11. Hukuk Dairesi 2018/4549 E. , 2019/5531 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 30/03/2017 tarih ve 2016/129 E.- 2017/150 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 28/06/2018 tarih ve 2018/100 E- 2018/743 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin "İŞ ORTAĞIM", "İŞ ORTAĞIM CEP UYGULAMALARI" ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “KOBİ ORTAĞIM” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkilince anılan markalar ile itiraz edildiğini, itirazın nihai olarak reddedildiğini, oysa “İŞ ORTAĞIM” markasının tanınmış olarak kabul edildiğini ve başvurunun bu markalarla karıştırılma ihtimali bulunacak düzeyde benzer olduğunu, tanınmışlığından haksız yararlanacağını, davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek 2016-M-735 sayılı YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı TPMK vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, markaların benzer olmadığını, müvekkilinin markasını kobilere yardım amacıyla kullanıyor olması nedeniyle markaların farkı alanlarda kullanılacağını, tanınmışlık konusundaki iddianın ispatlanamadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacı markalarının çekirdek unsurunun “iş ortağım” ibaresi olduğu, davalının markasının esaslı unsurunun ise “kobi ortağım” ibaresi olduğu, markalar arasındaki benzerlik düzeyinin düşük bulunduğu, "kobi ortağım” ibaresinin kullanılmasının markaların aynı veya ilişkili kaynaklardan geldiği yönünde yanlış bir intiba yaratmayacağı, manası olan ve başlangıçtaki ayırt ediciliği de yüksek olmayan “iş ortağım” markaları açısından dava konusu başvurunun kötü niyetle yapıldığının söylenemeyeceği, 556 sayılı KHK"nın 8/1-b hüküm anlamında tescil engelinin gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 18/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.