7. Hukuk Dairesi 2014/13124 E. , 2015/1995 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Adana 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 15/05/2014
Numarası : 2013/629-2014/409
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyeri nezdinde 02/06/2011 tarihinde işe girdiğini, 27/04/2013 tarihinde işten çıkarılmayı gerektirecek hiçbir davranışı bulunmadığı halde iş sözleşmesinin feshedildiğini işyerinde haftanın 6 günü 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını, bayram ve genel tatillerde de çalıştırıldığını, aylık net maaşının 900,00 TL olduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının işten kendi isteği ile ayrıldığını ve çalışmış olduğu süre boyunca tüm haklarının eksiksiz olarak ödendiğini, bu hususun davacının bizzat kendi el yazısıyla yazmış olduğu 25/04/2013 tarihli evrak içeriği ile sabit olduğunu, herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı S.. M.."un davalı işyerinde 02/06/2011 tarihinde çalışmaya başladığı, iş akdinin davalı işveren tarafından 25/04/2013 tarihinde feshedildiği, davacının 1 yıl 10 ay 23 gün hizmet süresine karşılık 326,50 TL yıllık izin ücreti alacağı, 1.098,25 TL fazla mesai alacağı ve 118,61 TL genel tatili ücreti alacağı bulunduğu, iş akdinin davacı tarafından istifa ile sona erdirdiği gerekçesiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmayacağı noktasında uyuşmazlık vardır.
Somut olayda, davacı asil duruşmada alınan beyanında işyerinde bulunan boş teminat senedini geri vermek için işverenin kendisine istifa dilekçesi yazdırdığını beyan ederek işten haksız olarak çıkarıldığını iddia etmiştir. Davalı ise, davacının kendi isteğiyle istifa ederek işten ayrıldığını savunmuştur. Dava dosyasında bulunan ve davacının yazı ve imzasının kendi el ürünü olduğunu kabul ettiği 25.04.2013 tarihli dilekçede davacı, "özel nedenlerden dolayı kendi isteğiyle işten ayrıldığını" belirtmiştir. Yine dosyaya davalı tarafından sunulan ibranamede ise, "25.04.2013 tarihinde işverenim tarafından çıkarılmış bulunmaktayım" ifadesi bulunmaktadır. Davalının dayandığı söz konusu iki belge arasında fesih iradesi yönünden çelişki bulunduğu gibi mahkemenin gerekçesi de fesih yönünden çelişkilidir. Bu nedenle, davacı tanığı S.. B.."nın davacı iddiasını doğrular nitelikteki davacının işe alınırken kendisinden boş teminat senedi alındığı, boş teminat senedini geri alabilmek için davacının istifa dilekçesi yazdığı, hak ve alacaklarını istemesi nedeniyle işten çıkarıldığı yönündeki beyanına itibarla iş akdinin haklı bir neden olmaksızın işverence sonlandırıldığı kabul edilerek davacı yararına kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesi gerekirken davalının dayandığı ve fesih iradesi yönünden birbiriyle çelişkili istifa ve ibra belgesinden istifa dilekçesine itibar edilerek kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
3-Davalı şirketin ünvanı “........ Gıda Restoran Cafe İşletmeciliği Sanayi Ticaret Limited Şirketi” olduğu halde mahkemece karar başlığında "İ.. Ş.." olarak yazılması da bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 19.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.