Hukuk Genel Kurulu 2014/1152 E. , 2016/993 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki “kurum işleminin iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Uşak İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 28.09.2012 gün ve 2010/467 E., 2012/1071 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine, Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 09.12.2013 gün ve 2012/30552 Esas-2013/28461 Karar sayılı ilamı ile;
(...Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, işsizlik ödeneğinin iade edilmesine ilişkin kurum işleminin hatalı olduğunu ileri sürerek, kurum işleminin iptalini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davada Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu ve öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, davacının işsizlik ödeneği aldığı 08.04.2009-31.12.2009 tarihleri arasındaki döneminde işe başladığını, 06.06.2009 tarihinde kurum kayıtlarında işe giriş bildirgesinin olduğunu, bu tarihten itibaren yapılan ödemenin iadesinin gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulü ile kurum işleminin iptaline karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Dosya içeriğine göre, yetkili mahkemenin hangi iş mahkemesi olduğu uyuşmazlık konusudur.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5. maddesi uyarınca, iş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme geçerli değildir.
İş mahkemesinin görevi kapsamında bulunan bir dava, dava tarihinde davalının ikametgâhının bulunduğu veya işçinin işini yaptığı yerdeki iş mahkemesi veya iş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesinde açılmalıdır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 19. maddesi uyarınca, gerçek kişi yönünden yerleşim yeri, sürekli kalma niyetiyle oturulan yerdir. Gerçek kişi işverenin başka bir yerde yerleşmek niyetiyle oturduğu kanıtlanmadığı takdirde, kural olarak nüfusta kayıtlı olduğu yerin ikametgâh olarak kabulü gerekir. Aynı Kanun"un 49. maddesi gereğince, tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça, işlerinin yönetildiği yerdir.
İş veya toplu iş sözleşmesinin tarafları, davalının yerleşim yeri ve işin yapıldığı yer dışındaki bir mahkemenin yetkili olduğuna dair düzenleme yapmaları, 5521 sayılı Kanun"un 5. maddesinin emredici nitelikteki son cümlesi gereğince geçersizdir.
Somut olayda, dava Uşak İş Mahkemesinde açılmış olup, davacıya gelir bağlayan ve işsizlik ödeneğinin iadesine ilişkin işlemi yapan Türkiye İş Kurumu Pendik Şubesidir. Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünün merkezi Ankara"dadır ve davacı son olarak ikametgah adresi İstanbul olan bir şirkette çalışmıştır. Davacının dava açtığı Uşak ili ise ne işin yapıldığı yer ne de davalının ikametgahıdır. Bu durumda, mahkemece davacının tercihine göre yetkili mahkeme belirlenmeli ve yetkisizlik kararı verilmelidir. Bu yön gözetilmeden işin esasına girilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir…)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Yapılan görüşmeler sırasında bir kısım üyeler tarafından, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesine göre, İş Mahkemelerinde açılacak her davaya, açıldığı tarihte dava olunanın, Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabileceği, davacının çalıştığı iddia edilen işyerinin Uşak ilinde bulunduğu, usül ekonomisi bakımından davaya Uşak Mahkemelerinin bakmasının daha uygun olacağı ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 8/son maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 26.10.2016 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.