Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/14760
Karar No: 2007/7250

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2006/14760 Esas 2007/7250 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, annesiyle babası evli olmayan S. ve Y. isimli çocukların velayetinin kaldırılması davasıdır. Mahkeme, velayetin kaldırılması davasının reddine karar vermiştir. Ancak kararın temyiz edilmesi sonucunda, çocukların temsil edilmeden karar verildiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Velâyetin yeniden düzenlenmesi davalarında, dava konusu çocuk bir temsil kayyımı tarafından usulüne uygun biçimde temsil edilmeden işin esasının incelenemeyeceği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak; Türk Medeni Kanunu'nun 337. ve 348. maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 183. ve 348. maddeleri ve Çocuk Haklarına Dair Sözleşme hükümleri gösterilmiştir.
2. Hukuk Dairesi         2006/14760 E.  ,  2007/7250 K.

    "İçtihat Metni"

             
    MAHKEMESİ       :Kahramanmaraş Aile Mahkemesi
    TARİHİ                 :12.5.2006
    NUMARASI        :894-578

       
    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * Türk Medeni Kanununun 337. maddesi uyarınca çocukların tesliminin icra marifetiyle istenmesi heran mümkün bulunmasına göre sair temyiz itirazları yersizdir.
    2-Küçükler 1998 doğumlu S. ve 1999 doğumlu Y.; Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.6.2005 tarihinde kesinleşen kararı ile anneleri E. hanesine baba adları  olarak kaydedilmiştir. Davacı-davalı  21.9.2005 tarihinde velayetin kaldırılması davası açmıştır.
    Ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir. (TMK.m.337/1)
    Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi;  ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK.348)
    Yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığı kanıtlanamamıştır. Bu nedenle velayetin kaldırılması (nez"i) davasının reddi gerekirken kabulü doğru değildir.
          SONUÇ:Temyiz olunan kararın 2. bentte yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma dışında kalan sair temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 02.05.2007 (Çrş.)

    KARŞI OY YAZISI
     Davacı tarafından 4721 sayılı Türk Medenî  Kanunu hükümlerine göre  velâyetin “yeniden düzenlenmesi” konusunda dava açıldığı ve dava konusu çocuğun bir “temsil kayyımı” tarafından temsil edilmeden karar verildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır.
       
     Çekişme nedir?;
     Velâyetin “yeniden düzenlenmesine” yönelik davalarda dava konusu çocuk bir “temsil kayyımı” tarafından “usulüne uygun biçimde” temsil edilmeden işin esasının incelenebileceğine yönelik değerli çoğunluğun düşüncesine katılmıyorum.
     Velâyet ilişkisinde “iki taraf” (=Ebeveyn ve çocuklar) söz konusudur. (, Velâyet Hukuku, s. 32)
     Velâyet, küçüklerin ve bazı durumlarda kısıtlı çocukların gerek kişiliklerinin gerek mallarının korunması ve onların temsili konusunda yasanın ana babaya yüklediği ödevler ile bu ödevlerin gereği olan hakların “tümünü” ifade eder. (, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: -Boşanma-2, s. 843)
     Temsil kayyımı ise bir kimseyi belirli bir iş ya da birden fazla işte “temsil etmesi” için atanan kişiyi ifade eder.(OĞUZMAN/DURAL, Aile Hukuku, İstanbul-1994, s. 510)
     4721 sayılı Türk Medenî  Kanunu m.  183 hükmüne göre ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, re"sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alacağı gibi çocuğun korunmasına ilişkin diğer önlemlerden sonuç alınamaz ya da bu önlemlerin yetersiz olacağı önceden anlaşılırsa, hâkim 4721 sayılı Türk Medenî  Kanunu m.  348 hükmünde yer alan hâllerde velâyetin kaldırılmasına da karar verir. (, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, Bilimsel Açıklama-İçtihatlar-İlgili Mevzuat, Yetkin Yayınevi, Ankara 2007 , Kısaltma: GENÇCAN-TMK-2, s. 2515-2517)
     Velâyet, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme hükümleri ile de ana baba yararına değil “çocuk yararına” bir hak olarak kabul edilmiştir. , Velâyet Hukuku, s. 46)
     Velâyet ilişkisinin yeniden düzenlenmesinde bu sebeplerle “çocuğun yararı” gözönünde tutulmalıdır.(ÖZTAN, Aile Hukuku, s. 472, Lüchinger/Geiser, Art.157, nr. 13, BGE 118 II 23)
     Velâyet, ana-babaya bırakılan denetimsiz bir hak olmaktan çıkarılmış, kamusal niteliği olan bir hak olduğundan bu hakkın kullanımı “denetlenmektedir”. (, Velâyet Hukuku, s. 19)
     Velâyetin kötüye kullanılması halinde çocuğu korumak üzere alınabilecek “en radikal”, “en etkin” önlem ve bu anlamda “son çare” ise velâyetin kaldırılmasıdır.(, Çocuk Hukuku, İstanbul-2005, s. 292.)
     Velâyete ilişkin dava “çocuğun güvenliğini” doğrudan ilgilendiren bir dava olup  velâyet kendisinde bulunan davalının her zaman çocuğun yararına davranmayacağı şu veya bu gibi düşüncelerle çocuk aleyhinde birleşmesi ve onun zararına bir durum yaratması davanın açılış sebebi göz önüne alındığında olası olduğundan çocuğun “davalı tarafından temsil edilmesi” son derecede sakıncalıdır.
     Dava konusu çocuk ile yasal temsilcisi davalı arasında menfaat çatışması vardır. (TMK. m. 426 b. 2). Zaten çocuk yönünden “işler yolunda gitmediğinden” bu sebeple velâyetin “yeniden düzenlenmesi” için dava açılmıştır/açılmak zorunda kalınmıştır.
     O halde “velâyetin yeniden düzenlenmesi” davasında;
     -dava konusu çocuğa bir temsil kayyımı atanmalı,
     -temsil kayyımı davaya katılmalı,
     -temsil kayyımı tarafından gösterildiği takdirde delilleri toplanarak sonucu uyarınca bir karar verilmelidir.
     Hükmün bu gerekçe ile bozulması görüşünde olduğumdan değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum. 
     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi