19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9420 Karar No: 2017/3157 Karar Tarihi: 19.04.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9420 Esas 2017/3157 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Halk Bankası ile yapılan 250.000 TL limitli kredi sözleşmesine müteselsil kefil olan davacılar, sözleşmenin kendilerinin bilgisi dışında doldurulduğunu ve faiz oranının yasal sınırları aştığını iddia etti. Davalı banka ise davacıların kefil olmaları nedeniyle borçtan sorumlu olduklarını savundu. İlk davada davacıların talepleri reddedilirken, birleşen davada davalı kefillerin borcundan kısmen sorumlu olduklarına karar verildi. Kararı temyiz eden davacılar vekilinin itirazları reddedildi ve hüküm onandı. Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu ve İcra ve İflas Kanunu.
19. Hukuk Dairesi 2016/9420 E. , 2017/3157 K.
"İçtihat Metni"
...
Taraflar arasındaki asıl menfi tespit ve birleşen itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl dava davacısı- birleşen dava davalısı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -
Asıl davada davacı ... vekili, müvekkilinin davaya konu kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzaladığını fakat imza bölümü haricinde diğer bölümlerin müvekkilinin bilgisi haricinde davalı banka tarafından doldurulduğunu, bu sebeple sözleşmenin müvekkili yönünden geçerli olmadığını, faiz oranının da yasal sınırlar aşılarak belirlendiğini ileri sürerek davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı ...Ş. vekili, davacının kredi sözleşmesine kefil olması sebebiyle borçtan sorumlu olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada davacı ...Ş. vekili, davalıların kefil oldukları kredi sözleşmesine dayalı olarak başlatmış oldukları ilamsız takibe davalıların itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davalı ... vekili, müvekkilinin davaya konu kredi sözleşmesinde kefil sıfatıyla yer aldığını ve bir adet taşınmazını davacı bankaya ipotek ettiğini, davacının da halihazırda ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile müvekkili hakkında icra takibi başlatmasına rağmen ayrıca hukuksuz ve mükerrer şekilde davaya konu takibi yaptığını, borcun müvekkiline ait olmadığını, dava dışı...ı isimli asıl borçlunun kişisel borçlarından müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddine talep etmiştir. Birleşen davada davalı ..., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, benimsenen asıl ve ek bilirkişi raporlarına göre, dava dışı ... ve asıl dava davalısı-birleşen dava davacısı Halk Bankası arasında akdedilen 250.000 TL limitli genel kredi sözleşmesine asıl dava davacısı- birleşen dava davalısı ... ve ..."ın müteselsil kefil oldukları, ayrıca ..."ın kendisine ait taşınmaz üzerinde banka lehine sözleşmeye istinaden ipotek verdiği, bankanın icra takip tarihi itibariyle toplam 111.118,98 TL alacaklı olduğu ve bu borç sebebiyle ... aleyhinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlattığı, ayrıca her iki kefil hakkında da tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ilamsız takip yaptığı, ..."ın kefil sıfatıyla borçtan sorumlu olduğu gerekçesiyle asıl menfi tespit davasının reddine, birleşen itirazın iptali davasının ise davacı bankanın takipte gösterdiği asıl alacak üzerinden yapılan bilirkişi hesaplamasında takip tarihi itibari ile davalı kefillerden talep edilmesi gereken miktarın 32.717, 50 TL olması gerekirken 33.183,72 TL talep edilmesi sebebiyle birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm asıl dava davacısı- birleşen dava davalısı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl dava davacısı- birleşen dava davalısı ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.