19. Ceza Dairesi Esas No: 2020/2095 Karar No: 2021/2933 Karar Tarihi: 11.03.2021
Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/2095 Esas 2021/2933 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği bir karara göre, suç ve cezanın öngörülebilir ve belirli olabilmesi açısından markanın Türkiye'de tescilli olması ve Resmi Marka Gazetesi'nde yayınlanmış olması gerekmektedir. Somut bir olayda, sanıkların şikayete konu olan markaya tecavüz ettikleri iddia edilse de, markanın suç tarihinden sonra Resmi Marka Gazetesi'nde yayınlanması nedeniyle sanıkların beraat etmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, suç ve cezada kanunilik ilkesi gereği, suçun öngörülebilir ve belirli olabilmesi için markanın tescilli olması ve Resmi Marka Gazetesi'nde yayınlanmış olması gerektiği vurgulanmıştır. Kanunlar da aynı doğrultuda, markanın Türkiye'de tescilli olması ve marka tescilinin yayın tarihi itibarıyla hüküm ifade etmesi gerektiği düzenlenmiştir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri, 556 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 61/A-5. maddesi ve 9. maddesi olarak belirtilmiştir.
19. Ceza Dairesi 2020/2095 E. , 2021/2933 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 556 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname"nin 61/A-5. maddesinde "Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçlardan dolayı cezaya hükmedebilmek için markanın Türkiye"de tescilli olması şarttır." ve yine aynı Kanun Hükmünde Kararname"nin 9. maddesinde ise "Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayın tarihi itibarıyla hüküm ifade eder." şeklinde düzenlemelerin yer alması nedeniyle suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereği bu suçun öngörülebilir ve belirli olabilmesi açısından tecavüz edildiği iddia edilen markanın tescilli olması ve bu tescilli markanın Resmi Marka Gazetesi"nde yayınlanmış olması gerekir. Bu açıklamalar ışığında somut olayda katılanın şikayeti üzerine sanıkların 2013-11071 tescil numaralı markaya tecavüz ettikleri iddiası ile cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmış ise de; dosyada mevcut Türk Patent Ve Marka Kurumu"nun 03/03/2020 tarihli yazısı ekinde yer alan tescil belgesine göre 2013-11071 numaralı markanın 31/05/2014 tarihli 429 sayılı Resmi Marka Gazetesi"nde yayınlandığının belirtilmesi karşısında; şikayete konu markanın suç tarihinden sonra Resmi Marka Gazetesi"nde yayınlandığı anlaşıldığından sanıkların unsurları oluşmayan suçtan beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 11/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.