11. Hukuk Dairesi 2018/776 E. , 2019/5545 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 13/01/2016 gün ve 2015/669 - 2016/17 sayılı kararı bozan Daire"nin 13/11/2017 gün ve 2016/3892 - 2017/6092 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı Belemir Petrol Ambalaj Nak. San. ve Tic. A.Ş"nin davalı bankadan aldığı ve alacağı her türlü kredi ve teminat mektubu borcunun teminatını teşkil etmek üzere taşınmazları üzerine ipotek konulması için davalının ekspertizi olan..."i vekil tayin ettiğini, ancak vekilin vekaletnamede verilen kredi ve teminat mektubu borçları için ipotek koyma yetkisini aşarak resmi senette anılan şirketin doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere müvekkilinin iki taşınmazı üzerine ipotek koydurduğunu, Belemir Petrol Ambalaj Nak. San. ve Tic. A.Ş"nin kredi veya teminat mektubu borcunun bulunmadığını, şirket hakkında ileri sürülen borcun kambiyo senedinden kaynaklandığını ileri sürerek her iki taşınmazdaki ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece uyulan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davanın esası hakkında karar verilmesine ve taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Davacı vekili bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dava, ipoteğin fekki talebine ilişkin olup mahkemece yargılama esnasında ipoteklerin fekkedildiği, dava tarihi itibariyle davalının haksız olmadığı gerekçesiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine ve taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Her ne kadar, mahkemece verilen karar, Dairemizce davalının dava tarihi itibariyle haksız olmadığının mahkemece de kabul edildiği, kendini vekil ile temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmolunması gerektiği gerekçesiyle bozulmuşsa da, Dairemizin 03.12.2014 tarih 2014-12992 Esas 2014-18949 Karar sayılı ilk bozma ilamında sadece davalı yararına davalının yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğine dair bozma yapılmış ve fakat davalı yararına vekalet ücreti verilmesine yönelik bir bozma yapılmamıştır. Bu durumda davacı yararına usulü kazanılmış hak oluşmakla mahkemece taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına yönelik verilen karar yerinde bulunmakla davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 13.01.2016 tarih 2015-669 E. 2016-17 K. sayılı bozma ilamının kaldırılarak, yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile 13.11.2017 tarih 2016-3892 Esas 2017-6092 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak, mahkeme kararının ONANMASINA, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, peşin harcın onama harcından mahsubuyla 15,20 TL"nin davalıdan alınmasına, 18/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.