10. Hukuk Dairesi 2014/21247 E. , 2014/19078 K.
"İçtihat Metni"
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. Emre Koçar ile 1-.... adına ... 2-... 3-... arasındaki dava hakkında...(İş) Mahkemesinden verilen 27.05.2014 günlü ve 2010/154-2014/266 sayılı hükmün, davalılardan ... avukatı ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1-Gıyabi hüküm, aleyhine hüküm kurulan davalılardan .... adına “sorumlusu ... imzasına” şerhi ile tebliğ edilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 12. maddesine göre; hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır.
25.01.2012 tarih ve 28184 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in 21. maddesinde ise; tüzel kişi adına, tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olduğu takdirde tebliğin orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması gerektiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, davalı şirkete yapılan tebligatın, hükmi şahıslara tebligat usulünü düzenleyen 7201 sayılı Yasanın 12. ve 13. maddelerine aykırı olduğundan usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır.irketin Ticaret Sicil kayıtlarından yetkilileri araştırılarak kendisine tebligat yapılan kişinin şirket yetkilisi olmadığının anlaşılması halinde, gıyabi hükmün davalıya yöntemince tebliğ edilerek, ve gerektiğinde (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesinde yer alan 1086 sayılı Yasanın temyize ilişkin hükümlerinin uygulanmasının gerektiğine ilişkin düzenleme gereğince) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra,
2-Kararı temyiz eden davalılar ... ile ... arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından, her bir davalı adına ayrı ayrı başvurma ve nispi temyiz harcının yatırılması gerekirken, kararı temyiz eden tüm davalılar adına tek bir başvurma ve nispi harç yatırılması nedeniyle temyiz harcının eksik yatırıldığı anlaşılmaktadır.
“Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434. maddesi ile ilgili 25.01.1985 gün ve 5/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hükmü gereğince, temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin eksik ödenmiş veya hiç ödenmemiş olduğunun sonradan anlaşılmış bulunması halinde, karar veren Hakim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde tamamlanması veya ödenmesi, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir.”
Davada ise, yukarıda sözü edilen yasa ve İçtihadı Birleştirme Kararı hükmüne aykırı olarak hükmü temyiz eden davalılar ... ile ... tarafından temyiz dilekçesinin verildiği sırada ve yasal temyiz süresi içerisinde gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenmemiş bulunmaktadır. Böyle olunca da;
(a)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun anılan maddesinde öngörülen prosedür işletildikten,
(b)Tüm davalılar adına başvurma ve nispi temyiz harcının yatırılmaması halinde 02.06.2014 tarihli temyiz harcının hangi davalı adına yatırıldığı tespit edildikten sonra,
(c)Adına temyiz harcı yatırılmayan davalı yönünden temyiz dilekçesinin reddi yönüne gidilirse ilgili ek kararın davalılara tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten, temyizin süresinde yapıldığı sonucuna varıldığı takdirde doğrudan iade edilmek üzere,
3-Davalılar ... ile ... temyiz dilekçesinde duruşma istemiş olup, gider avansı alındığı halde duruşma için gerekli posta pulları dosya içerisinden çıkmamıştır. Yatırılan gider avansı kullanılarak duruşma yapılması için gerekli posta pullarının temin edildikten sonra eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.