23. Ceza Dairesi 2015/9815 E. , 2016/8493 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi beglede sahtecilik
HÜKÜM : TCK"nın 204/1, 62 ve 53. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis, TCK"nın 158/1-j, 62, 52/2, 52/4 ve 53. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve 3.320 TL adli para cezası.
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın katılan bankaya başvurarak 27.01.2006 tarihinde daha önce tanzim edilmiş olan genel kredi sözleşmesinin 5.000 TL miktar artırılmasına yönelik sözleşme imzaladığı, yine aynı şubeden 18.10.2007 tarihinde 20.000 TL tutarında tüketici kredisi kullandığı ve sözleşme düzenlendiği, sanığın her iki krediye karşılık teminat olarak başka senetlerle birlikte, katılan ..."ın borçlu olarak gözüktüğü alacaklısı kendisi olan 20.07.2007 tanzim tarihli, 31.01.2008 vadeli 5.500 TL bedelli senedi cirolayarak bankaya verdiği, sanığın kredi borçlarını ödeyememesi üzerine bankanın katılan ... hakkında icra takibi başlattığı, katılanın senedin kendisine ait olmadığını belirterek şikayetçi olduğu, yürütülen soruşturma neticesinde sanığın bankaca açılmaması gereken bir kredinin açılmasını sağlamak amacıyla dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda;
1- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Bilirkişi raporu, beyanlar ve tüm dosya kapsamından sanığın atılı suçu işlediği anlaşıldığından mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulamasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
a- Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle suça konu senedin hangi borca teminat teşkil ettiğinin, kredi sözleşmesinin tanzim edildiği tarihte kredinin tamamının kullanılıp kullanılmadığının, tamamı kullanılmış ise senedin bu esnada bankaya verilip verilmediğinin, kredi aralıklarla kullanılmış ise sahte senet verilerek mi kredi çekildiğinin, yoksa kredi çekildikten sonra mı sahte senedin verildiğinin katılan bankadan belgeleri ile sorulmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b- Sanığın savunmasında kredi borcunu kapattığını, buna rağmen bankanın senedi iade etmeyip kredi kartı borcu sebebiyle icra takibine koyduğunu belirtmesi karşısında; katılan bankadan sanığın kredi borcunu kapatıp kapatmadığının, kapatmış ise tarihlerinin sorulması ve sonucuna göre sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
c-Kabule göre de; 5237 Sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde belirtilen nitelikli hallerde suçtan elde edilen haksız menfaati belli ise; TCK"nın 52. madde hükmü de gözetilmek sureti ile haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel adli para cezası aynı Kanun"un 61. maddesi uyarınca gün olarak belirlenerek artırım ve indirimler gün üzerinden yapıldıktan sonra, ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı 52/2. madde hükmü gereğince 20-100 TL arasında takdir edilecek miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerekirken sanık hakkında hüküm kurulurken gün adli para cezasının 200 gün belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04/10/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.