Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın, atılı suçları inkar etmesi, olayın bilgi ve görgüye dayalı tanığının bulunmaması karşısında, hangi delillere göre mahkumiyet kararları verildiği açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçeyle mahkumiyet hükümleri kurulması, 2-Kabule göre de, sanığın "seni öldürürüm" diyerek bıçağı salladığı ancak katılanın kaçması nedeniyle bıçağın katılana isabet etmediğinin kabul edilmesi karşısında, aynı eylemin hem silahla tehdit; hem de silahla yaralamaya teşebbüs suçunu oluşturduğu kabul edilerek sanık hakkında fazla ceza belirlenmesi, 3-Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günü, Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30/11//2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.