Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/4001 Esas 2019/5551 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4001
Karar No: 2019/5551
Karar Tarihi: 18.09.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/4001 Esas 2019/5551 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/4001 E.  ,  2019/5551 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 10.05.2018 tarih ve 2017/92-2018/544 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı taraf müvekkiline olan borcunu ödemeyince senet verdiğini, bu senet ödenmeyince senet iade edilerek davalının yeni bir senet verdiğini, senet metni ve adres kısımları müvekkilince doldurulup senedin davalı tarafından imzalandığını, senedin ödenmemesi üzerine icra takibi başlattığını, davalı borçlunun İcra Hukuk Mahkemesinde imzaya itiraz ederek takibin iptalini istediğini, davalı hakkında evrakta sahtecilik, dolandırıcılık suçlarından Tuzla Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına rağmen takipsizlik kararı verildiğini, karara itiraz edildiğini, tüm bu süreçte alınan Adli Tıp Raporlarının çelişkili olduğunu, müvekkilinin davalıdan 27.05.2005 tarihi itibari ile 118.000 USD alacağı bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 40.000 USD’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin dava dilekçesinde belirtilen senetten dolayı borcunun bulunmadığını, senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığının Tuzla İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2005-58 Esas sayılı dosyasında tespit edildiğini, davacının iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerektiğini, ispat külfetinin davacıda olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davalının Tuzla İcra Hukuk Mahkemesinin 2005/58 Esas sayılı dosyasının 25.04.2005 tarihli celsesindeki beyanı, Kartal 10. Noterliğinin 08.03.2005 tarihli ihtarının içeriği ve Tuzla Cumhuriyet Başsavcılığının 2005/1167 sayılı dosyasındaki şikayet dilekçesi içeriğinde davacıya 20.000 USD borçlu olduğunu kabul ettiği, davacının yazılı belge ile kanıtlayamadığı 20.000 USD alacağına ilişkin yemin deliline dayanması üzerine, duruşmaya katılan davalıya usulüne uygun olarak teklif edilen yemini eda ettiği, davalının da yazılı belge ile kanıtlayamadığı kısmi ödeme iddiasına ilişkin davacıya teklif ettiği yeminin, davacı tarafından usulüne uygun olarak eda edildiği, davacının 20.000 USD aşan istemini kanıtlayamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 20.000 USD"nin 02/06/2006 dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereği belirlenen faiz oranları uygulanmak suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.606,47 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 18/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.