Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/18578
Karar No: 2007/7288

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2006/18578 Esas 2007/7288 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mersin 2. Aile Mahkemesi'nde görülen boşanma davasında, davalı-karşı davacı (koca) tamamen kusurlu bulunmuş ve boşanma kararı verilmiştir. Ancak, Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz olmak gerekmediği, az da olsa kusuru bulunan tarafın dahi dava hakkı olduğu belirtilmiştir. Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır. Öte yandan, davacı-karşı davalının yoksulluğa düşeceği gerçekleştiği için yoksulluk nafakası takdiri gerektiği vurgulanmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri Türk Medeni Kanunu'nun 166. ve 175. maddeleridir.
2. Hukuk Dairesi         2006/18578 E.  ,  2007/7288 K.

    "İçtihat Metni"

          
    MAHKEMESİ       :Mersin 2.Aile Mahkemesi
    TARİHİ        :9.6.2006
    NUMARASI        :560-498

       
    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    1-Boşanmaya sebep olan olaylarda, başka bir kadınla ilişkisi olan davalı-karşı davacı (koca) tamamen kusurludur.
            *Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü  tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü  böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada  mademki birlik artık sarsılmış  diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir.
          #Öyle ise Türk  Medeni  Kanununun 166.maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz yada az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa  kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır.
         *Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır.(TMK.md.166/2)     
           #Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden  beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davalı karşı davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davacı-karşı davalı kadına atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda açıklanan nedenle kocanın karşı boşanma davasının reddi gerekirken yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Ne var ki, bu yön temyiz edilmediğinden bozma sebebi yapılmamış yanılgıya işaret olunmakla yetinilmiştir.     
    2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-karşı davacının (kocanın) tüm, davacı-davalının (kadının) aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    3-Toplanan delillerden, davacı-karşı davalının (kadının) işi ve gelirinin bulunmadığı boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. Türk Medeni Kanununun 175"nci maddesi koşulları oluşmuştur. davacı-karşı davalı (kadın) yararına uygun yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir.
          SONUÇ:Hükmün yukarıda 3. bentte gösterilen sebeple davacı-karşı davalı kadın yararına BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temiyze konu bölümlerinin yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın S."a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcının yatıran A."ye geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.03.05.2007 (Prş.)
     

     

     

     


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi