12. Ceza Dairesi 2019/6644 E. , 2020/4026 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : CMK’nın 231/11.maddesi uyarınca hükmün açıklanması ile TCK’nın 89/4, 62/1, 50/1-a-4, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 89/4, 62/1. maddesi gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Çorum 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.12.2011 tarihli ve 2011/315 esas, 2011/521 karar sayılı kararının 03.04.2012 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 27.01.2014 tarihinde TCK’nın 86/2, 86/3-a maddesinde tanımlanan kardeşe karşı kasten yaralama suçu işlediği ve Çorum 5. Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 17.02.2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair kararı kapsayan dosya incelendi.
Olay günü, sürücü belgesiz sanığın arkadaşından emanet aldığı idaresindeki araç ile gündüz vakti, meskun mahalde, tek yönlü yolun orta şeridinde seyir halinde iken, tüm aşamalardaki aksi iddia edilemeyen ifadesine göre, sol şeritteki bir aracın kendisini sıkıştırması nedeni ile direksiyon hakimiyetini kaybettiği ve sağa yönelerek, önce sağ şeritteki tanık Cemil idaresindeki aracın sol ön tarafına, daha sonra da sağ taraftaki otobüs durağında beklemekte olan iki kişiye tam kusurlu olarak çarptığı, çarpma neticesinde bir kişinin hayati tehlike geçirecek ve hayat fonksiyonlarına etkisi ağır kemik kırığı (6.derece) olacak şekilde, diğer kişinin ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda; sürücü belgesiz sanığın araç kullanmayı bilmediğine ilişkin bir delil ve iddianın bulunmadığı, hız sınırını 2 katından fazla aştığına ilişkin bir tespitin de dosya içerisinde yer almadığı anlaşıldığından TCK"nın 22/3. maddesi uyarınca bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin tebliğnamede bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğine, mahalli Cumhuriyet savcısının ise sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
CMK"nın 231. maddesinin 11. fıkrası uyarınca ancak, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanık hakkında durumunun değerlendirilerek, kısmi infaz veya koşulların varlığı halinde TCK"nın 50 ve 51. maddelerinin uygulanması suretiyle yeni bir mahkumiyet hükmü kurulabileceği, önceki hapis cezasının ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesi gibi hakime takdir hakkı veren düzenlemenin sadece denetim süresi içerisinde öngörülecek yükümlülüklere aykırı davranılması halinde uygulama kabiliyeti olan bir durum olduğu gözetilmeyerek 1 yıl 8 ay hapis cezasının paraya çevrilmesine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1-Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
2- Sanık hakkında kurulan hükümde, TCK"nın 89/4, 62. maddeleri gereği belirlenen 1 yıl 8 ay hapis cezasının paraya çevrilmesi sırasında, tam gün sayısının 605 gün yerine 600 gün olarak hesaplanması sebebiyle, sonuç para cezasının 12.100 TL yerine 12.000 TL olarak belirlenmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 29.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.