttiğine ya da mağdura gösterdiğine dair anlatımda bulunmamaları sadece mağdur ...’nın sanığın cebinde kahverengi silah kabzası gördüğünü belirtmesine karşın, mağdur ve tanığın yargılama safhasındaki beyanlarında tabancayı mağdura gösterdiğini ifade etmeleri karşısında, beyanlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, giderilemediği takdirde yöntemince irdelenerek hangi anlatımın hangi nedenle üstün tutulduğunun kararda gösterilmesi, sanığın işyerinde mağdura yönelik gerçekleştirdiği tehdit eyleminde tabancanın ne şekilde mağdura tevcih edildiği ve silahın korkutucu gücünden faydalanıldığı tartışılıp açıklanmadan ve de silahın varlığının kabul edilmemesi durumunda sözlerin tehdit niteliğinde olup olmadığı değerlendirilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması,
b- Kabule göre de,
TCK’nın 43/1. maddesinde “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedileceğinin, ancak bu cezanın, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılacağının, bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekillerinin, aynı suç sayılacağının" belirtilmesi, sanığın 17.02.2011 tarihinde TCK’nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit 18.02.2011 tarihinde de silahlı tehdit suçunu işlediğinin kabul edilmesi karşısında, tehdit suçunun daha ağır cezayı gerektiren hali olan TCK’nın 106/2-a maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten sonra, TCK’nın 43/1. maddesi gereğince cezanın, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılması gerektiği gözetilmeden, yasal olmayan gerekçeyle ve Kanunda düzenlenmeyen biçimde artırım yapılması suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini,
b-Sanığın, mağdur ...’yı 17.02.2011 tarihinde karakol çıkışında “seni öldüreceğim” diyerek 106/1-1. cümlede düzenlenen tehdit suçunu, 18.02.2011 tarihinde de mağdurun işyerine gelip polarının sağ cebinde bulunan ancak soruşturma aşamasında ele geçirilemeyen silahı hissettirerek 106/2-a maddesinde düzenlenene silahla tehdit suçunu işlediğinin kabul edilmesi ancak, eylemlerin zincirleme biçimde işlenmesi nedeniyle sanık hakkında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması karşısında, 01/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen 17.02.2011 tarihinde karakol çıkışında mağdura “seni öldüreceğim” demekten ibaret eyleminin düzenlendiği TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip, hakkında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.