18. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/6418 Karar No: 2016/2686 Karar Tarihi: 17.02.2016
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/6418 Esas 2016/2686 Karar Sayılı İlamı
Özet:
1018 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından biri olan ''nin paylarının idaresiyle ilgili olarak kayyım tayini istenmiş, mahkemece bu talep kabul edilerek Defterdarlığının kayyım olarak atanmasına karar verilmişti. Ancak dosyanın incelenmesi sonucu, hayatta olan mirasçının bulunduğu ve bu nedenle kayyım tayini yoluna gidilemeyeceği belirlendi. Mahkeme kararı bu nedenle yeterli değil ve davanın reddedilmesi gerektiği vurgulandı. Kararda geçen kanun maddesi, 3561 sayılı Kanun'du. Bu kanun, özellikle mirasçıların haklarının korunması için düzenlenen ve miras yönetimine ilişkin hükümleri içeren bir kanundur.
18. Hukuk Dairesi 2015/6418 E. , 2016/2686 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, 1018 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında ,,, ...ile ...... Defterdarının kayyım olarak atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm kayyım vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı tarafından ...k Köyü 1018 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından ..."nin paylarının idaresiyle ilgili olarak 3561 sayılı Kanun gereğince kayyım tayini talep edilmiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; adları geçenlere ait payların idaresiyle ilgili olarak ...Defterdarlığının kayyım olarak atanmasına karar verilmiş, kararı atanan kayyım temyiz etmiştir. Dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesiyl... oğlu ...ve ..."nin ölü oldukları, sağ ve hayatta olan mirasçısının bulunduğu ve mahkeme kanalıyla mirasçıları olan ..."ın beyanının alındığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, adları geçen kişilerin hayatta olan mirasçısı bulunduğuna ve mirasçının adresinin tespiti de mümkün olduğuna göre 3561 sayılı Kanun uyarınca kayyım tayini yoluna gidilemez. Mahkemece, bu gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçeyle kayyım tayin edilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.