Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3594
Karar No: 2012/8791

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2012/3594 Esas 2012/8791 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı işçi, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini belirterek, kıdem tazminatı ile ödenmeyen ücret, fark ücret yıllık ücretli izin, fazla mesai, bayram ve genel tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalı işverenlerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davalı Posta işletmeleri Genel Müdürlüğü yönünden kabul etmiş ve diğer davalı şirketler yönünden reddetmiştir. Ancak kararın gerekçesi duruşmada yazdırılmamış ve tebliğ edilmemiştir. Hüküm tefhime göre süresinde temyiz edilmemiş ise de hüküm özetinin HMK’nun 297 ve 321. maddelerine uygun tefhim edilmediği belirtilmiştir. İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8. maddesi gereği, verilen nihaî kararlara karşı kanun yoluna başvurma süresi karar yüze karşı verilmişse nihaî kararın taraflara tefhimi, yokluklarında verilmiş ise tebliği tarihinden itibaren sekiz gündür. Söz konusu kanun maddesi gereği hak kaybına uğramamak için kararın gereksiz yere temyiz edildiği durumlarda bile hak kaybını önlemek amacıyla, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gere
9. Hukuk Dairesi         2012/3594 E.  ,  2012/8791 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini
    belirterek, kıdem tazminatı ile ödenmeyen ücret, fark ücret yıllık ücretli izin, fazla mesai, bayram ve genel tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalı işverenlerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın ... Sosyal Hizmetler Kurye Dağıtım ve ... Güvenlik Sistemleri Kurye Dağıtım şirketleri yönünden husumet nedeni ile reddine, davalı Posta işletmeleri Genel Müdürlüğü yönünden kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm tefhime göre süresinde temyiz edilmemiş ise de kısa kararda hüküm özetinin HMK.’nun 297 ve 321. maddelerine uygun tefhim edilmediği, ekli gerekçeli karar denilmesine rağmen, gerekçenin tebliğ edilmediği, buna göre kararın tebliğe göre süresinde davacı ve davalı Posta işletme Genel Müdürlüğü ve davacı vekilleri tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Basit yargılamada tefhim edilecek hüküm HMK.’un 297/2. maddesindeki unsurları taşımakla birlikte HMK.’un 321. maddesi uyarınca gerekçeli olmak zorundadır. Ancak mahkemelerin iş yoğunluğu ve buna bağlı olarak duruşma dosyalarının çokluğu nedeni ile gerekçenin duruşmada yazdırılamaması halinde gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir.
    Bu yasal şekil yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
    Halen yürürlükte olan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8 inci maddesine göre, iş mahkemelerince verilen nihaî kararlara karşı kanun yoluna başvurma süresi, karar yüze karşı verilmişse nihaî kararın taraflara tefhimi, yokluklarında verilmiş ise tebliği tarihinden itibaren sekiz gündür.
    Taraflar hükmün tefhiminin HMK.’un 297/2. maddesinde sayılan unsurları taşımaması halinde hak ve borçlarını bilemeyeceklerinden temyiz süresini kaçırmamak, hak kaybına uğramamak için kararı gereksiz yere temyiz etmek zorunda kaldıkları bir gerçektir.
    Bu nedenlerle hükmün tefhimi sırasında HMK.’un 297/2. maddesinde belirtildiği üzere “taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    HMK.’un 298/2 (HUMK. nun 382) maddesi gereğince sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun olması, tefhim edilen kısa karara aykırı olmaması gerekir. Aksi halde, yargılamanın aleniyeti ilkesi zedelenmiş ve mahkeme kararına güven sarsılmış olacaktır. Asıl olan tefhim edilen kısa karardır. Gerekçeli kararın kısa karara uygun olmaması, çelişki yaratır ve gerekçeli kararın yok hükmünde olduğu anlamına gelir. Belirtmek gerekir ki, kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi, Yargıtay İçtihadı Büyük Genel Kurulu’nun 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Kararı gereğince bozma nedenidir.
    Somut uyuşmazlıkta mahkemece tefhim edilen kısa kararda davanın kabulüne karar verilmesine rağmen, gerekçeli kararda kısmi olarak açılan ücret alacağı kabul edilirken, ıslah ile arttırılan ücret alacağı hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Böylece hem kısa karar gerekçeli karar, hem de gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılmış ve HMK.’un 297,298 ve 321. maddelerine aykırı davranılmıştır. Kararın salt bu nedenle sair yönleri incelenmeksizin bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi