Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/10282
Karar No: 2019/2755
Karar Tarihi: 18.03.2019

213 sayılı Yasaya muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/10282 Esas 2019/2755 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıkların \"2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme\" suçunu işledikleri iddia edilmiş ve mahkumiyetlerine karar verilmiştir. Ancak kararda, belgelerdeki yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığının belirlenmediği ve mükelleflerin açık kimlik bilgilerinin tespit edilip celp edilmediği gibi önemli bir takım eksiklikler olduğu belirtilerek mahkeme hükümleri bozulmuştur. Ayrıca, hüküm fıkrasında uygulama maddesi olarak yanlış bir kanun maddesi yazılmış ve sanık ...'nın adli sicil kaydındaki durumun göz önünde bulundurulmamıştır. Kararda geçen kanun maddeleri; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/b, 360 maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 225. maddesi, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 95/2. maddesi, 647 sayılı Yasanın 6. maddesi ve TCK'nin 43/1, 53, 61, 62 maddeleridir.
11. Ceza Dairesi         2016/10282 E.  ,  2019/2755 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 213 sayılı Yasaya muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Sanıkların “2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçunu işlediklerinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanıklardan ...‘nın vergi incelemesi sırasında alınan beyanında ve 30.06.2014 tarihli temyiz dilekçesinde hakkında yakalama kararı olduğu için o dönem diğer sanık ...‘ya şirket işlerini yürütmesi için vekalet verdiğini, düzenlenen faturalardan haberdar olmadığını beyan ederek suçlamaları kabul etmemesine karşın, sanık ...‘nun beyanlarında, sanığın çalışanı olduğunu, şirket işleri ile kendisine vekaletname verildikten sonraki dönemde de sanık ...‘nın ilgilendiğini, zaman zaman onun talimatı ile fatura düzenlediğini bildirmesi ile suça konu faturalar üzerindeki yazı ve imzalar yönünden herhangi bir inceleme yapılmamış olması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; sanıklar tarafından düzenlendiği iddia olunan fatura asılları temin edilerek, faturalar üzerindeki imza ve yazıların sanıkların eli ürünü olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması, belgelerdeki yazı ve imzaların sanıklara ait olmadığının belirlenmesi halinde; suça konu faturaları kullanan mükelleflerin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespitiyle duruşmaya celp edilmeleri, CMK‘nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak sanıkların savunmaları doğrultusunda tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulması ile faturaları kullanan mükelleflerden suça konu faturaları kimden aldıkları, sanıkları tanıyıp tanımadıkları hususlarının ayrıntılı olarak sorulmasından sonra, sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükümleri kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a)5271 sayılı CMK"nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamade açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 17.04.2012 tarihli 2012/6722 Soruşturma ve 2012/2931 Esas sayılı iddianamesi ile 213 sayılı Yasanın 367. maddesine göre dava şartı olan ...Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı‘nın 15.03.2012 tarihli ve ... sayılı Rapor Değerlendirme Komisyonu mütalaasına uygun olarak sanıklar hakkında, "2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme" suçundan kamu davası açıldığı, sanıklar hakkında her ne kadar 07.03.2012 tarihli ve ... sayılı Vergi Suçu Raporu ve eklerinde anlatılmış olsa da, “sahte fatura kullanma” suçundan açılmış bir dava ve yargılama koşulu olan mütalaa bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura düzenlemek" ve “sahte fatura kullanma” suçları birbirine dönüşemeyeceği halde, kararın gerekçe kısmında “sahte fatura kullanma suçundan” bahsedilip, hüküm fıkrasında ve kısa kararda ise “sahte fatura düzenleme“ suçundan hüküm kurulduğu belirtilmek suretiyle hükümde çelişkiye yol açılmış olması,
    b)“30.12.2010” olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında “01.01.2010” olarak yanlış yazılması,
    c)Hüküm fıkrasında uygulama maddesi olarak 213 sayılı Yasa‘nın 359/b maddesi yerine, 359/b-1 maddesi yazılması,
    d)Sanık ... yönünden; 213 sayılı VUK‘nin 359/b. maddesi gereğince belirlenen temel cezadan, TCK‘nin 61. maddesindeki ölçütler dikkate alınarak, ilk önce VUK‘nin 360. maddesi uyarınca indirim yapıldıktan sonra, TCK‘nin 43/1 ve 62. maddelerinin sırasıyla uygulanması neticesinde ortaya çıkacak sonuç cezanın “1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası” yerine, “1 yıl 6 ay 10 gün hapis cezası” olarak eksik tayin edilmesi,
    e)Sanık ...’nın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 14.03.2005 tarihli 2002/12 Esas ve 2005/69 Karar sayılı ilamında hükmedilen 1 yıl hapis cezasının, 647 sayılı Yasa"nın 6. maddesi gereğince ertelendiği ve hükmün 13.02.2007 tarihinde kesinleştiği, 765 sayılı TCK’nin 95/2. maddesinde “Cürüm ile mahkum olan kimse hüküm tarihinden itibaren beş sene içinde işlediği diğer bir cürümden dolayı evvelce verilen ceza cinsinden bir cezaya yahut hapis veya ağır hapis cezasına mahkum olmazsa, cezası tecil edilmiş olan mahkumiyeti esasen vaki olmamış sayılır”şeklindeki düzenleme karşısında, iş bu dosya kapsamındaki suç tarihinin hüküm tarihinden sonraki beş yıl içerisinde işlenmediği ve bu itibarla tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
    f)Her iki sanık yönünden; TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamaların, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla sanık ...‘nun kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 18.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi