Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/574 Esas 2019/1613 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/574
Karar No: 2019/1613
Karar Tarihi: 11.03.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/574 Esas 2019/1613 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar Asiye ...ve müşterekleri, kullanım kadastrosu sonucunda Hazine adına tescil edilen dava konusu taşınmazın kendi fiili kullanımlarında olduğunu iddia ederek dava açmışlardır. Mahkeme ilk başta dava lehine karar vermiş, ancak taşınmazın Hazine adına tescil edildiği tarihte 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi
- 6292 sayılı Su ve Kanalizasyon İdaresi Kanunu'nun ilgili maddeleri
- Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi (10 yıllık hak düşürücü süre)
16. Hukuk Dairesi         2019/574 E.  ,  2019/1613 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
    KANUN YOLU : TEMYİZ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucunda .... Mahallesi çalışma alanında bulunan eski 434 parsel (yeni 111 ada 2 parsel) sayılı 16.960,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış, beyanlar hanesine taşınmazın.... varislerinin kullanımında olduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve tescil edilmiş; bilahare dava tarihinden önce taşınmazın 20283/1696000 payı 26.07.2013 tarihinde ....Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü adına, 628393/1696000 payı 25.09.2013 tarihinde ... adına, 62839/1696000 payı 20.09.2013 tarihinde ... adına 6292 sayılı Yasa uyarınca satılarak tescil edilmiş, taşınmazın 196897/339200 payı Hazine üzerinde kalmıştır. Davacılar Asiye ...ve müşterekleri, dava konusu taşınmazın kendi fiili kullanımlarında bulunduğunu ileri sürerek dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 434 parsel sayılı taşınmazda davacıların zilyetliğinin tespitine, tapu kaydının bu şekilde düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacıların kullanımında olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Kullanım kadastrosu sırasında dava konusu 434 parsel sayılı taşınmaz, ....’ın kullanımında olduğu belirtilmek suretiyle 05.05.2000 tarihinde Hazine adına tespit ve 22.06.2000 tarihinde tescil edilmiştir. Davacılar ....ve müşterekleri, dava konusu taşınmazın 26.10.1999 tarihinde satın alınarak kullanılmaya başlanıldığını ileri sürerek, taşınmazdaki zilyetliklerinin tespiti ile bu hususun taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Bu hali ile dava; tespitten önceki nedene dayalı olarak, tapu kaydının beyanlar hanesine zilyetlik şerhi verilmesi istemine yöneliktir. Tespit 22.06.2000 tarihinde kesinleşmiş olup, davacılar 30.12.2013 tarihinde dava açmışlardır. Hal böyle olunca; mahkemece, Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden dahili davalı ..."a iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    11.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.