5. Ceza Dairesi 2018/2803 E. , 2018/6838 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet (sanıklardan Mazlum, İbrahim, Mehmet, Zeki ve Yaşar hak.), ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet (sanıklardan Mazlum (üç kez), Murat, Tanju, Sinan ve Yaşar hak.)
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Sanık ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Bodrum Belediyesinde hesap işleri müdür vekili olan sanığın görevinin Belediye Başkanlığının 25/03/2008 tarihli yazısına göre 17/12/2004 günü sona erdiği, bu sanık bakımından suç tarihinin 17/12/2004 olduğu dikkate alındığında isnat edilen eylemin 765 sayılı TCK"nın 230. maddesinde düzenlenen görevi ihmal suçunu oluşturduğu ve bu suçun anılan maddede öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık asli ve ilaveli zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, durma süresi de nazara alındığında suç tarihi ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK"nın 7/2 ve 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında kurulan hükümlerin incelenmesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
UYAP sisteminden yapılan sorgulamada; sanıklar ..., ..., ... ve ... haklarında benzer nitelikteki eylemlerinden dolayı aynı suçtan açılan kamu davaları bulunduğunun anlaşılması karşısında, tüm mevcut davalar araştırılarak, derdest ise birleştirilmesinden, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesinden sonra suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığı ile zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının saptanması, ayrıca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde sanığa TCK"nın 257. maddesi gereğince verilecek cezadan aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra varsa kesinleşen dava dosyalarından verilen cezanın mahsubu ile oluşur ise aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi halinde ise ayrı ceza verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Sanıklardan ... ve ..."ın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda gerçekleştirdikleri eylemler nedeniyle zincirleme tek suçtan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden ve eylemlerinin neden bağımsız suç olarak kabul edildiği, suç kasıtlarının nasıl yenilendiği de karar yerinde denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle gösterilip tartışılmadan yazılı şekilde haklarında ayrı ayrı hükümler kurulması,
Ruhsatsız çalışan iş yerlerinin faaliyetlerine göz yumularak alınması gerekli harçların gecikmeli alınması veya hiç alınmaması suretiyle belediyenin zararına sebebiyet verildiği iddia edilen olayda; sanık ..."nun da görevi kötüye kullandığı kabul edilmiş ise de; Bodrum Belediye Başkanlığının 25/03/2008 tarihli yazısında sanığın 16/04/2004-10/10/2007 tarihleri arasında Gümbet zabıta sorumlusu, 10/10/2007 tarihinden sonra da zabıta memuru olarak görev yaptığının bildirilmesi karşısında; adı geçenin Gümbet zabıta sorumlusu iken suça konu eylemlerden dolayı herhangi bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, görev ve yetkisi dahilinde olup olmadığı tespit edildikten sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması,
CMK"nın 226/1. maddesine aykırı biçimde ek savunma hakkı tanınmadan TCK"nın 257/2. maddesinin uygulanması suretiyle bu suçtan mahkumiyetlerine hükmolunan sanıkların savunma haklarının kısıtlanması,
Sanıkların bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda atılı suçları birden fazla kez işledikleri anlaşılmasına rağmen haklarında zincirleme suç hükümlerini içeren TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanmaması,
TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkinin kötüye kullanılması suretiyle yüklenen suçu işlediği kabul edilen ve adli para cezasıyla cezalandırılan sanıkların aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca cezanın infazından sonra başlamak üzere hükümde
belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkileri kullanmalarının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Gün adli para cezasının bir gün karşılığının belirlenmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK"nın 52. maddesinin 2. fıkrasının hüküm fıkralarında gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, sanıklardan ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafiileri ile sanıklar ..., ..., ... ve ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 08/10/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.