Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6027
Karar No: 2017/16900
Karar Tarihi: 14.12.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/6027 Esas 2017/16900 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2017/6027 E.  ,  2017/16900 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi

    DAVA TÜRÜ : Babalık, Maddi ve Manevi Tazminat

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Dava dilekçesinde, davacı ... ile davalı ..."un evlilik dışı birlikteliğinden küçük ..."in doğduğu, davalı ..."un küçük ..."in babası olduğunun tespiti ile maddi ve manevi tazminat ve çocuk için iştirak nafakası istenmiş, Mahkemece tüm talepler yönünden davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, ana tarafından açılan TMK.nun 301. madde kapsamında babalık davası, 304. madde kapsamında ananın mali haklarına yönelik maddi tazminat, çocuk için iştirak nafakası, velayet ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Davalı vekilinin manevi tazminata yönelik temyizinin incelenmesinde;
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesinde mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu husus mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Davada davacı kadının manevi tazminat istemi; Türk Medeni Kanunu"nun 24. ve Türk Borçlar Kanunu"nun 58. maddesine dayanmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nda babalık davalarında manevi tazminata ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır. Davacı kadının manevi tazminat talebi aile mahkemelerinin görevi kapsamında olmayıp, genel mahkeme olan.... asliye hukuk mahkemesinin görevi dahilindedir. Buna göre mahkemece, manevi tazminat talebi yönünden genel mahkeme olan.... asliye hukuk mahkemesi tarafından yargılama yapıp delillerin değerlendirilmesi yapılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması,
    3-Kabule göre de;
    Davacı vekili, babalık davası ile birlikte bu davanın eki niteliğinde olan nafaka ve Türk Medeni Kanununun 304. maddesinde düzenlenen mali hak (doğum masrafları, doğum öncesi ve sonrası bakım giderleri vs.) talebinde bulunmuştur.
    Bu talepler babalık davasının eki niteliğinde olduğundan maktu olarak tek karar ve ilam harcı ile davacı lehine tek maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken taleplerin kabul edilmesi nedeniyle her bir talep için davacı yararına ayrı ayrı vekalet ücretine ve harca hükmedilmesi,
    Doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yukarıda (2) ve (3) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 14.12.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.





    KARŞI OY

    4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun"un 2/2. Maddesi, "... Aile Mahkemesi kurulamayan yerlerde bu Kanun kapsamına giren dava ve işlere Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu"nca belirlenen asliye hukuk mahkemesince bakılır..." hükmünü içermektedir. Anılan maddede ... asliye hukuk mahkemesinin Kanun kapsamındaki dava ve işlere, "Aile mahkemesi sıfatıyla " bakacağına yönelik bir açıklamaya yer verilmemiştir.
    4787 sayılı Kanun"un 2/2. maddesine uygun olarak, .... İlçesinde mustakil.... aile mahkemesi bulunmaması nedeniyle dava... Asliye Hukuk Mahkemesine açılmış, mahkemece davaya ....aile mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmiştir.
    Dava dilekçisindeki taleplerden TMK"nun 301. maddesine dayalı babalığın tespiti TMK"nun 304 madde kapsamında ananının mali haklarına yönelik maddi tazminat çocuk için iştirak nafakası, velayet talebi ....aile mahkemesinin görevine girmektedir.
    Ancak Türk Medeni Kanunu"nda babalık davalarında manevi tazminata ilişkin bir düzenleme bulunmadığından manevi tazminatta görev ...asliye hukuk mahkemisine aittir.
    Mustakil özel yetkili mahkeme bulunmayan yerlerde ....asliye hukuk mahkemesi özel yetkili mahkemenin görevine giren işleri özel mahkeme sıfatıyla görüp karara bağlar.
    HMK’nun, “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297/1-a bendinde, “... mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa, hükmün hangi sıfatla verildiği”nin hükümde belirtilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Somut olayda .... Asliye Hukuk Mahkemesi aile mahkemesi sıfatıyla tüm taleplerle ilgili karar vermiştir.
    6100 sayılı H.M...’nun Geçici 3. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1086 sayılı H.U.M....’nun 428. maddesinde bozma nedenleri sayılmıştır.
    1-Kanunun ve taraflar arasındaki sözleşmenin yanlış uygulanmış olması
    2-Mahkemenin görevsiz olması
    3-Birbirine çelişik kararlar verilmiş olması

    4-Usulü Muhakemeye muhalefet edilmesi
    5-Mesele-i maddiyenin takdirinde hata edilmesi
    6-İki taraftan birinin davasını ispat için gösterdiği delillerin kanuni sebep olmaksızın kabul edilmemesi
    Birinci bentte belirtilen, bir hukuk kuralının yanlış uygulanmasının, bozma sebebi sayılabilmesi için, verilen kararın hukukun bu yanlış uygulanmasına dayanması gerekir. Yani hukuk kuralının yanlış uygulanmış olması ile verilen karar arasında bir illiyet bağı bulunmalıdır. (Baki Kuru- Hukuk Muhakemeleri Usulü-Beşinci Baskı 1991 3306 s.)
    4. bentte belirtilen, usulü muhakemeye muhalefet edilmesinin hangi hallerde bozma nedeni olacağı son fıkrada hüküm altına alınmıştır.
    Bir usul hukuku kuralının yanlış uygulanmış olmasının bozma sebebi teşkil edebilmesi için verilen kararı değiştirebilecek nitelikte olması gerekir. Yani, o usul kuralı yanlış uygulanmasaydı karar başka türlü olacaksa, bu hal bozma sebebi kabul edilebilir. Somut olayda mustakil aile mahkemesi bulunmadığı için davayı... aile mahkemesi sıfatıyla gören... Asliye Hukuk Mahkemesince manevi tazminat talebinin...asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla görüldüğünün belirtilmemesi, HMK"nun 297/1-a da işaret edilen bir usul eksikliğidir. Bu hususun belirtilmemesinin, tek başına esas yönünden temyiz incelemesi ve değerlendirme yapılmaksızın bozma nedeni yapılması HUMK"nun 428/son maddesine aykırılık teşkil eder.
    Mahkemece davaya ....Aile Mahkemesi sıfatıyla bakıldığının belirtilmemesinin sonuca bir etkisi yoktur.Mahkemece tefrik kararı verildiğinde manevi tazminat talebine ilişkin davanın kaydedileceği özel mahkeme sıfatıyla görülen işlerle ilgili ayrı bir esas defteri ya da kayıt şekli yoktur. Asliye hukuk mahkemesine açılan davalar aynı esas defterine kaydedilmektedir. Mahkemece ....aile mahkemesi sıfatıyla görülen, manevi tazminat talebi dışındaki talepler ile, manevi tazminat talebine uygulanacak yargılama usulü de aynıdır. Tefrik kararı verilerek, dosya başka bir mahkemeye gönderilmeyecek, aynı mahkemede aynı usullerle ....asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla görülecektir. Aile mahkemeleri ile ....asliye hukuk mahkemelerinde aynı yargılama usul ve yöntemleri uygulanmaktadır. Mahkemece manevi tazminat talebine ilişkin davanın, ....asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla görüldüğünün belirtilmemiş olmasının esasa ilişkin verilen kararı etkileyip etkilemediği, yani HUMK"nun 428/son maddesi uyarınca hükmün bozulmasının gerekip gerekmediği, ancak esasa ilişkin temyiz incelemesi ile anlaşılabilir.
    .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin manevi tazminata ilişkin davaya ... asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla baktığını belirtmemesi usuli bir eksiklik olarak kabul edilebilir. Sırf bu nedene dayalı olarak esasa yönelik temyiz incelemesi yapılmadan hükmün bozulmasının, 6100 sayılı H.M...’nun Geçici 3. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1086 sayılı H.U.M....’nun 428. maddesinin 1 ve 4 bendi ile son fıkrasına, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının esaslı bir unsurunu teşkil eden makul süre içinde yargılanma hakkına, T.C. Anayasası"nın davaların en az gider ile ve mümkün olan suratle sonuçlandırılması gerektiğine yönelik 141/3. maddesine, HMK"nun 30. maddesinde hüküm altına alınan usul ekonomisi ilkesine uygun düşmeyeceği, bu nedenlerle manevi tazminata ilişkin kararın esas yönünden temyiz incelemesi yapılması gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın Çoğunluğun bu konudaki bozma neden ve görüşüne katılmıyorum. 26.01.2017

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi