Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3896
Karar No: 2020/6397
Karar Tarihi: 01.12.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/3896 Esas 2020/6397 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Tapu iptali ve tescil davası sonucunda mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Davacılar, hatalı alınan mirasçılık belgesi ile davalıların miras paylarını adlarına tescil ettirdiklerini ve dava dışı mirasçıların payını davalıya sattıklarını belirterek, davalıların paylarının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir. Davalılar ise taşınmazları bedelini ödeyerek ve iyiniyetle satın aldıklarını belirtmişlerdir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiş, fakat Dairece bozulmuştur. Yeniden yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, birleştirilen davaların ayrı dava olma özelliğini koruduğu ve her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği belirtilerek, diğer davalar hakkında karar verilmediği ve ölü kişi adına tescil hükmü kurulduğu isabetsiz bulunmuştur. Karar 6100 sayılı HMK'nın 297/2. maddesine göre bozulmuştur.
Kanun Maddeleri : 6100 sayılı HMK'nın 297/2. maddesi, 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2018/3896 E.  ,  2020/6397 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar ve davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01.12.2020 Salı günü saat 09.45"de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    KARAR-
    Asıl ve birleştirilen davalar ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir.Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar, kök miras bırakanları ..."den intikal eden 918 sayılı parselin şuyuulandırması sonucunda çekişme konusu 196 ada 1 ve 177 ada 2 parsel sayılı taşınmazların oluştuğunu, murisleri ... de mirasçı olduğu halde, hatalı alınan mirasçılık belgesi ile davalıların miras paylarını adlarına tescil ettirdiklerini ayrıca dava dışı mirasçı ..."in payını davalı ..."e satış suretiyle devrettiğini ileri sürerek, davalıların paylarının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.Davalı ..., taşınmazları bedelini ödeyerek ve iyiniyetle satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuş, davalı ..., davanın reddi gerektiğini bildirmiş diğer davalılar savunma getirmemişlerdir.Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece, “ Hâl böyle olunca; tarafların bildirdikleri veya bildirecekleri deliler toplanarak davalı ..."in iyiniyetli olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, iyiniyetli olduğu saptanır ise davalı ... bakımından davanın reddedilmesi, aksi halde tüm davalılar bakımından davanın kabul edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre de; dava reddedildiğine göre davalı ... lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsizdir.” gerekçesi ile bozulması üzerine mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 918 parsel sayılı taşınmazın tamamı ... adına kayıtlı iken mirasçıları ..., ... ve ..."e intikal ettiği, ..."in, 1/3 payını ..."ya satış suretiyle devrettiği 1/3 payı ..., 1/3 payı ..., 1/3 payın ... adına kayıtlı iken, şuyuulandırma sonucu 196 ada 1 ve 177 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara dönüştüğü, 196 ada 1 parsel sayılı taşınmazda ..." nın 41/2400, ..." nun 41/2400, ..."nın 41/2400 paya sahip oldukları, 177/2 parsel sayılı taşınmazda ise ..." nın 788/2400, ..." nun 788/2400, ..."nın 788/2400 paya sahip oldukları, İptal edilen ... 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.05.2002 gün ve 789-719 sayılı Mirasçılık Belgesine göre ..."in mirasçılarının ..., ..., ... (...) ve ... (...) oldukları, ... 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin 30.05.2002 gün ve 844-807 sayılı mirasçılık belgesine göre ..." in mirasçıların da ..., ... (...), ... (...) oldukları, ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 03.05.2005 gün ve 726-641 sayılı mirasçılık belgesine göre ..." nın Mirasçılarının 1945 doğumlu ..., 1977 doğumlu ... ve ... (...) olarak belirlendiği, ... 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin 04.08.2006 gün ve 84-1417 sayılı kararı ile ... 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.05.2002 gün ve 789-719 sayılı mirasçılık belgesinin iptaline karar verilerek ..." in mirasçılarının ..., ..., ..., ... (...) ..., ..., ...(...) ..., 1945 doğumlu ..., 1977 doğumlu ..., ... (...) ... olarak belirlendiği, ... 3.Sulh Hukuk mahkemesi"nde 25.8.2004 tarihinde davacıların davalılar aleyhine asıl miras bırakanları ...’in ... adında bir kızı daha olduğunu, ...’in veraset ilamında ..."den bahsedilmediği için tapuda sehven intikaller yapıldığını,ileri sürerek tapu kaydının iptali ve davacılar ile diğer mirasçılar adına tesciline karar verilmesi istemli dava açtıkları ,mahkemece verilen görevsizlik kararı üzerine dosyanın ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/84 esasına kaydedildiği, takipsiz bırakılması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği ve 16.11.2011 tarihinde kararın kesinleştiği, birleşen dosya davacıları ..., ... ve ... tarafından aynı hukuki sebebe dayalı olarak ve aynı davalılara karşı 17.06.2013 tarihinde açılan davanın asıl dava ile birleştirildiği ve davaların birlikte görüldüğü anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, davaların birleştirilmesi hâlinde, birleşen davalar birlikte görülmekle birlikte ayrı dava olma özelliğini korudukları, her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiğinde kuşku yoktur. Nitekim 6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesinde, hükmün sonuç kısmında isteklerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu belirtilmiştir.Ne var ki; mahkemece sadece asıl dava hakkında hüküm kurulduğu, birleşen ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/338 Esas sayılı davası yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir. Anılan dava dosyası yargılama sırasında eldeki dava dosyası ile birleştirilmiş ise de, bağımsız varlıklarını korudukları gözetildiğinde anılan dava hakkında da bir karar verilmemesi doğru olmadığı gibi, asıl dosya davacılarından ...’in 12.03.2010 tarihinde öldüğü, mirasçıları tarafından davaya devam edildiği göz önüne alındığında, ölü kişi adına tescil hükmü kurulmuş olması da isabetsizdir.
    Davacılar ve davalı ...’in, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi