Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/895
Karar No: 2020/1823
Karar Tarihi: 02.06.2020

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/895 Esas 2020/1823 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2019/895 E.  ,  2020/1823 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Davacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; bozmaya uyarak ilamda yazılı nedenlerle, 155.000,00TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (... Sigorta A.Ş. Poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi, davacılar vekilince duruşmalı, davalılardan ... Elektrik Ltd. Şti. ve ... Elektrik Dağıtım A.Ş. vekillerince de duruşmasız olarak istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17/03/2020 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacılar vekili Avukat ... geldi. Davalılar adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek bırakılan gün de düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    KARAR
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davalı ... Elk. İnş. Taah. San. ve Tic. A.Ş. ile ... Elk. Dağ. A.Ş. vekillerinin tüm, davacıların ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulü ile davacı anne lehine 50.000,00 TL, davacı baba lehine 45.000,00 TL ve davacı kardeşlerin her biri lehine 15.000,00 TL manevi tazminatın iş kazası tarihi olan 03/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (... sigorta için dava tarihi olan 04/11/2013 tarihinden itibaren ve davalı ... AŞ poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, karar verilmiştir.
    Dosya kapsamından, aynı iş kazasında kazalanan sigortalıların %10, davalıların ise %30"ar olmak üzere toplamda %90 oranında kusurlu oldukları, mahkemece verilen 16/03/2016 tarihli kararda davacı anne lehine 35.000,00 TL, davacı baba lehine 30.000,00 TL davacı kardeşlerin her biri lehine 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiş, kararın temyizi üzerine Dairemizce 20/03/2018 tarih 2016/18233 Esas- 2018/2561 Karar sayılı ilam ile davacı anne ve baba lehine hükmedilen manevi tazminatların az olduğuna işaretle kararın bozulduğu, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/03/2002 gün ve 1/119-135 sayılı kararında da belirtildiği üzere; bozma kararına uyulması ile Mahkemenin bozma kararı doğrultusunda işlem yapma yükümlüğü doğar. Bu ilke Usul Kanunun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeni ile ilgilidir. Yargıtay’ın bozma kararına uymuş olan Mahkemenin, bozma gereğince değerlendirme yaparak yeni hükmünü tesis etme zorunluluğu vardır.Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin manevi zarar adı ile ölenin yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)Bu açıklamalar doğrultusunda, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davacı anne yararına hükmedilen 50.000,00 TL ile davacı baba yararına hükmedilen 45.000,00 TL tutarındaki manevi tazminatların da ayrı ayrı az miktarda olduğu açıktır.3- Öte yandan 492 Sayılı Harçlar Kanunun 28/1-a maddesine göre karar ve ilam harçlarının dörtte birinin peşin, geri kalanının ise kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödeneceği, 6100 sayılı HMK’nun 323/1-a maddesine göre de karar ve ilam harcının yargılama giderleri içerisinde sayıldığı ve aynı Kanunun 326/1.maddesi gereğince kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği düzenlenmiştir.Bu açıklamalar doğrultusunda, karar ve ilam harcından aleyhine karar verilen davalı taraf sorumlu tutulması gerekirken; kabul ve red oranına göre paylaştırılarak hükmedilen miktar üzerinden hesap edilen karar ve ilam harcının bir kısmının davacıdan tahsiline karar verilmiş olması hatalı olmuştur.4-Aynı zamanda karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1.maddesi gereğince tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
    Bu açıklamalar doğrultusunda, somut olayda kabule göre hükmedilen ve reddolan tazminat miktarları üzerinden tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenmesi gereken vekalet ücretinin davacılar ve davalılar lehine 15.150,00 TL olması gerekirken bu miktarı aşacak şekilde taraflar lehine 16.450,00 TL’lik vekalet ücretlerine hükmedilmesi de hatalı olmuştur.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacılar yararına takdir edilen 2.540,00TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan ... Elektrik Ltd. Şti., ... Elektrik Dağıtım A.Ş."ne yükletilmesine, 02/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi