11. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/5556 Karar No: 2019/5550 Karar Tarihi: 18.09.2019
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/5556 Esas 2019/5550 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2018/5556 E. , 2019/5550 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasındaki davanın Silivri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi Mahkemesince görülerek bozmaya uyularak verilen 22/05/2018 tarih ve 2018/249 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin kurucu ortak ve yöneticisi olduğu Egeberk A.Ş.’nin, sahibi ve işleticisi olduğu Silivri Hayat Hastanesi’nin, davalı ile aralarında bulunan sağlık hizmetlerinin satımına ilişkin sözleşmeden doğan borç nedeniyle kendisine borç bildirimi geldiğini, bahsekonu borç bildirimlerinin tahakkuk tarihinde müvekkilinin şirket yönetiminden istifa ettiğini, davalının önce iflas eden şirketin iflas masasına gitmesi gerektiğini, bu borçtan sorumlu olmadığını ileri sürerek, borç bildirimlerinin iptalini istemiştir. Davalı vekili, davacıya gönderilen bildirimin ödeme ya da icra emri olmadığını, iptalini talep edemeyeceğini, davacının yönetim kurulu üyesi ve ortak olarak sorumluluğu bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece uyulan bozma ilamı, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, borç bildirimlerinin tahakkuk tarihinin 2014 olduğu, davacının şirket yönetiminden istifasının ise 2012 yılında ilan edildiği, bahsekonu borçtan sorumlu olamayacağı gerekcesiyle davanın kabulü ile davalı kurum tarafından davacı hakkında düzenlenen 03.04.2015 tarih ve 5294898 sayılı, 03.04.2015 tarih ve 5314420 sayılı, 03.04.2015 tarih ve 5315184 sayılı, 03.04.2015 tarih ve 5321383 sayılı borç bildirim belgelerinde belirtilen borçtan davacının sorumlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz temiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davalıdan harç alınmasına yer olmadığına 18/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.