16. Hukuk Dairesi 2016/442 E. , 2019/1621 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı Hazine vekili, .... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmaz bölümünün, tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olduğu gerekçesiyle 3402 sayılı Yasa’nın 18. maddesi uyarınca Hazine adına tapuya tescili istemiyle; davacı ... ise, çekişmeli taşınmaz bölümünün imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dosyaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda, davacı Hazinenin davalı ... aleyhine açtığı davanın husumet nedeniyle, diğer davalılara karşı açtığı davanın ise esastan reddine; davacı ...’in açtığı davanın kabulü ile 17.10.2011 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 78.003,30 metrekare yüzölçümündeki çekişmeli taşınmaz bölümünün davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı/birleşen dosyada davalı Hazine vekili, davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ile davalı ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro sırasında tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmaz bölümünün tapuya tescili isteğine ilişkindir. Davacı Hazine, 3402 sayılı Yasa’nın 18. maddesine dayanarak; davacı ... ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddelerine dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı ... yararına imar-ihya ve zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, çekişmeli taşınmaz bölümüne ilişkin olarak davacı ... tarafından daha önceden açılan tescil davasında ...Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 04.04.2014 tarih ve 2013/434 Esas, 2014/190 Karar sayılı kararıyla davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davanın açılmamış sayılmasına karar verilmekle, bu dava bütün hukuki sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmıştır. Eldeki dava, önceki davadan tamamen bağımsız yeni bir tescil davası olmasına rağmen, mahkemece iş bu dosya kapsamında herhangi bir inceleme yapılmamış, açılmamış sayılmasına karar verilen önceki dosyadaki keşif ve bilirkişi raporlarıyla yetinilerek karar verilmiştir. Ne var ki, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/434 Esas sayılı dosyasında, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmeden önce davanın kabulüne karar verilmiş, ancak verilen karar Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 30.04.2013 tarih ve 2013/6005 Esas, 2013/6360 Karar sayılı ilamıyla eksik ve yetersiz inceleme nedeniyle bozulmuş, bozma sonrasındaki ilk celse dosya işlemden kaldırılmış, daha sonra da davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Anılan dosyada yapılan incelemenin eksik ve yetersiz olduğu Yargıtay bozma ilamıyla tespit edilmiş olmasına ve bozma ilamının gerekleri henüz yerine getirilmeden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine rağmen, bu dosyadaki incelemenin eldeki dava bakımından yeterli görülmesi ve bozma ilamına uygun başkaca bir inceleme yapılmaksızın davacı ...’in davasının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, eldeki tescil davası bakımından yöntemine uygun şekilde yeni baştan inceleme ve araştırma yapılması, açılmamış sayılmasına karar verilen dosyadaki bozma ilamında belirtilen hususların yapılacak inceleme sırasında özellikle dikkate alınması, 4721 sayılı TMK"nın 713/4-5. maddeleri gereğince yerel ve gazete ilanlarının yaptırılması, bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek ve eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de, hakkındaki dava husumet nedeniyle reddedildiği halde yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da isabetsiz olup, davacı/birleşen dosyada davalı Hazine vekili ile davalılar Şanlıurfa Belediye Başkanlığı ve ... vekillerinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.