11. Hukuk Dairesi 2018/4276 E. , 2019/5532 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/10/2017 tarih ve 2016/388 E- 2017/373 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen 31/05/2018 tarih ve 2017/1730 E- 2018/623 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı TPMK vekili ve davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “RÜYA” ibareli 29, 30 ve 32.sınıf ürünleri içeren çok sayıda tanınmış markasının bulunduğunu, davalının görsel, fonetik, işitsel ve umumî intiba olarak müvekkillerinin "RÜYA" esas unsurlu anılan tanınmış markalarına iltibas ve tecavüz oluşturacak, ayrıca onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterine zarar verecek nitelikte 30.sınıf ürünleri içeren "Rüyadan" ibare ve biçimli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin kötüniyet, tanınmışlık ve iltibas vakıalarına dayalı itirazlarının, nihai olarak YİDK tarafından 2016/M-7451 sayılı kararla reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, YİDK"nın anılan kararının iptaline, tescili halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı TPMK vekili, kararının yerinde olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, görsel, işitsel ve anlamsal olarak "Rüyadan" sözcüğünü içeren başvuru konusu işaretin, davacının "BAYCAN RÜYAM", "ÜLKER RÜYA TAKIM", "ÇOKOKREM RÜYASI", "ÇOKOKREM FINDIK RÜYASI", “ÇİKOLATA RÜYASI", "Bİ RÜYA" ibareli markaları ile ortalama alıcıları iltibasa düşürebilecek derecede benzer bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacının itiraza dayanak markalarının asıl ve ayırt edici unsurunun "RÜYA" ibaresinden oluştuğu, anlamının "düş veya gerçekleşmesi olanaksız durum, şey" olduğu, isim olarak da kullanıldığı, yazıldığı gibi okunduğu, sözcük markası olduğu, anılan kelimenin 30.sınıf mal ve hizmetler bakımından derhâl ve doğrudan doğruya ürün ve hizmetlerin cinsini, vasfını veya herhangi bir hâlini belirtmediğinden, somut ve soyut olarak ayırt edicilik vasfının bulunduğu, esasen davacı işletmenin seri ve "RÜYA" esas unsurlu markaları bulunduğu, davalı başvurusunun ise "Rüyadan" ibaresinden oluştuğu, yazıldığı gibi okunduğu, "düş" anlamına geldiği, isim olarak da kullanıldığı, sözcük markası olduğu, "RÜYA" ve "Rüyadan" ibareleri arasındaki farkın, başvuru konusu işaretteki "RÜYA" ibaresinin sonuna "DAN" ibaresinin eklenmesi olduğu, ancak bu farklılığın markaları anlamsal, görsel ve sescil olarak farklılaştırmadığı, taraf markalarının görsel ve sescil olarak bıraktığı umumi intiba itibariyle bağlantı kurulabilecek derecede benzer bulundukları, ilk bakışta ve derhal böyle bir algının doğmasının kaçınılmaz olduğu, taraf markalarının 30.sınıftaki ürünleri içerdiği, davalı kurum kararının 30.sınıf mal ve hizmetler bakımından hukuka uygun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı TPMK YİDK"nın 2016/M-7451 sayılı kararının iptaline, diğer davalının başvurusu marka olarak tescil edilmediğinden, hükümsüzlük istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekillerince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPMK vekili ve davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı TPMK vekili ve davalı şirket vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 18/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.