Yaralama - tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/823 Esas 2016/14700 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/823
Karar No: 2016/14700
Karar Tarihi: 28.11.2016

Yaralama - tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/823 Esas 2016/14700 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda sanıkların birbirleriyle yaşadığı olaylar sonucunda tehdit ve yaralama suçlarından mahkumiyet hükümleri alınmıştır. Katılanın hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz ettiği ancak sanık hakkında beraat hükmüne yönelik temyiz davası isteğinde bulunmadığı belirtilmiştir. Sanıkların müdafileri tarafından yapılan temyiz nedenleri yerinde bulunmuş, karar bozulmuştur. İlgili kanun maddeleri şunlardır: 5320 sayılı Kanunun 8/1, 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi, TCK'nın 29. maddesi, TCY'nın 51/3. maddesi ve TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi.
4. Ceza Dairesi         2016/823 E.  ,  2016/14700 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Yaralama, tehdit
    HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, temyiz davası isteklerinin, sanıklar ... ve ... yönünden sanık sıfatıyla, katılan ... yönünden ise; sanık ... hakkında tehdit eyleminden kurulan beraat hükmüne yönelik olarak yapıldığı belirlenerek dosya görüşüldü:
    1-Katılan ... adına temyiz davası isteğinde bulunan vekilinin süre tutum dilekçesinde, müvekkili olan sanık ... hakkında tehdit eyleminden kurulan mahkumiyet hükmünü temyiz etmesi ve katılan ... hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itirazda bulunmasına karşın, sanık ... hakkında tehdit eyleminden kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz davası isteğinde bulunmadığı ve gerekçeli temyiz dilekçesinde anılan hükmü temyiz ettiği, bu suretle de beraat hükmü yönünden temyiz dilekçesinin süresi içinde verilmediği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca katılan ... vekilinin TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
    2- Sanık ... hakkında tehdit, sanık ... hakkında yaralama eylemlerinden kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyizlere gelince,
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    a-Sanık ... ile katılanlar ... ve ... arasında otopark ücreti nedeniyle çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğünün, daha sonra bu olaya katılanların eşi ve babası olan sanık ...’ın da dahil olduğunun kabul edilmesi, katılanlar ... ve ... hakkında sanık ...’a yönelik yaralama eylemleri nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair hükümler kurulması, yine sanık ... ve ... hakkında karşılıklı hakaret eylemlerinden dolayı ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi üzerinde durulup, TCK"nın 29. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden, “şartları oluşmadığı“ şeklindeki yetersiz gerekçeyle sanıklar hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    b- Sanık ... hakkında tehdit suçundan temel cezanın alt sınırdan belirlenmesi ve hakkında takdiri indirim hükümleri uygulanması karşısında, TCY"nın 51/3. maddesi uygulanırken, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden denetim süresinin takdiren sözcüğü ile yetinilerek üst sınırdan belirlenmesi suretiyle çelişkiye düşülmesi,
    c- Sanık ... hakkında hükmolunan uzun süreli hapis cezasının ertelenmesi karşısında,TCK’nın 53/1-c maddesinde düzenlenen yoksunluklarının sanığın kendi altsoyu açısından uygulanamayacağının gözetilmemesi,
    d-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.