15. Ceza Dairesi 2018/8119 E. , 2020/1826 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK 157/1, 43/2, 62, 52, 53, 58. maddeleri gereği mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Hükümden önce 05/08/2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı kanunun 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve Bölge Adliye Mahkemeleri"nin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği, ancak Bölge Adliye Mahkemeleri"nin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay incelemesinden geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı kanunun 8. maddesi gereğince hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK 305 ila 326 maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK 310. maddesi gereğince de temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden, temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 13/10/2015 gün, 2015/11-120 Esas, 2015/313 Karar sayılı ilamı ile Anayasa Mahkemesi"nin 09/06/2016 tarihli (Başvuru Numarası:2014/4987) ve 22/09/2016 tarihli (Başvuru Numarası:2014/1382) kararlarına göre bu durumun adil yargılanma hakkı kapsamında bulunması nedeniyle, temyiz süresinin hükümde yanlış gösterilmesinin sanık aleyhine yorumlanamayacağı gerçeği karşısında, sanığın temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanığın katılanlara, ... isimli kişiden alacağı olduğunu, bu alacağı nedeniyle Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2012/689 sayısı ile takip başlattığını, borçlu adına kayıtlı ... plakalı Volvo marka otomobilin satışa çıkarıldığını, bu aracı alacağına mahsuben kendisinin alacağını, isterlerse otomobili kendilerine satabileceğini söylediği, katılanlarla aracın 7.000 TL karşılığında satışı konusunda anlaştıkları, bu anlaşmaya göre katılan ..."ın 2.000 TL, katılan ..."in ise 1.800 TL parayı satın alacakları otomobile mahsuben sanığa verdikleri ancak sonrasında sanığın araç devri yapmadığı gibi söz konusu icra takibinin de gerçek olmadığı, sanığın katılanları bu şekilde dolandırdığı, taraflar arasında uzlaşmanın sağlanamadığı dosya kapsamından anlaşılmakla, mahkemenin kabul ve uygulamalarında isabetsizlik bulunmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 11/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.